industriAll Avrupa, Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesinde bir manifesto yayınladı ve manifestoyu Avrupa Parlamentosu üyeleriyle Madrid'de düzenlenen konferansta tartıştı.
industriAll Avrupa tarafından 2 Nisan'da İspanya'nın Madrid kentinde “Avrupa Sanayi İstihdamının Geleceği” başlığıyla bir konferans düzenlendi.
Konferans yeri olarak Madrid'in seçilmiş olmasının nedeni, neo-liberal politikalar, kriz ve kemer sıkma uygulamalarından yoğun bir şekilde etkilenen İspanya sendikaları ve işçileriyle dayanışma göstermekti.
Konferansın amaçlarından biri de industriAll Avrupa'ya bağlı sendikaların görüş ve önerileriyle hazırlanan “Sanayiye Yeniden İşlerlik Kazandırmak İçin Manifesto” başlıklı raporun kamuoyuna duyurulmasıydı. Söz konusu çalışma, 22-25 Mayıs tarihinde yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesinde industriAll Avrupa'nın AB siyasetçilerine sanayinin yeniden canlandırılması, istihdam yaratılması, Avrupa Sosyal Modeli'nin yeniden yükseltilmesi için verdiği mesajları ve talepleri içeren bir manifesto niteliğinde. Konferansın içeriği de buna göre programlanırken, Avrupa Parlamentosu'ndan üst düzey katılım sağlanması gözetildi.
“Avrupa Sanayi İstihdamının Geleceği” başlığıyla gerçekleştirilen konferansa Avrupa sendikalarından 154 kişi katıldı. Konferansa Petrol-İş'i temsilen Genel Mali Sekreterimiz İbrahim Doğangül ve Araştırma Uzmanı Aşkın Süzük katıldı. Petrol-İş heyeti, 3 Nisan'da ise uzun süredir kent merkezinde Puerta del Sol'da direnişlerini sürdüren Coca-Cola işçilerinin eylemine destek verdi. İspanya'da Coca-Cola işçilerinin 500'ünü doğrudan 3 binini ise dolaylı olarak etkileyen yeniden yapılandırma ve işten çıkarma uygulaması nedeniyle eylemlilik süreci başlatılmıştı.
“Avrupa Sanayi İstihdamının Geleceği”
Konferansın açılışını İspanyol sendikacı ve aynı zamanda Avrupa Sendikalar Konfederasyonu (ETUC) Başkan Yardımcısı Candido Mendez yaptı. Ardından industriAll Avrupa Başkanı Michael Vassiliadis, hazırlanan manifestoyu özetleyen bir konuşma gerçekleştirdi.
Vassiliadis'ten sonra Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, Avrupa ekonomisi ve industriAll Avrupa'nın manifestosunu değerlendiren bir konuşma yaptı. Schulz, Avrupa'da finansal sistemin kontrol edilmesi ve vergi reformu yapılması gerekliliğine dikkat çekerken, müzakereleri süren AB-ABD ticaret anlaşması ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Avrupa'da sosyal haklara zarar verecek hiçbir anlaşmaya imza atmayacaklarını söyleyen Schulz, sermaye ile emek arasında adil paylaşıma vurgu yaptı.
Konuşmaların ardından “AB Sanayisini Yeniden Canlandırmak” başlığını taşıyan panel gerçekleştirildi. Panelde ön sunumu Avrupa Komisyonu İşletme Rekabet Gücü, Sanayi ve Büyüme Politikaları Direktörü Didier Herbert yaptı. Panelistler ise Alman Die Linke (Sol Parti) yöneticisi Heinz Bierbaum, Avrupa Parlamentosu Yeşiller/Özgür İttifak Grubu'ndan aynı zamanda Alman Yeşiller Partisi'nden parlamenter Reinhard Bütikofer ve İsviçre Sosyalist Parti Milletvekili Corrado Pardini idi.
Öğle arasında kaleme alınan manifestonun basın toplantısı yapılırken, öğleden sonra İspanya Ekonomik ve Sosyal Konsey Başkanı Marcos Pena Güneybatı Avrupa'nın güncel ekonomik durumuna ilişkin bir sunum gerçekleştirdi.
