Yaşamın her alanında ayrımcılığa son. Eşit hak, eşit katılım, eşit temsil! Bugün 8 Mart.
Yaşamın her alanında ayrımcılığa son. Eşit hak, eşit katılım, eşit temsil!
Bugün 8 Mart. Kadınların Uluslararası, Birlik, Mücadele Dayanışma Günü...
Petrol-İş Sendikası olarak kadın üyelerimizin, erkek üye eşlerinin yani hem evde, hem işte yaşamı kuran ve devam ettiren tüm kadın emekçilerin Dünya Emekçi Kadınlar gününü kutluyoruz 8 Mart’ın tarihçesi, Alman Sosyalist Partisi üyesi ve kadın hakları savunucusu Clara Zetkin'in Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da, 1910 yılında İkinci Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı'nda uluslararası bir kadınlar günü yapılması gerektiğini söylediği güne kadar dayanır.
Önceleri sadece sosyalist ülkelerde ve farklı günlerde kutlanan Uluslararası Kadınlar Günü, 1911 yılında Almanya başta olmak üzere birkaç Avrupa ülkesinde 19 Mart günü kutlanmaya başladı. Daha sonraları ortaklaşılan gün 8 Mart oldu. Kadınların eşit oy hakkı talep ettiği ilk 8 Mart kutlamalarından bu yana oldukça uzun bir zaman geçti... Kadınlar eşit oy hakkı başta olmak üzere zaman içinde pek çok kazanım elde ettiler. Ama toplum ve iş yaşamında, evde, sokakta eşitsizlik ve ayrımcılık hala varlığını sürdürüyor.
Günümüzde Neo-liberal iktisat politikalarının dayattığı esnek çalışma biçimlerinden en fazla kadınlar zarar görüyor. AB ülkelerinde bile kadınlar daha ziyade yarı zamanlı ve kısa süreli işlerde çalışıyor ve düzenli çalıştıkları koşullarda aynı işe karşılık erkeklere göre daha düşük ücret alıyorlar. AB komisyon raporuna göre ücret farkı yüzde 18 olarak belirlendi. Yani kadınlar günlük brüt ücret olarak erkeklerin aldığından yüzde 18 daha az ücret alıyorlar.
Kadınların istihdam alanındaki durumu Türkiye'de de farklı bir seyir izlemiyor. Türkiye'de kadın istihdamı yıllar itibariyle giderek geriliyor. Resmi istatistiklere göre 1988’de çalışan kadın oranı yüzde 34. 3’idi. Bu oran 2006’da yüzde 24 olurken, 2008’de yüzde 21. 6’ya düştü. Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü’nün (KSGM) Ocak 2011'de yayımladığı Türkiye' de Kadınların Durumu başlıklı raporda yer alan verilerde ise istihdam oranının %22.3'e indiği görülüyor.
Kadın istihdamını artırıyoruz, söylemlerine rağmen kriz bahanesi ile iyice yoğunlaşan emek piyasalarını esnekleştirme politikalarına, AKP hükümetinin kadın konusundaki muhafazakar yaklaşımı da eklenince, giderek daha fazla kadının istihdam dışına atıldığına tanıklık ediyoruz. Son Torba Yasa ile de AKP hükümetinin kadın istihdamından ne anladığı iyice belli oldu.
Üç çocuk doğuran kadınlar ya ev eksenli çalışacaklar ya da yarım zamanlı düşük ücretli işler de... Muhafazakarlık kadınları sadece istihdam alanında vurmuyor. Başbakan “kadın ve erkek eşit değildir” diyor, dini referansla hareket eden üniversite hocaları kadınların giyimi nedeniyle tecavüz suçuna ortak olduğunu iddia ediyor, eşitsizlik söylemleri resmi ağızlar aracılığıyla yaygınlaştırıldıkça işlenen kadın cinayetlerine her gün yenileri ekleniyor. Resmi rakamlara göre her gün ortalama 5 kadın, hayatlarındaki erkekler tarafından herkesin gözleri önünde katlediliyor.
Özellikle son 7 yılda yüzde 1400’lük artış gösteren kadın cinayetleri cinsiyet kırımı boyutuna ulaştı.
Sendikamız Petrol-İş, kuruluşundan bu yana kadın işçiye ve ona önem veren bir sendika, bizim ilk Grevimizi Berec Pil Fabrikası'nda kadınlar yaptı... 1964 koşullarında grev çadırında nöbet tuttular, dönemin valisinin arabasının önüne atlayan ve onu durduran da bir kadın işçiydi...
