Petrol-İş Sendikası'nda örgütlü TPAO işçileri, 22 Şubat tarihinde hizmet alımları, taşeronlaştırma sistemi ve bütünsel dönüşüm programına karşı iki saat süre ile
Batman, Adıyaman ve Trakya'da bölge müdürlükleri, Ankara'da ise Genel Müdürlük önünde yapılan eylemlere katıdılar.
TPAO önünde yapılan basın açıklamasının tam metni aşağıda yer almaktadır.
ARTIK YETER!
TÜRKİYE PETROLLERİ'NDE BIÇAK KEMİĞE DAYANDI
60 yılı aşkın bir süredir ülkemiz ekonomisine büyük bir değer katan ulusal kamu kuruluşumuz Türkiye Petrolleri'nde uygulanan yanlış politikalar ve istihdama yönelik tasarruflar, çalışma barışını tehdit etmektedir.
Biz işçilerin sabır eşiği artık aşılmıştır. Bugüne kadar takındığımız sağduyulu tavır ve yaşadığımız sorunlarla ilgili yaptığımız uyarılar kurum yönetimi tarafından dikkate alınmamıştır.
Türkiye Petrolleri yönetimini, bu tavrını değiştirmesi ve sorunların çözümü noktasında adım atması için son kez uyarıyoruz!
İki yıl önce gündeme getirilen “Bütünsel Dönüşüm Programı” ile Türkiye Petrolleri'nin parçalanması, istihdamın güvencesizleştirilmesi ve hizmet alımlarının yaygınlaştırılması hedeflenmiştir. Geçen süre boyunca, bu yönde uygulamalara gidilmiş ve ne yazık ki, tespitlerimiz doğru çıkmıştır.
Türkiye Petrolleri, kamu yararı doğrultusunda faaliyet gösteren bir kamu kuruluşu olmaktan çıkarılmakta, verimliliğe odaklı, istihdamı esnek ve güvencesizleştirilmiş bir şirket haline getirilmek istenmektedir. Bu süreçte hizmet alımları artmakta, taşeronlaşma yaygınlaşmaktadır.
Güvenceli ve kadrolu kamu istihdam politikalarına son verilmekte, özel şirketlerin insan kaynakları uygulamaları benimsenmektedir.
Türkiye Petrolleri, özelleştirilmeden özel şirket gibi yönetilmeye başlanmıştır.
Kurum yönetimi bu anlayışı derhal terk etmeli, istihdamda yaşanan sorunlar ve Petrol-İş üyelerinin yaşadığı sıkıntıların çözülmesi için sesimize kulak vermelidir.
Ancak son dönemde petrol fiyatlarının düşmesi bahane edilerek küçülmeye gidilmekte ve hizmet alımlarına hız verilmektedir. Sektörde yaşanan fiyat krizi, kurum yönetimi tarafından fırsata çevrilmekte ve “Bütünsel Dönüşüm Programı” uygulamaları derinleştirilmektedir.
Krizin faturası, işçiye çıkarılmak istenmektedir.
Oysa Türkiye Petrolleri'nin kamusal niteliği, özel bir şirketten farklı davranmasını gerektirmektedir. Ülke çıkarı ve kamu yararı doğrultusunda petrol sektöründe faaliyetlerde süreklilik sağlanmalı ve üretim sürmelidir. Kamuda istihdamın güvenceli, kadrolu ve sürekli olması ilkesinden vazgeçilemez.
Ayrıca kurum yöneticilerini, sendikaya daha önce verdiği sözleri tutmaya çağırıyoruz. Türkiye Petrolleri'nde asıl ve yardımcı işlerin belirlenmesi konusunun sendikayla istişare halinde belirlenmesi konusunu tekrar hatırlatıyoruz.
Yarattığı katmadeğer ile ülkemizin gözbebeği olan Türkiye Petrolleri, dayatmalarla yönetilecek bir kurum değildir. Çalışma koşulları ve biçimi, imzalanan toplu sözleşme hükümleriyle belirlenmektedir. Bu hükümlerin ihlal edilmesi asla kabul edilemez.
Buradan Türkiye Petrolleri yönetimini bir kez daha uyarıyoruz:
- “Bütünsel Dönüşüm Programı”ndan vazgeçilmelidir. Ülkemizin ve geleceğimizin teminatı olan Türkiye Petrolleri'nin küçülmesine, zayıflamasına izin vermeyeceğiz.
- Hizmet alımlarının yaygınlaştırılmasına ve taşeronlaştırmaya son verilmelidir. Kurumda kadrolu istihdam için asıl ve yardımcı işlerin belirlenmesine ilişkin çalışma, sendikayla birlikte gerçekleştirilmelidir.
- Türkiye Petrolleri'nde asıl işi yapan taşeron işçiler, özel güvenlikçiler ve üyemiz olan geçici işçiler kadroya alınmalıdır.
- Petrol fiyatlarındaki düşüş gerekçesiyle, güvencesiz ve esnek çalışmanın yaygınlaştırılması kabul edilemez. Sözleşme hükümlerinin ihlal edilmesi ve kazanılmış haklarımızın geri alınmasına yönelik girişimlere son verilmelidir.
- Petrol sektöründe dikey entegrasyonun kamu eliyle yeniden sağlanmasının gerekliliği bugün tekrar ortaya çıkmaktadır. Sektörde üretimden rafinaja, petrokimyadan akaryakıt dağıtıma Türkiye Petrolleri çatısı altında entegrasyon yeniden sağlanmalıdır.
Binlerce Petrol-İş üyesi işçi, geleceğinin kararmasına izin vermeyecek, ülkemizin petrolüne ve özveriyle çalıştığı Türkiye Petrolleri'ne sahip çıkmaya devam edecektir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.