Konferansın ikinci paneli ise “Avrupa'nın Sanayi Rönesansında Sendikaların Rolü” başlığını taşıyordu. Sendika temsilcilerinden oluşan panelistler, ETUC Başkanı Ignacio Fernandez Toxo, İtalyan Femca CISL Genel Sekreteri Sergio Gigli, Çek Metal Sendikası (OS KOVO) Başkanı Josef Stredula, İsveç Metal İşçileri Sendikası IF Metall Başkanı Anders Ferbe ve Alman IG Metall Yönetim Kurulu üyesi Wolfang Lemb idi.
Panellerde industriAll tarafından hazırlanan manifestonun yanısıra Avrupa'da yaygınlaşan krizin sendikalar ve emekçilere etkileri de tartışıldı.
“Sanayiye Yeniden İşlerlik Kazandırmak İçin Manifesto”
Konferansta kamuoyuna duyurulan “Sanayiye Yeniden İşlerlik Kazandırmak İçin Manifesto” adlı raporun kısa versiyonu:
Sanayiye Yeniden İşlerlik Kazandırmak İçin Manifesto
Finansal kriz ve sonucunda oluşan ülkelerin borç krizi Avrupa'nın sanayi yapısını sert bir şekilde etkilemektedir. Kaybedilen üretim kapasitelerinin yeniden kazanılması zorlaşmaktadır. Fakat, sanayi krizden sonra sadece ekonomik iyileşme için değil, yeni ürün ve faaliyetlerin geliştirilmesi açısından da çok önemlidir. AB, toplumumuzun büyük zorluklar yaşadığı ürün ve hizmetlerin inovasyonu, geliştirilmesi ve üretimi yeteneğini kaybetmemelidir.
2014-2019 yasama dönemi için, industriAll Avrupa'nın Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Komisyonu üyelerine çağrısıdır:
1. Ekonomiyi yeniden canlandır!
Avrupa'da sürdürülebilir ekonomik büyümenin yeniden canlandırılması için, iç talebin güçlendirilmesi gerekmektedir. Sanayi ve ulaşım altyapımızda acil yatırımlara ihtiyaç bulunmaktadır. Avrupa Sendikalar Konfederasyonu'nun (ETUC) ek gelir kanallarının açılması ve bunların istihdam yaratmak için yatırıma dönüştürülmesi çağrısı yapan “Avrupa İçin Yeni Bir Yol” başlıklı sade ve öz önerisini industriAll Avrupa olarak bütünüyle destekliyoruz.
2. Ekonomi yönetimini sosyal ve demokratik açıdan sorumlu hale getir
Kemer sıkma politikaları başarısız olmuştur. Bu politikalar, tüm kıtada talebi zayıflatmakta ve sosyal istikrarı tehdit etmektedir. Avrupa ekonomisinin yeniden canlanması için açık ve fazla veren ülkeler arasında yükün daha iyi paylaşılması gerekmektedir. Avrupa Merkez Bankası, IMF ve Avrupa Komisyonu'ndan oluşan “Troyka”nın iflas eden ülkelere dayattığı önlemlerin hiçbir açık yasal dayanağı bulunmazken, bu mekanizma terk edilmeli ve yerine demokratik bir şekilde kontrol edilen bir koordinasyon mekanizması oluşturulmalıdır.
3. Sanayi politikasının sosyal boyutunu geliştir!
Avrupa'nın inovasyon kapasitesini kemiren, Avrupa sosyal modelinin ve sosyal diyaloğun dağılma süreci durdurulmalıdır. Avrupa'nın rekabet gücü yüksek vasıflı işgücüne dayanmaktadır. Sosyal sistemlerimizin işleyişi tüm maliyetlerine karşın muhafaza edilmelidir, böylece Avrupa'nın yüksek vasıflı işgücü kendi potansiyelini sonuna kadar kullanabilecektir. Sosyal tarafların özerkliğine tümüyle saygı duyulmalı ve işyeri demokrasisi geliştirilmelidir. Sanayi politikası işleyen bir sosyal diyaloğa ihtiyaç duyar.
4. Finans sektörünü asıl işlevine döndür!
Tümüyle işlevsel bir finansal sistemin reel ekonominin ihtiyaçlarını karşılayan konumuna yeniden getirilmesi acil öncelik olmalıdır. Bireysel bankacılık ve yatırım bankacılığı birbirinden ayrılmalıdır ve spekülasyonları caydırmak için Finansal İşlem Vergisi'nin (FTT) konulması gerekmektedir.
