TÜİK, ILO, OECD, DÜNYA EKONOMIK FORUMU VERİLERİNE GÖRE:

 

Türkiye'de ve Dünyada

Kadın İstihdamına Bakış

Kadınlar, dünyanın her yerinde istihdama ve işgücüne katılımda erkeklerin gerisinde yer alıyor. Düşük ücretli ve güvencesiz işlerde çalışanların çoğunluğunu kadınlar oluşturuyor. Ev işleri ve ücretsiz bakım işlerinin kadınların öncelikli sorumlulukları olarak kabul edildiği bölgelerde iş yaşamındaki eşitsizlik daha da belirginleşiyor. Buna ek olarak, ücretlerde de cinsiyete dayalı açık giderek artıyor. Tüm bunlar, kadınları iş yaşamında pek çok konuda dezavantajlı duruma getiriyor.

 

Türkiye'de son dönemde oldukça yaygın hale gelen, özellikle de girişimcilik ve esnek çalışma biçimleri üzerinden kadın istihdamını artırmaya yönelik çalışmalara rağmen, kadın istihdamı hâlâ dünya verilerinin çok gerisinde. Buna karşılık, kayıt dışı çalışma ve güvencesiz işlerde kadınların oranı giderek artmaktadır. İşsizlik rakamları da kadınlar aleyhine değişmektedir.

 

Küresel işgücünde kadınlar toplumun gerisinde

Dünyada da durum çok farklı bir yol izlemiyor. Kadınlarla erkekler arasındaki işgücü açığı giderek artıyor. Örneğin, dünya ortalaması olarak işgücüne katılım oranı 2018'de kadınlar için yüzde 48 iken erkekler için bu oranın yüzde 75 olduğu görülüyor. ILO'nun bu sene yayınladığı Dünyada İstihdama ve Toplumsal Duruma Bakış, Eğilimler 2019 raporuna göre, küresel işgücünde yer alan 3.5 milyar çalışanın beşte üçü erkek. Küresel bazda kadın işgücü oranıyla erkek işgücü oranı arasındaki yüzde 27'lik açık, azalmadığı gibi artan bir eğilim gösteriyor. Aynı rapora göre, yetişkinlerde işgücünde düşüş artıyor, ancak 15-24 yaş arası gençlerde işgücü azalması daha belirgin bir şekilde yaşanıyor. Bu düşüşün önümüzdeki dönemde daha da artacağı aynı raporda belirtilenler arasında.

Raporda, tüm dünyada, 15 yaş üzerinde olup çalışabilecek durumda olan nüfusun 5.7 milyar olduğu açıklanıyor. Bu rakamın yüzde 58.4'ü, yani 3.3 milyarı istihdam ediliyor. 172 milyonu işsizlikle karşı karşıya. İşgücüne katılım ise 3.5 milyar ve yüzde 61.4 olarak veriliyor. Geriye kalan 2.2 milyar, yani % 38.6 oranında insan işgücünün dışında kalmaktadır.

İşgücünün gereği gibi değerlendirilememesi olarak açıklanan eksik istihdam, ya da emeğin eksik kullanımı, küresel ölçekte kadınlar arasında daha yaygın. İşsizlikten ayrı olarak, 2018'de 140 milyon kişi "potansiyel işgücü" olarak değerlendirildi. İş arayan ancak istihdam edilmeyen, ya da çalışabileceği halde iş aramayanlardan oluşan bu sayıdaki insanın 85 milyonu kadınlardan, 55 milyonu erkeklerden oluşuyor. Sonuç olarak, kadınlarda emeğin eksik kullanımı yüzde 11 iken erkekler için bu oran yüzde 7.1'dir. Bu rakamlara ek olarak, kadınların büyük çoğunluğu tam zamanlı çalışmayı tercih ettiği halde, çalışma koşulları, aile içi sorumluluklar ve eğitim yetersizliğinden dolayı yarı zamanlı çalışmak zorunda kalmaktadır.

Dünya Ekonomik Forumu'nun (WEF) 2006'dan beri her yıl düzenli olarak yayınladığı, ülkelerin ekonomi (ekonomik katılım ve fırsatlar), eğitim (eğitime erişim), sağlık (sağlık ve hayatta kalma) ve politika (politik güçlendirme) alanlarında kadınlarla erkekler arasındaki fırsat eşitliğini ölçmeye dayalı bir değerlendirme sunan "Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu"nun 2018 verilerinin yer aldığı son sayısına göre, Türkiye ekonomik katılım ve fırsatlar bakımından 149 ülke içerisinde 131. sırada. Eşitlik skoru (0 ile 1 arasında değişen, bire yaklaştıkça eşitliğin arttığını gösteren katsayı) ise 0.466. İşgücüne katılımda cinsiyet eşitliği bakımından 133. sırada olan Türkiye, ücret eşitliği konusunda da 114. sırada.

