Türk-İş İstanbul Şubeler Platformu, sermayenin işçi sınıfı ve emekçilere dönük kapsamlı saldırısı 'torba yasa' düzenlemesine karşı 26 Aralık, Çarşamba günü Taksim’de yürüyüş gerçekleştirdi. Torba yasa tasarısına karşı protesto yürüyüşüne, sendikamızın İstanbul 1 Nolu Şube yöneticileri, işyeri temsilcileri ve bu şubemizde örgütlü işyerlerinde çalışan Petrol-İş üyeleri ile Belediye-İş, Harb-İş, Tezkoop-İş, Deri-İş gibi sendikaların yönetici ve üyeleri katıldı.
Ellerinde torbalarla yürüyen işçilerin bir kısmı da torbaları kafalarına geçirerek yasa tasarsını protesto ettiler.
En önde “Haklarımızı torbalatmayacağız” pankartı açılırken, Türk-İş İstanbul Şubeler Platformu pankartı ardında Taksim Tramvay Durağı'dan başlayarak Galatasaray Lisesi önüne kadar süren yürüyüş boyunca, “Haklarımızı torbalatmayacağız”, “Kaşıkla zam alıp kepçeyle vergi ödemek istemiyoruz”, “Vergi dilimleri adil olsun,” sloganları atıldı. “Torba Yasası: Güvencesiz, esnek, kuralsız çalışma- örgütsüzlük ve kazanılmış hakların gaspıdır”, “Krize, yoksulluğa, taşeronlaşmaya ve kölelik yasalarına karşı alanlardayız” pankartları açıldı.
Yürüyüşte emekçilerin aileleri de yer aldı. İstiklal Caddesi boyunca yürüyen emekçiler, sloganlarla taleplerini dile getirdiler. “Suskun toplum istemiyoruz!” sloganıyla duyarlılık çağrısı yaptılar. Çevreden geçenlerin de alkışlarla desteklediği yürüyüşte “AKP torbanı al başına çal!”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “Zafer direnen emekçinin olacak!”, “Direne direne kazanacağız!”, “Asgari ücret değil, insanca yaşanacak ücret istiyoruz!”, “Kahrolsun IMF, işbirlikçi AKP!”, “Zam, zulüm, işkence, işte AKP!” sloganları atıldı. “Genel grev, genel direniş”, “Hak verilmez alınır, zafer sokakta kazanılır!” sloganları da yürüyüş boyunca atılan sloganlar arasındaydı.
Türk-İş'e mücadele çağrısı Galatasaray Meydanı'na gelindiğinde basın açıklamasını Belediye-İş 2 No’lu Şube Başkanı Hasan Gülüm gerçekleştirdi. Yapılan açıklamada, mücadelenin daha ileriye taşınması gerektiği vurgulanarak, bugüne kadar yapılmış eylemlerin zayıf olduğu belirtildi. Birleşik bir mücadele örülmesi gerektiği dile getirilip eylemlerin kitleselleşmesi gerektiği bildirildi.
Basın açıklaması sırasında işçiler sık sık “Türk-İş uyuma hareket geç!” sloganını attılar. Açıklamada, kamu kurumlarını borçlandıranlara yasal düzenleme ile kıyak yapılırken emekçilerin kazanımlarının bu yasa ile ellerinden alındığı ve güvencesizleştirildiği bildirildi. İşsizlik Sigortası Fonu'nda birikmiş paraya göz diken patronların isteklerinin yerine getirildiği belirtilirken, kısa çalışma ödeneklerinin sektörel krizde de fondan ödenmesinin, kısmi süreli çalışanlarının işsizlik sigortasından ve sosyal güvenlik hakkından yararlanmalarının zorlaştırıldığı ifade edildi.
İşsizlik Sigortası Fonu'nun talan edilmesine son verilmesi ve işçilerin fondan yararlanma koşullarının genişletilmesi talep edildi. Torsa yasa kapsamında işçilere dayatılan hak gasplarının aktarıldığı açıklamada, yasa tartışılmaya başlayınca torbaya kapsamlı bir öğrenci affının eklendiği kaydedildi. Asgari ücretin de gündeme getirildiği basın açıklamasında, asgari ücretin yaşamın gerçeğini yansıtmadığı dile getirildi. Sendikaların asgari ücret konusunda güçlü bir karşı koyuş örgütlemesi gerektiği bildirilerek, 2011 yılı için asgari ücretin açılık sınırının üzerinde belirlenmesi ve vergiden muaf tutulması talep edilerek şu açıklama yapıldı: ““Bizler Türk-İş İstanbul Şubeleri olarak diyoruz ki, hükümet torba yasa tasarısını geri çekmelidir. İşçi ücretlerinden kesilen gelir vergisi % 15 olarak sabitlenmelidir. Asgari ücret insanca yaşanacak şekilde belirlenmeli ve vergiden muaf olmalıdır.”