5. Yeni nitelikli istihdam yarat!
Yaşam döngüsü yaklaşımı ve ekonomik büyüme ile çevresel tahribat arasındaki bağın koparılması, rekabetçi bir imalat sektörü için büyümenin temel faktörleri haline gelmektedir. AB sanayi ve çevre politikaları arasındaki sinerjiyi kullanmalı, kaynak verimliliği için inovasyonu arttırmalı ve sürdürülebilir ekonomiye geçiş aşamasında şirketleri desteklemelidir.
6. İnovasyonu destekle!
Bilgi temelli, sürdürülebilir büyüme modeline geçiş, büyüme için yeni olanaklar yaratmaktadır. Bu nedenle, inovasyon politikalarının güçlendirilmesi ve rekabetçi gelişmeye, yeni inovasyon altyapısına, dinamik standartlara, yenilikçi üretime ve bilgi yayılımına odaklanılması gerekmektedir. Özellikle bilim, teknoloji, mühendislik, matematikte (STEM) olmak üzere kesintisiz eğitim ve mesleki öğrenmenin ve kolaylaştırıcı anahtar teknolojilere (KETS) yatırımların desteklenmesi gerekmektedir.
7. Geleneksel sanayi sektörlerini yeniden keşfet!
İmalat sektörlerinde inovasyon yüksek teknolojiye dayanan sektörleri sınırlamadığı gibi, müreffeh bir ekonominin temelini oluşturan mevcut sanayi altyapılarını teşvik edebilir. Bu geleneksel faaliyetlerin güvence altına alınması ve geleneksel sanayilerde verimliliğin arttırılması ve insan odaklı üretim organizasyon konseptlerinin geliştirilmesi için altyapının yeni üretim teknolojilerindeki yatırımlarla yükseltilmesi gerekmektedir.
8. Bilgi ve haberleşme teknolojileri sektöründe sosyal ve ekonomik faydayı çoğalt!
AB'de bilgi ve haberleşme teknolojileri sektöründe (ICT) istihdam yıllık ortalama %3 oranında büyümektedir. Bu sektörde teknolojik gelişmeler hızlı seyretmekte ve tüm ekonomik faaliyetlere fiilen güçlü bir etkide bulunmaktadır. AB, bu nedenle, bu sektörde oluşması beklenen vasıflı işgücü eksiğini acilen ele almalı ve elektronik parçaların Avrupa'da üretilmesi ve tasarlanması kapasitesini yeniden sağlamak için bir strateji geliştirmelidir.
9. Talep yönlü sanayi politikasına odaklan!
Sanayi politikası, talep yönünü çok uzun süredir görmezden gelmektedir. Ücretleri arttırmadan, iç talep toparlanamayacaktır. Ayrıca, yeni talep yaratma aracı olan kamu alımları ve yatırımlarının güçlendirilerek, yenilikçi ürünlerin ve hizmetlerin başarılı bir şekilde piyasaya sokulması için gerekli koşulların yaratılması çok önemlidir.
10. Sürdürülebilir, düşük maliyetli ve güvenli enerji için çaba göster!
Enerji politikası için zorluklar çeşitlidir: Avrupa ekonomisinin, özellikle enerji yoğun sanayilerde, rekabet gücünü korumak, iklim teknolojilerinde Avrupa'nın küresel liderliğini desteklemek ve iklim hedeflerini karşılamak. Ucuz enerji fiyatlarının Avrupa sanayisinin rekabet gücünün korunmasında en önemli faktör olduğu ve halkın enerji yoksulluğuna düşmesini engellediği gerçeğini hesaba katarak, AB karbon salınımının azaltılması ve emisyon ticareti ile ilgili uluslararası anlaşmalarda ısrarcı olmalıdır.
11. Küresel ticareti işçiler yararına düzenle ve kurumsal çerçeveyi oluştur!
Hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerin ihtiyaçlarını göz önüne alan ve sosyal gelişmeyi bütünüyle destekleyen ticaret politikalarını hayata geçiren sürdürülebilir ve adil bir küresel ticaret sistemi, acil bir ihtiyaçtır. AB'de daha şeffaf karar alma süreçlerine, bu süreçlere Avrupa Parlamentosu'nun daha güçlü katılımına ve ulusal, bölgesel ve Avrupa düzeyinde politikalarda daha iyi bir işbirliğine ihtiyaç bulunmaktadır.