2007 yılında Novamed'de çalışan kadın arkadaşlarımızın uluslararası boyutlara ve kadın hareketinin gündemine de taşıyan 448 günlük grevi hala hatırlarda ve bu pek çok sendikalı kadına örnek oldu. Bugünse Gebze Şubemize bağlı Bericap işyerinde birçok kadın üyemiz sendikal hak ve özgürlükleri için mücadele ediyorlar... Açlık tehditlerine boyun eğmeden olumsuz hava koşullarına ve baskılara rağmen 74 gündür direniyorlar.
Petrol-İş Sendikası olarak, kadınların emek piyasalarındaki konumunu güçlendirmek, onların işyerlerinde, evde ve toplumun her alanında eşit haklara sahip yurttaşlar olarak yaşamalarını sağlamak için çalışmalar yürütüyoruz. Evde harcanan emeğin görünür kılınması da çabalarımızın büyük bir bölümünü oluşturuyor.
Sekiz yıldır çıkardığımız Petrol-İş Kadın Dergisi bu amaca hizmet ediyor. Ama sadece bu kadar değil, biz toplumun dayattığı kadınlık ve erkeklik rollerinin yani toplumsal cinsiyet rollerinin değişmesi gerektiğine yürekten inanıyoruz, iki yıldır, genel üye eğitimlerine “Toplumsal Cinsiyet” derslerini koyduk. Biz kadın istihdamını önemsiyoruz. Ekonomik olarak özgür olan kadının ataerkil baskılara karşı çok daha kolay karşı çıkabileceğini biliyoruz.
8 Mart'ta kadın üyelerimize yönelik taleplerimizi bir kere daha hatırlatmanın tam zamanıdır. Kadın cinayetlerine “dur” diyoruz. Hükümetten bu konuda hem yasal hem de pratik önlemleri artırmasını ve kadını ikinci sınıf vatandaş konumuna getiren söylemlerini terk etmesini istiyoruz. Siyasi partilerde, parlamentoda, belediyelerde kamu kurumlarında kadınların eşit temsili için pozitif ayrımcılığa yönelik önlemlerin hayata geçirilmesini istiyor, kadınlar için kota hakkını savunuyoruz.
Petrol- İş Sendikası olarak; Kadınlar için esnek, güvencesiz, geçici ve yarı zamanlı işler değil, düzenli güvenceli işler istiyoruz. Çocuk bakımı ile ilgili düzenlemeler ne işverenlere ne kamuya sorumluluk yüklemiyor. Kadınlar bu işi tek başlarına yürütmek zorunda kalıyorlar. Kadın- erkek ayrımı yapılmaksızın 50'den fazla işçinin çalıştığı özel ve kamu işlerinde kreş açılmasını istiyoruz. Kadınları daha fazla eve kapatacak Torba Yasa'da yer alan ama geçici olarak çıkarılan esnek çalışma biçimlerine itiraz ediyoruz. Yasada 24 aya kadar çıkarılan doğum sonrası ücretsiz izin hakkını bir hak olarak görmüyoruz. Kadınlar için doğum sonrası işgüvencesi istiyoruz.
Belli sektörlerde kadınlar için kota hakkı istiyoruz. Eşdeğerde işe eşit ücret istiyoruz. Kadınların yaşamın her alanında olduğu gibi sendikalarda da eşit katılım hakkını savunuyor, daha fazla kadını yönetimlerde görmek istiyoruz. Petrol-İş Sendikası olarak başta Bericap İşyerimizde 74 gündür direnişte olan kadın işçi üyelerimiz olmak üzere, evde, işte, sokakta toplumun her alanında uğradıkları ayrımcılıklara karşı sesini yükselten, kendilerine biçilen rollere itiraz eden, yani kısacası “Kırıntı değil, dünyayı istiyoruz” diyen tüm kadınların 8 Mart'ını en içten dileklerimizle kutluyoruz...
8 Mart'ta ve yılın diğer günlerinde her zaman, her yerde kadınlar için fırsat eşitliği, eşit hak, eşit katılım... Yaşasın kadınların özgürlük mücadelesi! Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
PETROL-İŞ SENDİKASI
MERKEZ YÖNETİM KURULU