 

Cinsiyete dayalı ücret açığı

"Tam zamanlı ve insana yaraşır iş" kavramının kadınlar için önemi giderek artarken ücret eşitsizliği konusu da çözülmeyi bekleyen sorunlar arasında yerini koruyor. ILO'nun yayınladığı "Küresel Ücretler Raporu 2018/19 - Cinsiyete dayalı ücret açığının ardında yatanlar" raporuna göre tüm dünyada ücretli çalışanların yüzde 40'ı ve istihdam edilen tüm insanların yüzde 60'ı geçimini enformel ekonomiden sağlıyor. Kadınlar işgücü piyasasında yer alsa da, nitelikli istihdama erişimleri erkeklere oranla daha kısıtlı. Bunun en büyük sebeplerinden birisi ücretsiz ev ve bakım işlerine ayrılan sürelerin cinsiyetler arasındaki eşitsiz dağılımı. Ev işleri ve ücretsiz bakım işlerinin büyük çoğunluğu kadınların sırtında. Ücretli işlerle ücretsiz işler birleştiğinde, kadınların günlük çalışma süreleri erkeklere göre daha fazladır.

 

Annelik, ücret açığını arttırıyor

Son dönemde yapılan çalışmalar, kadınlarla erkekler arasındaki ücret açığının en büyük etkenlerinden birinin annelik kaybı olduğunu gösteriyor. Küresel Ücretler Raporu çerçevesinde, ILO Türkiye Ofisi tarafından hazırlanan “Cinsiyete Dayalı Ücret Açığını Anlamak” başlıklı infografik çalışmaya göre, annelik, ücret açığını arttıran etmenlerin başında geliyor.

Anne olan ve olmayan kadınlar arasındaki ücret farkı olarak tanımlanan "Annelik Ücret Açığı"nın en yüksek olduğu ülke Türkiye. İnfografiğe göre, Türkiye için annelik ücret açığı % 29.6, Rusya için bu değer % 14.7'yken, Meksika için % 5.8 oranında.

Cinsiyetler arasında ücret açığını arttıran etmenlerden birisi de işlerin "erkek işi" ve "kadın işi" olarak ayrılması. Aynı infografiğe göre, "kadın işleri"nin ücretleri, erkek işlerinin ücretlerine oranla daha düşük. Kadın çalışanların oranının en düşük olduğu meslekten en yükseğe göre sıralayacak olursak, cinsiyete dayalı saatlik ücret farkıyla ilgili şu tablo çıkıyor karşımıza: Bilgi teknolojileri: kadın çalışan oranı % 18.7, cinsiyete dayalı saatlik ücret farkı
% 1.3; giyim ve gıda işçileri: kadın çalışan oranı % 23.7, cinsiyete dayalı saatlik ücret farkı % 13.1; bilim profesyonelleri: kadın çalış
an oranı: % 29.5, cinsiyete dayalı saatlik ücret farkı % 21.8; işletme profesyonelleri: kadın çalışan oranı % 50.2, cinsiyete dayalı saatlik ücret farkı: % 27.0; sağlık profesyonelleri: kadın çalışan oranı % 67.8; cinsiyete dayalı saatlik ücret farkı: % 56.6; bakım hizmetleri: kadın çalışan oranı % 87.1, cinsiyete dayalı saatlik ücret farkı % 60.5. Kadın çalışan oranının en fazla olduğu bakım ve hizmetler işkolunda kadınlarla erkeklerin saatlik ücretleri arasındaki farkın en büyük (% 60.5) olduğu görülüyor. Cinsiyete dayalı ücret açığı verilerine göre, Türkiye'de bu açık % 12.9 iken, dünya ortalaması % 21.4.

 

Türkiye'de kadın istihdamı

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) aylık olarak güncellediği işgücü istatistiklerinin sonuncusu 17 Haziran 2019 tarihinde yayınlandı. Geçtiğimiz yılın Mart verileriyle bu senenin Mart verilerinin karşılaştırıldığı İşgücü İstatistikleri, Mart 2019 raporuna göre, Türkiye'de kadınların yüzde 34.4'ü işgücüne dahil. Buna karşılık, erkeklerin işgücüne katılım oranı % 71.7. İstihdam oranları da kadınlar için % 28.8 iken erkekler için bu oran % 62.4.

