Hava-İş Genel Merkez Yönetim ve Şube Başkanlarının da katıldığı yüzlerce işçinin destek verdiği basın açıklaması metni aşağıdadır.
Değerli Basın ve Kamuoyuna;
İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanında 2009 yılından bu yana 2 yıl örgütlenme mücadelesi verdiğimiz, 2011 Kasım ayında 1. Dönem toplu iş sözleşmesi imzaladığımız İSG Yer Hizmetleri A.Ş firmasında işveren, daha toplu iş sözleşmesinin imzası kurumadan Toplu İşten Çıkarma işlemiyle yaklaşık 550 işçinin iş sözleşmesini feshetmiştir.
Bu olay işverence her ne kadar firmanın işlerinin %90’nını oluşturan Pegasus firmasının İSG Yer Hizmetleri A.Ş’den hizmet alımını durdurması nedeniyle ekonomik zorunlulukla alınmış karar gibi gösterilse de, gerçek bu değildir.
Çünkü Fenerbahçe Yönetim Kurulu üyesi Nihat Özdemir’in firması İSG Yer Hizmetleri A.Ş 2 yıldır sendikal faaliyetlerimize karşı açık saldırı içindedir. Hatta İSG Yer Hizmetleri A.Ş firmasının Kargo Müdürü bu sendika karşıtı tutumundan dolayı açtığımız davada Mahkemece TCK 118 Maddesine göre 7 ay hapse mahkum edilmiştir.
Bu sendikal haklara saldırı doğrultusunda, şimdide taraflarca muvazaalı bir şekilde, 01.05.2008 – 01.05.2013 yürürlük süreli 5 yıllık sözleşme gereğincePegasus Hava Taşımacılığı A.Ş.’ye verilmekte olan yer hizmeti sözleşmesinin süresinden önce sonlandırılması ve bu hizmetin Çelebi Hava Servisi A.Ş. tarafından sağlanması, bu sözleşme kaybı bahane edilerek sendikamız üyesi işçilerin iş sözleşmelerinin işletme gerekleri ile feshi ve işyerinde mevcut TİS düzeninin bütünü ile ortadan kaldırılması, böylece Sabiha Gökçen Hava Limanında sendika güvencesi altında örgütlü bir işyeri bırakılmaması amaçlanmıştır.
Özetle, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 11. Maddesi ile güvence altına alınan örgütlenme özgürlüğüne, Anayasada çalışma özgürlüğüne ilişkin düzenlemelere, Türk Ceza Kanunun 118. Maddesine, Medeni Kanunun 2.Maddesine, 4857 Sayılı İş Yasasına ve 2821 Sayılı Sendikalar Yasasına ve 2822 Sayılı TİSGLY’na aykırı, açıkça muvazaalı işlem ve girişimlere HAVA-İŞ sendikası kesinlikle karşı çıkmıştır.
ISG ile Pegasus Havayolu arasında yapılan hizmet alım sözleşme feshi tam bir oyundur hiledir, muvazaadır. İşin garibi ISG bu yer hizmetleri alım sözleşmesine aykırı Pegasus’un fesih işlemine karşı kılını bile kıpırdatmamaktadır. Hatta cezai bir şart bile uygulanmamaktadır.
Pegasus Havayolu işletmesi ise birçok başka illerden getirilen ve kölelik şartlarında çalıştırılan Çelebi Hava Servisi firmasının işçileri ile tüm uçuş emniyet kurallarını hiçe sayarak yer hizmetlerini yürütmeye çalışmaktadır.
Yapılan sözleşme feshi danışıklı dövüştür ve amaç sendikalı toplu iş sözleşmeli bir düzenden kurtulmaktır.
ISG Yer Hizmetleri A.Ş Yönetim Kurulu üyeleri bu olaydan daha 1 ay önce yüzlerce üyemizin katıldığı ve izlediği toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde herkesin önünde şirketin işlerine devam edeceğini ve işçilerin kaygı duymamasını bizzat açıklamışlardır. Ancak bizim bildiğimiz namus olan söz artık, bu şirkette ikiyüzlülüğün sahteciliğin adı olmuştur.
