24 Ekim Pazartesi günü Genel Başkanımız Ali Ufuk Yaşar, Genel Sekreterimiz Ahmet Kabaca, Genel Örgütlenme ve Eğitim Sekreterimiz Mustafa Mesut Tekik Türkiye Petrolleri'nde yapılan bazı uygulamaların artık kurum dışında ve proje bazlı olarak gördürmeyi planlamasına karşı sendikamızın tavrını ve taleplerini ortaya koymak üzere bir basın toplantısı yaptı.
24 Ekim Pazartesi günü Genel Başkanımız Ali Ufuk Yaşar ,Türkiye Petrolleri'nde yapılan bazı uygulamaların artık kurum dışında ve proje bazlı olarak gördürmeyi planlamasına karşı sendikamızın tavrını ve talepleini ortaya koymak üzere bir basın toplantısı yaptı.
Ülkemizin en köklü kuruluşlarından birisi olan Türkiye Petrolleri, yıllardır ülkemizin ulusal çıkarları doğrultusunda son derece stratejik bir faaliyet yürütmektedir. Ekonomik ve politik açıdan oldukça kritik olan ülkemiz enerji kaynaklarını, büyük bir ekonomik değere dönüştürmektedir.
Bu önemine karşın devlet petrol şirketimiz Türkiye Petrolleri'ni küçültecek ve zayıflatacak bir uygulama gündeme getirilmektedir. Türkiye Petrolleri'nin Adıyaman, Batman ve Trakya Bölge Müdürlükleri bünyesindeki sahalarda ve Ankara Genel Müdürlük'te sondaj, workover, sismik, deniz sismiği ve kuyu tamamlama faaliyetlerine son verilmek istenmektedir. Türkiye Petrolleri yönetimi, bu faaliyetleri artık kurum dışında ve proje bazlı olarak gördürmeyi planlamaktadır.
Sendikamız, örgütlü olduğu Türkiye Petrolleri'nde gerçekleştirilmek istenen bu uygulamanın doğuracağı sakıncaları anlatmak, bu konuda sendikamızın tavrını ve taleplerini ortaya koymak üzere 24 Ekim Pazartesi günü Ankara Şubemizin toplantı salonunda bir basın toplantısı yapıldı.
Basın toplantısına Genel Başkanımız Ali Ufuk Yaşar, Genel Sekreterimiz Ahmet Kabaca, Genel Eğitim ve Örgütlenme Sekreterimiz Mustafa Mesut Tekik, Merkez Denetim Kurulu Rapartörümüz Yavuz Katırancı, Ankara Şube Başkanımız Şuayip Gül ve Yönetimi, Batman Şube Başkanımız Şehmus Kaygusuz ve Yönetimi, Adıyaman Şube Başkanımız Ali Tirpan ve Yönetimi, Trakya Şube Başkanımız Ercan Yavuz ve Yönetimi , Kırıkkale Şube Başkanımız Recep Sefer ve Yönetimi ve TPAO işyeri temsicilerimiz katıldı.
Yapılan basın açıklamasının tam metni aşağıda yer almaktadır:
Türkiye Petrolleri'ne ve ülkemizin kaynaklarına sahip çıkıyoruz
TÜRKİYE PETROLLERİ'NİN ZAYIFLATILMASINA İZİN VERİLEMEZ!
1954 yılında kurulan Türkiye Petrolleri (TP), o tarihten bu yana ülkemizin ulusal çıkarları doğrultusunda son derece stratejik bir faaliyet yürütmektedir. Ekonomik ve politik açıdan oldukça kritik olan ülkemiz enerji kaynaklarını, binlerce cefakar çalışanının alınteriyle ekonomik değere dönüştürmektedir.
Ülkemiz son derece hassas bir dönemden geçmekte, içinde bulunduğumuz coğrafya enerji kaynaklarının kontrolü uğruna emperyalist güçler tarafından tehdit edilmektedir.
Böyle bir süreçte, ne yazık ki, milli varlığımız Türkiye Petrolleri'nin yapısını zayıflatacak bazı uygulamalar gündeme getirilmektedir.
Türkiye'nin ekonomik ve siyasi bağımsızlığının en büyük güvencesi Kamu İktisadi Teşekkülleri yani KİT'lerdir. Bu KİT'lerin en önemlilerinden olan Türkiye Petrolleri'nin küçültülmesi veya zayıflatılması, hele böyle bir dönemde, ülke menfaatlerimize açıkça aykırıdır.