 

İşgücüne katılım artarken, istihdamda azalma sözkonusu

Türkiye'de 15 üzeri yaşta bulunan kadın nüfusu 30 milyon 947 bin. Bu rakam içerisinde, işgücüne dahil olan kadınların sayısı 10 milyon 649 bin, işgücüne katılım oranı yüzde 34.4. İstihdam edilen kadınların sayısı 8 milyon 926 bin. Kadınlarda istihdam oranı Mart 2019 dönemi için % 28.8.

Geçtiğimiz yılın aynı döneminde işgücüne dahil olan kadın sayısı 10 milyon 211 iken bu sene bu sayıya 438 bin kadın eklenmiş. İstihdam edilen kadın sayısı ise sadece 34 bin artmış. Bu artışa rağmen, istihdam oranında azalma sözkonusu. Geçtiğimiz yılın Mart döneminde kadınların istihdam oranı % 29.1 iken bu yılın aynı döneminde bu oran 0.3 puan azalarak % 28.8'e düşmüş. Bu, işgücüne dahil olan kadınların büyük çoğunluğunun işsizlikle karşı karşıya olduğunu gösteriyor.

 

Kadınların büyük çoğunluğu hizmetler sektöründe çalışıyor

İşgücüne katılan kadınların işteki durumlarına baktığımızda, istihdam edilen 8 milyon 926 bin kadının 2 milyon 62 bini tarım alanında çalışırken 6 milyon 864 bini tarım dışı alanlarda çalışıyor. Tarım dışı alanlarda çalışan kadınların büyük çoğunluğunun (5 milyon 378 bin) hizmetler sektöründe çalıştığını görüyoruz. Bunu, 1 milyon 409 binle sanayi işçiliği izliyor. Kadınların sadece 77 bini inşaatla ilgili işlerde istihdam edilmektedir. (Tablo 1 - İşteki durum ve ekonomik faaliyete göre istihdam edilenler, Mart 2018, Mart 2019)

 

Kadınların beşte biri ücretsiz aile işçisi

İstihdam edilen 8 milyon 926 bin kadının 6 milyon 8 bini (% 67.3'ü) ücret ve yevmiye karşılığı çalışırken, işveren konumunda olanların sayısı 124 bin. Kendi hesabına çalışan kadınların sayısı ise 883 bin. İstihdam edilen kadınların 1 milyon 911 bini ücretsiz aile işçisi olarak çalışmaktadır. Bu oran, istihdam edilen bütün kadınların yüzde 21.4'ünü, yani yaklaşık beşte birini oluşturuyor. (Tablo 1 - İşteki durum ve ekonomik faaliyete göre istihdam edilenler, Mart 2018, Mart 2019)

 

Kadınların işsizliği yüzde 3.3 artmış

İşgücüne dahil olan 10 milyon 947 bin kadının 1 milyon 723 bini işsiz. Kadınlarda işsizlik oranı yüzde 16.2. Geçtiğimiz yılın aynı döneminde işsizlik oranı 12.9 iken bir sene içeresinde kadınların işsizliğinde yüzde 3.3'lük artış söz konusu. Geçtiğimiz yılın bu döneminde işsiz kadın sayısı 1 milyon 319 bin. Bu sene bu sayıya 404 bin işsiz kadın eklenerek 1 milyon 723 bine yükselmiştir. Tarım dışı işsizlik oranı ise geçtiğimiz yılın bu dönemine göre 3.5 puanlık artışla yüzde 16.3'ten yüzde 19.8'e yükselmiştir.

İstihdam edilen kadınların yüzde 40.8'i kayıt dışı çalışıyor

İstihdam edilen 8 milyon 926 bin kadının 3 milyon 642 bini kayıt dışı. Kayıt dışı çalışan kadınların 1 milyon 968 bini tarım alanında çalışırken, 1 milyon 674 bini tarımdışı alanda çalışmaktadır. Tarım alanında kayıt dışı çalışma oranı % 95.4 iken, tarım dışı alanda kayıt dışı çalışma oranı % 24.4 olarak verilmektedir. (Tablo 2 İstihdam edilenlerin sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlılık durumu, Mart 2018, Mart 2019)

Bir diğer veriye göre, kayıt dışı çalışmanın (3 milyon 642 bin) büyük çoğunluğu (1 milyon 792 bini) ücretsiz aile işçiliğinde gerçekleşmektedir. Ücretli çalışanlarda kayıt dışı çalışan kadınların sayısı 1 milyon 101 bin ile ikinci sırada.

