Petrol-İş Sendikası Genişletilmiş Başkanlar kurulu 25 ŞUBAT 2010 tarihinde HATAY’da toplanarak yurt ve dünya gündemi ile örgütsel sorunları değerlendirdi.
Petrol-İş Sendikası GENİŞLETİLMİŞ BAŞKANLAR KURULU 25 ŞUBAT 2010 tarihinde HATAY’da toplanarak yurt ve dünya gündemi ile örgütsel sorunları değerlendirdi. Toplantının ardından çeşitli kararlar alındı. GENİŞLETİLMİŞ BAŞKANLAR KURULU, bu toplantıda kararlaştırılan hedeflerini ve amaçlarını aşağıdaki şekilde kamuoyuna iletmeyi uygun bulmuştur.
Toplantımız, Balıkesir’in Dursunbey ilçesinde, grizu patlaması sonucu 13 madencinin “iş cinayeti” sonucu hayatını kaybettiği, 18 madencimizin ise ağır yaralandığı bir günde yapılıyor. Buna engel olamayıp göz göre göre emekçilerin cinayete kurban gitmesine seyirci kalan tüm yetkilileri kınıyor, ölenlere Allah’tan rahmet, yaralanan emekçilerimize ise acil şifalar diliyoruz.
Dünya emekçileriyle birlikte, Türkiye işçi sınıfımız da üzerindeki ölü toprağını atıyor ve yıllardır elinden alınan hakları geri talep ediyor. Son yılların en etkili ve en uzun süreli eylemini gerçekleştiren Tekel işçileri, bu durumun bir sonucudur. Tekel işçilerinin meşru ve demokratik mücadelesi toplumun tüm kesimlerinden destek görmektedir. AKP iktidarının Tekel işçilerine karşı tehditleri, demokratik bir tepkiyi zor kullanarak bastıracağını söylemesi, daha önce kadın, çoluk çocuk demeden coplaması ise emekçiler tarafından unutulmayacaktır. Genişletilmiş Başkanlar Kurulumuz, Tekel işçilerinin haklı direnişlerine büyük bir özveriyle katılan Petrol-İş üyelerinin desteklerinin süreceğini belirtmekte ve Tekel işçilerinin alacağı bütün kararlara gücü oranında katkı koyacağını ifade etmektedir. Tekel işçilerinin mücadelesi, her çalışana güvenceli, kalıcı ve tüm sosyal hakları içeren bir çalışma düzeni oluşuncaya kadar sürecektir. Örgütlü olmanın gücünü gösteren, bugüne dek örgüt disiplini dışına çıkmayan Tekel işçilerini ve sendikaların gerçek görevini yeniden hatırlatan TekGıda-İş sendikamızı yürekten kutluyoruz.
Biçim değiştiren ve etkisi uzun süreye yayılan krizin bedelinin sadece emekçilere çıkartılması planlarını reddediyoruz. Ülkemizin İMF cenderesine alındığı günden beri bizler için çok tanıdık gelen kemer sıkma politikalarını asla kabul etmeyeceğiz. İşsizliği arttıran, işçilerle işsizleri birbirine kırdırmaya gayret eden, çalışanların bile yoksulluktan kurtulmasını temin edemeyen, bunun yerine İstihdam Paketi gibi tuzaklarla, işsizlik sigortası fonuna, kıdem tazminatımıza el koyma gibi çabalarla saldırı düzenlenmesini reddediyoruz. İşçi sınıfına karşı büyük saldırılar düzenlemeye kalkan iktidara, bu ülkenin asıl sahiplerinin işçiler ve emekçiler olduğunu hatırlatıyoruz. Başarılı bir genel direniş yapan ancak henüz başarılı bir genel grev yapamayan sendikaların, başarısızlıklarından da ders aldığını ve çok daha etkili eylemlerin ön hazırlığı içinde olduğunu herkesin bilmesi gerekiyor. Önce memurların 25 Kasım 2009 genel grevi, ardından tüm konfederasyonların 4 Şubat 2010 tarihinde yaptığı dayanışma grevinden sonra Türkiye’de kimse “grev yasağı vardır” diyemeyecektir.
Darbe döneminin ürünü olan ve neredeyse bütün maddeleriyle emekçileri baskı altında tutmak için düzenlenmiş Anayasa’nın değiştirilmesi talebimiz halen canlılığını korumaktadır. Sendikamız ülkemizde ilk kez yeni bir anayasa isteğini dillendiren ve çok uzun yıllar önce alternatif önerilerle bu isteğini kamuoyu ile paylaşan kurumdur. Mevcut sorunların çözümünde ilk adım, Yasama-Yürütme-Yargı’dan oluşan kuvvetler arasındaki ayrımı güçlendiren, birbirlerini denetlemelerine izin veren, siyasi partilerdeki tek kişilik iradeleri ortadan kaldıran, toplu sözleşme yetkisinde, seçimlerde barajları ortadan kaldıran, halkın özgür iradesinin Meclise birebir yansıtmayı başaran Anayasa, Siyasi Partiler, Sendikalar ve Toplu Sözleşmeler yasalarında bütünsel değişiklikler yapmaktır. Ortam buna uygundur. Genişletilmiş Başkanlar Kurulumuz, ülkemizin demokratikleşmesi, siyasi veya askeri vesayetten kurtulması doğrultusunda atılacak tüm adımları destekleyecektir.
