TÜPRAŞ PANELLERİ - 3
Kırıkkale panelinde coşku ve heyecan doruktaydı
Tüpraş’ın özelleştirilmesine karşı vermekte olduğumuz mücadele kapsamında düzenlenen panellerimizden üçüncüsü 24 Haziran’da Kırıkkale’de yapıldı. ART (Avrasya TV) televizyonundan naklen yayınlanan panele, Sendikamız üyesi Tüpraş Kırıkkale Rafinerisi işçileri ve Kırıkkaleliler yoğun ilgi gösterdi. Yöneticiliğini Petrol Mühendisleri Odası Eski Başkanı Necdet Pamir’in yaptığı panelin katılımcıları ise CHP Genel Başkan Yardımcısı, Eskişehir Milletvekili, Sendikamızın Eski Genel Başkanı Cevdet Selvi, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aziz Konukman, DYP Ankara İl Başkanı Bülent Kuşoğlu ve MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı idi.
Yoğun bir katılımın olduğu Kırıkkale Paneli’nde izleyiciler attıkları, “Tüpraş satılmaz, Kırıkkale geçilmez”, “Tüpraş, bizimdir, bizim kalacak”, “Tüpraş’ı satanı biz de satarız”, “Tüpraş Vatandır, Vatan satılmaz”, “KİT’ler sağolsun, IMF defolsun”, “Kahrolsun ABD, İşbirlikçi AKP,” “IMF defol, bu memleket bizim”, “Hükümet şaşırma, sabrımızı taşırma” “Tüpraş’a uzanan eller kırılsın”, “Gün Gelecek, Devran Dönecek, AKP Halka Hesap verecek” şeklindeki sloganlarla panel salonunu çınlattılar.
Panelistlerden Doç. Dr. Aziz Konukman, AKP iktidarının, Tüpraş gibi altın yumurtlayan tavuğu satmaya çalıştığını söyleyerek, “Ancak görüyorum ki siz Tüpraş işçilerinin müthiş bir heyecanı var, müthiş bir militan gücü var, müthiş bir inancı var. Bu heyecan, bu militan gücünüz ve bu inancınız olduğu sürece Tüpraş’ı satamayacaklar” dedi. Konukman şöyle devam etti:
“Bu kuruluşu birilerine verirseniz ne olacak? Bu birileri pazar payını ele geçirecek. Pazarı ele geçirince de üretimi durdurup Türkiye’yi ipotek altına alacaklar. Bu Rafineri yılda Kırıkkale’de 30 trilyonluk vergi ödüyor. Çalışanlara da 30 trilyon ödeniyor. Kırıkkale esnafından ise 5 trilyonluk mal alıyor. Böylesi bir nimeti Kırıkkale halkının terk etmesi mümkün mü? Tüpraş’ı alan Tüpraş’a ne verecek? Tüpraş zaten ileri teknolojisi ile AB’ye girdi.”
Bu işlerin altına imza atanlar
Yarın hakim karşısına çıkacaktır
Tüpraş’ın haraç-mezat satılmaması için mücadele veren Petrol-İş’e teşekkür ederek konuşmasına başlayan MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı da Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşunun özelleştirme adı altında satılmak daha doğrusu yabancılaştırılmak istendiğini söyledi. “AKP, değil Tüpraş’ı satmak, Kırıkkale’den çivi dahi sökemez” diyen Paçacı şöyle devam etti:
“Özelleştirmelerin başladığı 1984 yılından bu yana 183 kuruluşu özelleştirdiler. Bunların 171’inde kamu payı hiç kalmadı. Bu özelleştirmelerden ne elde ettik? 14.3 milyar doların 13.9 milyar doları gider hanesine yazıldı. 183 kuruluştan elde edilen gelir 400 milyon dolar civarında. Bunun adı özelleştirme değil talandır, vurgundur. Bugün kamuoyu bu özelleştirmelere karşı ayakta. Buna karşın “Ben babalar gibi satarım diyorsun. Hadi canım sende…Hadi canım sende..”
AKP’nin stratejik öneme sahip, kar eden Petkim, Erdemir, Tüpraş, Telekom gibi kuruluşları satmaya çalıştığını belirten Paçacı, “ Tüpraş’ın size ne zararı var? Bu kuruluşun satışını ekonomik olarak izah edemezsiniz. Tüpraş’ı satarsanız özel tekel meydana getirirsiniz. Tüpraş bizim gurur duyduğumuz milli sanayimiz. Allahtan Petrol-İş yargıya gitti de, ne idüğü belirsiz şirkete Tüpraş’ın gitmesini önledi. Şimdi de aynı hukuksuz yöntemlerle bu kuruluşun yüzde 14.76’sını İMKB’de 6 yabancı fona devrettiler. Yüzde 51’ini de blok olarak satmak istiyorlar. Bu işlerin altına imza atanlar yarın hakim karşısına çıkacaktır. Tüpraş’ı diyelim ki 2 milyar dolara sattınız. 2 milyar dolar Türkiye’nin iki haftalık faiz ödemesi. O zaman bunun altında başka niyetler var. 3 A’ya dikkat edelim. Bunlar da ABD, AB ve AKP’dir.”
