As Plastik’te grevimiz bugün 17. gününde. Üyelerimiz kararlı, sendikamızın talepleri net: sendikal faaliyet yürüttükleri için işten çıkarılan üyelerimizin geri alınması ve toplu pazarlık sürecinin devam ettirilerek sözleşmenin imzalanması. Ancak işveren aleni bir şekilde suç işlemeye devam ediyor ve bu suçu her geçen gün daha da büyütüyor. Buna izin vermeyeceğiz.
As Plastik işvereni grevin başından itibaren grevimizi kırmak ve itibarsızlaştırmak için yoğun bir çaba sarf ediyor, üyelerimiz arasındaki birliği bozmak için girişimlerde bulunuyor.
İşveren Grev Kırıcılık Yapıyor
As Plastik Yönetiminin işyerinde çalışma barışını sağlayamadığını, çalışanına ve emeğe düşman olduğunu grevin başından bugüne uyguladığı politikalarla görüyoruz. Ancak işveren bu gücünü yasaya aykırı fiillerde bulunsa dahi yaptırıma maruz kalmayacağı ve yasaların kendisini koruyacağı esasından alıyor.
Bir kez daha söylüyoruz sendikalı olduğu için bir işçinin işine son verilmesi suçtur; 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu 68. Maddesi “Greve katılmayan veya katılmaktan vazgeçen işçiler, ancak kendi işlerinde çalıştırılabilir. Bu işçilere, greve katılan işçilerin işleri yaptırılamaz.” diyor, yani grev kırıcılığı yapmanın aleni bir suç olduğunu ortaya koyuyor.
Bunun yanı sıra işverenin toplu sözleşme masasında kendi maddi koşullarını gözeterek cansiparane savunduğu argümanların geçersiz olduğuna şahit oluyoruz. Bugün grevi kırmak için üyelerimize teklif ettiği menfaatin etik dışı olduğunu bir kez daha dile getiriyoruz.
Grev Kırıcılığı Mahkemece Tespit Edildi
As Plastik işyerinde işverenin grevci işçilerin işini grev kırıcılarına yaptırdığı, 3 Ekim Perşembe günü İstanbul 1 Nolu Şube Yöneticileri, sendikamız avukatı, bilirkişi ve hakimin de yer aldığı bir heyetle tespit edildi. Grev kırıcılığını gizlemek için mahkeme heyetini içeri almama hukuksuzluğunun gösterilmesi, üretim alanının brandayla örtülmesi, bazı işçilerin işyeri dışına çıkarılması bazılarının da gizlenmesi işverenin grevdeki işçilerin işlerinin başka işçilere yaptırdığını teyit ediyor.
Bir kez daha hatırlatmak isteriz ki greve çıkmak, sendikalı olmak suç değildir. Suç olan haksız yere işten çıkarma ve grev kırıcılığı yapmaktır. Grev alanında işverenin talebiyle bulunan kolluk kuvvetlerinin görevi, aylardır işverenin maddi ve manevi şiddetine uğrayan As Plastik grevcilerini işverenin hukuksuz ve yasadışı müdahalelerinden korumaktır. Jandarma kolluk güçleri işverenlerin yasa dışı eylemlerini durduracak önlemleri almak zorundadır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve ilgili kurumların hakları için greve çıkan emekçilere değil, sendikasızlaştırmayı işletme politikası haline getirmiş işverenlere bir hukuk devletinde yaşadığını hatırlatması gerekiyor.
Üyelerimize bir kez daha sesleniyoruz işveren grevimizi kırmak istiyor, dikensiz bir gül bahçesi yaratmaya çalışıyor. Petrol-İş Sendikası olarak 75 yıllık deneyimimiz ve Türkiye işçi sınıfının binlerce mücadele pratiğinde gördüğümüz üzere As Plastik işvereninin sendikasızlaştırma hamlelerini boşa çıkaracağız. 47 binden fazla üyemizden aldığımız güçle bir kez daha tekrar ediyoruz, As Plastik işyerinde taleplerimiz karşılanıncaya kadar mücadelemiz yükselerek sürecek.