Genişletilmiş Başkanlar Kurulumuz, aylar boyunca tarihi fırsat yakalandı söylemiyle tüm yurttaşlarımızı oyaladıktan sonra, Demokratik Toplum Partisi’nin kapatılması, 2 milletvekiline siyaset yasağı getirilmesi ve dışarıda halkın birbirine düşürülmeye çalışılmasıyla son bulan açılım politikasını bu kadar kötü yürüttüğü için iktidarı eleştirmektedir. Yeni dönemde ülke bütünlüğünden ödün vermeden, tüm yurttaşlarımızın siyasal yaşamda demokratik temsiliyetine ayrımsız izin veren Anayasa değişiklikleri yapılmalı ve toplumsal uzlaşı ile emekçilere uygun bir çözüm bulunmalıdır.
Ülkemizin her yanı işçi direnişleri ile kaynıyor. Ateş düştüğü yeri yakar mantığıyla sadece canı yananların harekete geçtiği bir dönemden, adım adım işçilerin birliğine doğru bir yöneliş var. Bu durum, yıllardır atıl halde bir kenarda duran Emek Platformunun yeniden canlanmasını da sağladı. Artan işsizliğe, artan yoksulluğa, baskıya ve sömürüye karşı emek güçlerinin birliğini sağlamak ve hak mücadelesini yükseltmek için Petrol-İş, üzerine düşen tüm görevleri yerine getirmeye hazırdır.
Bu bağlamda, Genişletilmiş Başkanlar Kurulu olarak, Türk-İş, DİSK, Kamu-Sen ve KESK genel başkanlarının “çalışma hayatının demokratikleşmesine dair” 12 başlık altında getirdikleri önerilerin hayata geçirilmesi için aldıkları uzun vadeli kararları desteklediğimizi beyan ediyoruz. Aynı şekilde, 26 Mayıs 2010 tarihi için alınan genel iş bırakma kararına, örgütümüzün bütün gücüyle hazırlık yapacağını da şimdiden açıklıyoruz.
Sekiz yıldır iktidarda bulunan AKP’nin bütün demokratikleşme söylemine rağmen, hâlâ emekçilerin özgürce örgütlenmesinin önünde onlarca engel bulunuyor. Örgütlü olmayan bir toplumda demokrasinin tüm kurumlarının düzgün işletilemeyeceği bilinmektedir. Petrol-İş’in Mayıs 2009’da pilot bölge olarak Düzce de başlattığı ve ülkemizdeki sendikal mücadele açısından ilk kez yapılan pek çok uygulamayı içeren “Sendikalı ol” adlı tanıtım kampanyamız şu anda Bursa’da, Gebze’de ve kısmen İzmir-Kemalpaşa’da devam etmektedir. Sendikamız, toplumdaki sendika önyargısını kırmayı, başta müteahhit/taşeron işçileri olmak üzere tüm örgütsüzleri sendika çatısı altında buluşturmayı, demokrasi kültürünü yerleştirmeyi amaçlayan bu kampanyanın bir an önce konfederasyonlar tarafından da benimsenmesi ve ortaklaşa yürütülmesi dileğindedir.
Başarıyla bitirilen toplu sözleşmelerimizin ardından, yeni dönemde de 4857 sayılı yasanın esneklik öngören hükümleri toplu sözleşmelere yansıtılmayacak ve kazanılmış haklarımızdan taviz verilmeyecektir.
Genişletilmiş Başkanlar Kurulu olarak, sendikalı, sendikasız, evde veya işte çalışan tüm kadınların birlik ve mücadele günü olan 8 Mart’larını kutluyoruz.
Sömürülen ve ezilen yoksulların örgütü Petrol-İş Sendikası, iktidarın kemer sıkma politikalarına karşı önümüzdeki dönemde çok daha mücadeleci bir sendikal çizgiye ihtiyaç olduğunu tespit etmektedir. Genişletilmiş Başkanlar Kurulumuz işçisiyle işsiziyle, emeklisiyle, kadın, erkek tüm emekçilerle birlikte sermayeye karşı ortak mücadele yollarının bulunması, siyasete müdahil olunması ve üyelerimizin siyaset yapma tarzının emekçiler lehine değişmesi için elinden gelen her şeyi yapacağını bir kez daha beyan eder.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Genişletilmiş Başkanlar Kuruluadına
Mustafa ÖZTAŞKIN
Genel Başkan