Paçacı, Türkiye’nin enerji ve suyun bir arada bulunduğu kavşakta yer aldığını, buranın üzerinde planlar, proğramlar yapıldığını, oyun oynanmak istendiğini belirterek herkesin, herkesimin bu oyunları bozmak için uyanık olması gerektiğini bildirdi.
Ekonomik ve kültürel işgal altındayız
DYP Ankara İl Başkanı Bülent Kuşoğlu ise Türkiye’nin ekonomik ve kültürel işgal altına girdiğini, bankacılık ve finans sektörünün yabancıların eline geçmekte olduğunu, Tüpraş, Petkim gibi kuruluşların da yabancılaştırılmaya çalışıldığını söyledi. Ekonomik ve kültürel emperyalizme Tüpraş, Erdemir, Petkim gibi kuruluşlarla karşı koymamız gerektiğini bildiren Kuşoğlu, bu kuruluşların birer silah olduğunu belirtti. ÖYK kararı olmadan Tüpraş’ın satışının tekrar gündeme getirildiğini ifade eden Kuşoğlu şöyle konuştu:
“Tüpraş’ta verimlilik sorunu yok. Teknoloji sorunu, pazar sorunu yok. Yönetim kötü deseniz bu da geçerli değil. Sermayeyi tabana yayıyoruz deseniz bu da yok. Özelleştirme ile istihdam da yaratılmayacak, aksine istihdam düşecek. Devlete yükü olmayan, aksine milyarlarca dolar katma değer sağlayan bu kuruluşu, karının iki üç misline satmak istiyorsunuz. Aklı başında olan birisi Tüpraş’ın özelleştirilmesini, yabancılaştırılmasını izah edemez. Yeni dünya düzeni içinde Tüpraş bizim yüz akımızdır. Tüpraş gibi kuruluşlara sahip çıkmalıyız.”
Sendikamızın Eski Genel Başkanı, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Eskişehir Milletvekili Cevdet Selvi ise Petrol-İş’in bir yanlışın önüne geçmeye çalıştığını belirterek, yapılanan sadece sendikanın üyesi işçiyi korumak veya sadece Kırıkkalelileri korumakla sınırlı olmadığını söyledi. Petrol-İş’in 20 yıldır özelleştirmelere karşı mücadele ettiğini belirten Selvi, 1983’e kadar hiçbir KİT kuruluşunun zarar etmediğini, kuruluşların özelleştirme modası ile birlikte bilinçli olarak zarar ettirildiğini bildirdi. Günümüzde ise özelleştirmelerin son derece tehlikeli noktaya geldiğini ifade eden Selvi şöyle devam etti:
“Bugün özelleştirme adı altında yapılan yabancılaştırmadır, birilerine peşkeş çekme, birilerine bu kuruluşları teslim etmedir. Ülke ekonomisine milyarlarca dolarlık katkı yapmalarına rağmen neden ısrarla bu kuruluşları satıyorlar? Çünkü halk hükümetin seçimden önce verdiği sözleri yerine getirmediğini gördü. Onun için iktidarda telaş ve panik başladı. Kendi iktidar süresini uzatmak için bu kuruluşları satıyorlar. Bunları satacaklar ki günü kurtaracaklar.”
İktidarın bu kuruluşları satmak için IMF’ye ve Dünya Bankrası’na söz verdiğini ancak altın yumurtlayan tavukları satamayacağını belirten Selvi sözlerini şöyle sürdürdü:
“ Buradan iktidarı uyarıyorum. Özelleştirme adı altında yapılan peşkeşleri, yabancılaştırmaları donduralım. Hükümet hamasi nutukları bırakarak özelleştirmeleri durdurmalı, yeniden hesap yapmalıdır. Çok tehlikeli bir dönemdeyiz. Hükümet bu kuruluşların satışından vazgeçmelidir.”
Panelde, izleyiciler sık sık, “IMF defol, bu memleket bizim”, “Tüpraş’ı satanlar vatan haini”, “Bu ülke bu vatan satılık değil,” “İş, ekmek yoksa barış da yok”, “Tüpraş halkındır, halkın kalacak” “Erdemir, Tüpraş omuz omuza” “ Tüpraş’a uzanan eller kırılsın” sloganları attılar. Panel, izleyicilerin coşkulu alkışlarıyla sona erdi.