Türkiye Petrolleri'nin Adıyaman, Batman ve Trakya Bölge Müdürlükleri bünyesindeki sahalarda ve Ankara Genel Müdürlük'te sondaj, workover, sismik, deniz sismiği ve kuyu tamamlama faaliyetlerine son verilmek istenmektedir. Türkiye Petrolleri yönetimi, bu faaliyetleri artık kurum dışında ve proje bazlı olarak gördürmeyi planlamaktadır.
Sayılan işler ve bu işleri yürüten çalışanlar, bir başka kamu şirketi BOTAŞ'a bağlı olan TPIC'e (Turkish Petroleum International Company) devredilmektedir. TPIC bir başka kamu kuruluşu çatısı altında olsa da, kamu niteliği olmayan ve (Jersey) Kanal Adaları menşeli bir şirket durumundadır.
Yani söz konusu uygulama, hükümetin kamuda taşeron çalışmaya dair tavrı belliyken bunun tam aksine bir adım olacaktır. Türkiye Petrolleri'nin yürüttüğü birçok iş özel şirket statüsündeki TPIC'e devredilerek taşerona verilecektir. Üstelik çalışanlar da, kamu istihdamı güvencesinden çıkarılmış olacaktır.
Türkiye Petrolleri'nde konuyla ilgili hazırlıklar başlamıştır. Devrin 1 Ocak 2017 itibariyle gerçekleştirileceği belirtilmektedir.
Bilindiği üzere, dünya petrol rezervlerinin %80'inden fazlası milli petrol şirketlerine aittir. Tüm dünyada ülkeler kendi devlet petrol şirketlerini güçlendirmeye ve büyütmeye çalışmaktadır. Hal böyleyken, ülkemizde kamu kuruluşumuz Türkiye Petrolleri bu kararla parçalanmakta ve zayıflatılmaktadır. Bu uygulama, kurum yönetiminin iddia ettiği üzere Türkiye Petrolleri'ne rekabet gücü kazandırmayacak, aksine entegre yapısını koruyan büyük petrol tekelleri karşısında güç kaybettirecektir.
Ülkemizde petrol üretiminin %75'ini tek başına gerçekleştiren Türkiye Petrolleri'nin bu tür karar ve uygulamalarla sağlıklı yönetilmesi mümkün değildir.
Ayrıca söz konusu uygulama bu faaliyetlerin sürdürüldüğü kent ve bölgelerde istihdam kaybına neden olacak, bu bölgelerde yaşayan halkımıza ve ekonomiye zarar verecektir.
Kamu niteliği olmayan TPIC bünyesinde proje bazlı gördürülecek bu işlerle, petrol sektöründe güvencesiz ve geçici çalışma yaygınlaşacaktır.
Yıllardır özelleştirme politikalarıyla entegre yapısı zaten parçalanmış olan Türkiye Petrolleri, daha da küçültülecek ve özelleştirmeye hazır hale getirilmiş olacaktır.
Türkiye Petrolleri'nde örgütlü olan sendikamız, geçtiğimiz günlerde düzenlediği eylemlerle yaptığı uyarıyı tekrarlamaktadır: Bu yanlıştan derhal dönülmelidir!
Ülke menfaatlerimize, kamu yararına ve Türkiye Petrolleri'nin faaliyet gösterdiği illerde sosyo-ekonomik dengenin sağlanmasına aykırılık oluşturan bu uygulamadan hemen vazgeçilmelidir.
Geçmişte Türkiye Petrolleri bünyesinden koparılan kuruluşların bir bir özelleştirildiğini biliyoruz. Türkiye Petrolleri özelleştirme politikalarıyla kolsuz kanatsız bırakılmıştır.
Bu nedenle, Türkiye Petrolleri'nin mevcut yapısı mutlaka korunmalı, devredilmek istenen faaliyetler kurum bünyesinde bırakılmalıdır. Halen kamusal niteliği olmayan TPIC, gerekli görülürse Türkiye Petrolleri çatısı altında bir daire başkanlığı haline getirilmelidir.
Türkiye Petrolleri'nde asıl yapılması gereken, ulusal petrol şirketimizin entegre yapıya kavuşturularak güçlendirilmesi çalışmalarının başlatılmasıdır.Petrol-İş Sendikası, tepki ve talepleri dikkate alınmadığı takdirde eylem ve etkinliklerini çoğaltacak, mücadelesini sonuna kadar sürdürecektir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur,
Petrol-İş Sendikası
Merkez Yönetim Kurulu adına
Genel Başkan
Ali Ufuk Yaşar