İSG işçilerinin verdiğini kararlı ve bilinçli mücadele bu havalimanında ve diğer sendikasız işyerlerinde dalga dalga yayılmış ve umut olmuştur. Şimdi bütün havayolu patronları bu umudu kırmak için ortak davranıyorlar.
Bu Havalimanın en büyük ortağı olan Limak Holdingin Fenerbahçe Başkan Yardımcısı da olan sahibi Nihat Özdemir bu havalimanına nasıl sahip olmuştur hangi şart ve sözleşme kapsamında işletmeci olmuştur?
Milli Savunma Bakanlığı Savunma Müsteşarlığının her türlü alt yapı,arazi,yapım ve işletimi ile yani devletin olanakları ile oluşturulmuş bu havalimanı, Avrupa’nın en hızlı gelişen havalimanı olarak altın tepside Nihat Özdemir’e nasıl sunulmuştur?
Bu işletmede kuruluştan buyana var olan ISG Yer Hizmetleri A.Ş şimdi piyasadan neden el çektirilmektedir? Havalimanın sahibi olan patron Nihat Özdemir, kendi işyerinde para kazanacakken neden başka firmalara işler peşkeş çekilmektedir? Sendika korkusu ile yapılan hüllelerle bugüne kadar bu şirkete özveri ile hizmet vermiş insanlar nasıl olurda vicdansızca kış gününde işsizliğe mahkûm edilir. Kamuoyu bu haksızlığı ve basiretsizliği sorgulamalıdır.
Devlet ve sivil havacılık otoritesi ise tüm bu oyunları sadece seyretmekte işçiler eylem yaparsa nasıl önlem alırız, coplarız dağıtırız planlamalarını yapmaktadır. Sosyal devlet artık yok edilmiş vahşi bir sermaye saldırısı meşru hale getirilmiştir.
Sabiha Gökçen havalimanının batmaktan kurtarılmasında ve bugün Avrupa’nın en hızlı büyüyen havalimanı olmasında yıllarca alın teri akıtan, kölelik düzeninde çalışıp daha sonra temel Anayasal hak olan sendikal haklarını kullanan ISG işçileri sadece sendikalı oldukları için şimdi kış ortasında havayolu patronlarının ortak işçi düşmanı saldırıları ile işsiz bırakılmaktadır.
Hava-İş’in işçilerle birlikte karar alarak ve işçilerin gerçek gücüyle oluşturduğu demokratik sınıf sendikacılığına dayanan örgütlenmeleri sürekli saldırı altındadır. Ancak Hava-İş her saldırıdan daha da güçlenerek çıkmakta ve örgütlenme çalışmaları hızla yayılmaktadır. Bugün Çelebi firmasına kaçan Pegasus yakında orada da sendika ile nasıl olsa tanışacaktır.
ISG işçileri Türkiye işçi sınıfına örnek olacak bir hak arama ve dayanışma mücadelesi sundular sunmaya devam edeceklerdir. Sabiha Gökçen havalimanında işçileri kış gününde işsiz bırakma kararı alan patronlar iş barışını sabote etmişlerdir. Bu noktadan sonra oluşabilecek olay ve olumsuzluklardan ne sendikamız ne de üyelerimiz sorumlu olmayacaktır.
İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanında sendikal hak ve örgütlenme mücadelemiz her alanda sonuna kadar kesintisiz devam edecektir. Üyelerimizin hukuki tüm haklarının korunması amacı ile her türlü yasal işlem başlatılacak ve takip edilecektir.
ISG ve Pegasus Havayolu yönetimlerinin bu ortak işçi düşmanı planı bozulacaktır.
Saygılarımızla.
HAVA-İŞ GENEL MERKEZ YÖNETİM KURULU