Sendikamız İzmir Şubesinde örgütlü TPI Kompozit Fabrikasında düşük ücretlere karşı başlayan mücadele 22 Temmuz Cuma günü işveren temsilcileri ile yapılan toplantı neticesinde sona erdi. Sendikamız Genel Merkez Yöneticilerinin de katıldığı toplantıda üyelerimizin talepleri karşılandı.
İzmir’de Menemen ve Çiğli’de kurulu bulunan TPI Kompozit Fabrikasında sendikamız 2013 yılından bugüne örgütlülüğünü sürdürüyor. Kompozit rüzgar kanatları üretimi yapan ABD sermayeli TPI Fabrikasında sendikamız üyesi 3 bin 600 işçi çalışıyor.
Bilindiği üzere Temmuz ayından itibaren geçerli olmak üzere asgari ücrete yüzde 30 zam yapılmıştı. TPI çalışanı üyelerimiz de asgari ücrete yapılan iyileştirmenin yanı sıra ek zam talebini işverene iletmiş, artan hayat pahalılığına karşı geçinebilecek bir ücret talebinde bulunmuştu.
6 Temmuz Çarşamba günü ise TPI işçileri, işveren tarafından kendilerine iletilen teklifin yetersiz olduğunu belirterek fabrika önünde eyleme başlamıştı. Bu eylemler 22 Temmuz gününe kadar ise sürdürüldü.
Bu süre zarfında sendikamız işyeri temsilcileri, İzmir Şube ve Genel Merkez Yönetimi ise hem üyelerimizle hem de işverenle görüşmelerini sürdürmüş, üyelerimizin taleplerinin karşılanması, herhangi bir kimsenin işini kaybetmemesi ve hak kaybı yaşamaması adına çalışmalarını devam ettirmiştir. İzmir Şube Başkan ve Yönetimi mücadelemizin devam ettiği 16 gün boyunca üyelerimiz ile sürekli birarada olmuş, sorunların çözümü, taleplerin iletilmesi konusunda hem Genel Merkez Yönetimi hem de işverenle sürekli istişare halinde olmuştur.
22 Temmuz Cuma günü ise Genel Merkez Yöneticilerimizden Genel Başkanımız Süleyman Akyüz ve Genel Sekreterimiz Salih Akduman İzmir’de, önce temsilci ve İzmir Şube Yöneticilerimizle görüşerek değerlendirme toplantısı yapmış ardından da TPI işvereni ile biraraya gelmiştir. İşverenle yapılan toplantı neticesinde üyelerimizin söz konusu talepleri işverene iletilmiş ve bu talepler kabul edilmiştir.
Toplantı sonrasında Genel Başkanımız Süleyman Akyüz fabrika önünde bekleyişini sürdüren üyelerimize seslenerek toplantı neticesini kendilerine aktarmıştır. Genel Başkanımızın konuşmasında öne çıkan başlıklar şu şekilde:
Bizler Hem Sahada Hem Masada Mücadele Veriyoruz
“Değerli arkadaşlar, hepinizi sevgi ve saygı ile selamlıyorum. Bazen hayatta bizlerin dahli olmaksızın kötü dönemlerden geçilebileceğinin bir örneğini yaşıyoruz. Enflasyonu, hayat pahalılığını, işsizliği bizler yaratmadık ancak bunun bedelini bizler ödemek durumunda kalıyoruz. Biliyorsunuz, sözleşme yaptığımızda aldığımız oran enflasyonun iki katıydı. Ancak ülke olarak içinden geçtiğimiz olağanüstü süreç bir çok şeyi değiştirdi. Her geçen gün aldığımız ücretlerin alım gücü düşüyor. Dolayısıyla bu genel bir sorun, ulusal bir sorun, siyasetin yani bizi yönetenlerin bir sorunudur. Yaşanan kan kaybının durması için bizler elbette hem sahada hem masada mücadele veriyoruz. Tüm işçi sınıfının, üyelerimizin geleceğini hesap ederek, bireysel değil toplumsal davranarak, günübirlik değil uzun vadeli hesap yaparak stratejiler oluşturuyor, işimizi yapıyoruz.
“Örgütlülüğümüzün, Mücadele Geleneğimizin Bizlere Gösterdiği Yoldan Yürüyeceğiz”
6 Temmuz’da başlayan ve bugüne (22 Temmuz) kadar devam eden süreçte hem mücadele verdik hem de müzakerelerimizi sürdürdük. Geçen zamanda üyelerimizin işini, refahını korumak adına kimseyle karşı karşıya kalmamaları için hep dikkatli adımlar attık. Geçen 15 günlük dilimde Petrol-İş Merkez Yönetimi, İzmir Şube yöneticilerimiz ve temsilcilerimizle sorunun çözümü adına hep iletişim halinde kaldık. Ancak fabrikanın tatil edilmesi ile birlikte boyut değiştiren ve üyelerimizin daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalmamaları adına bozulan iş barışınının bir an önce yeniden tesis edilmesi için bugün müzakere masasına tekrar oturduk. Görüşme öncesinde temsilci ve şube yöneticisi arkadaşlarımızla biraraya geldik, taleplerimizi bir kez daha konuştuk. Ardından üyelerimizin taleplerini alarak işverenle biraraya geldik. Yaklaşık üç saat süren görüşme neticesinde de taleplerimizin hepsi kabul edildi. Ancak şunu unutmamak gerekiyor: sendikal yapılar kendi iç işleyişi ile yürürler. Üyesi, temsilcisi, şubesi ve genel merkezi ile birlikte karar alınır ve öyle uygulamaya geçilir. Ortak ve koordineli hareket etmek çok önemlidir. Dolayısıyla dışarıdan söylenenleri değil; örgütlülüğümüzün, mücadele geleneğimizin, demokratik kültürümüzün bizlere gösterdiği yoldan yürüyeceğiz. Mücadelemizi bölüp parçalamaya çalışanlar sizlerin neler kaybedebileceğini düşündüler mi?
İşimize ve Sendikamıza Sahip Çıkacağız
Biz Petrol-İş Sendikası olarak meseleye sınıfsal bakıyoruz. Elbette ücretler konusu önemli ancak fabrikada 3600 kişinin iş güvencesi de bize emanet. Çalışan herkesin işbaşı yapması bizler için çok önemliydi. Bugünden itibaren tüm çalışanlarımız işinin başına dönecek ve bundan sonra işimize, işyerimize, sendikamıza sahip çıkacağız.
Umuyorum gösterdiğiniz birlik ve dayanışma hep sürer. Düşman olmamak, birbirimize düşmemek bu süreçte çok önemli. Siyasal ya da ideolojik değil, sınıftan yana bakmalıyız. Bizler işçiyiz, emekçiyiz emekten yana dünyaya bakmamız gerekiyor. Verdiğiniz mücadele, gösterdiğiniz birlik ve dayanışmadan dolayı sizleri tebrik ediyorum.” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Üyelerimiz İşbaşı Yaptı
16 gün sürdürülen mücadelenin yanı sıra bu süre zarfında işverenle de müzakereler sürdürülmüştür. Gelinen aşamada TPI’da iş barışı yeniden tesis edilmiş ve 22 Temmuz’da yapılan toplantı neticesinde üyelerimizin taleplerinin karşılanması ile işbaşı yapılmıştır.