Tarım alanında çalışan kadınlarda en büyük kayıt dışı oranı ücretsiz aile işçiliğinde (1 milyon 620 bin kadın) iken tarım dışı alanda en büyük kayıtdışı oranı ücretli veya yevmiyeli işlerde görülmektedir (997 bin).

 

Kadınların en büyük "işgücüne katılmama" sebebi "ev işleri"

TÜİK'in İşgücü İstatistikleri, Mart 2019 verilerinde yer alan, işgücüne dahil olmayanların nedenlerine göre dağılımının verildiği Tablo 6'daki bilgilere göre, kadınların işgücüne dahil olmamalarının en büyük sebebi ev işleriyle meşgul olmak. Türkiye'de, Mart 2019 itibariyle, işgücüne dahil olmayan 20 milyon 298 bin kadın bulunuyor. İşgücüne dahil olmayan kadınların 1 milyon 409 bini iş aramayıp, çalışmaya hazır olanlardan oluşuyor. Bunlar içerisinde iş bulma ümidi olmayanlar, mevsimlik çalışanlar, ev kadını, öğrenci, gelir sahibi, emeklilik ve çalışamaz halde olma nedenleriyle iş aramayan, ancak işbaşı yapmaya hazır olduğunu belirtenler de var. 2 milyon 393 bin kadın eğitim öğretim nedeniyle işgücüne dahil olmazken, 1 milyon 247 bin kadın, emekli olduğu için işgücüne katılmıyor. İşücüne dahil olmayan 11 milyon 8 bin kadının işgücüne katılmama sebebi ise "ev işleryle meşgul olmak" şeklinde açıklanıyor. Bu rakam, işgücüne dahil olmayan tüm kadınların yarısından fazlasını (% 54) oluşturuyor. (Tablo 6 - İşgücüne dahil olmayanların nedene göre dağılımı)

Ücretsiz işlerin kadın işgücü üzerindeki etkileri

Kadınların erkeklerle aynı şartlarda çalışmadığını pek çok inceleme, araştırma, rapor ve istatistik ortaya koyuyor. Ücret eşitsizliğinden çalışma sürelerine, terfi sorunlarından evdeki bakım işlerinin eşit paylaşılmamasına kadar pek çok etken, bu eşitsizliğin giderek artmasına yol açıyor. Kadınların işyerinde çalıştıkları sürelere ek olarak evde karşılıksız, herhangi bir ücret almadan yaptıkları işler (ev işleri, çocuk ve yaşlı bakımı, alışveriş vs.) için harcadıkları süre, bu eşitsizliğin rakamlara yansıyan sadece bir bölümü.

Tüm dünyada, yaygın olarak kadınlar ücretsiz işlere erkeklerden daha fazla zaman ayırmaktadır. Toplumsal cinsiyet ayrımının belirgin olduğu ülkelerde ücretsiz işler kadınların öncelikli işleri arasında sayılmaktadır. Kadınların ücretsiz işlere ayırdıkları süre bölgelere, sosyal sınıflara, kültürlere göre değişse de, dünyanın her yerinde bakım işleri, kadınların sorumluluğu olarak görülmektedir. Tüm dünyada kadınlar, ücretsiz bakım işlerine ortalama olarak günde üç ila altı saat ayırmaktadır. Erkekler için dünya ortalaması günde yarım saat ila iki saattir.

 

Ücretsiz işlerin kadınlarla erkekler arasındaki eşitsiz dağılımı kadınların insan haklarına ve ekonomik haklarına yönelik bir ihlâl ve kadınların ekonomik açıdan güçsüzleştirilmesi olarak kabul ediliyor. Bu eşitsiz dağılım, kadınların ücretli işlere ayırabilecekleri zamanı kısıtlamak açısından fırsat eşitsizliği olarak değerlendirilmektedir. Bu eşitsizlik, üç konuda kadınların aleyhinde sonuçlanmaktadır: İşgücüne katılım oranı, nitelikli istihdam ve ücretler.

 

Ücretsiz işler ve işgücüne katılım

Kadınların ücretsiz işlere ayırdıkları süreyle işgücüne katılımları arasında negatif bir ilişki bulunmaktadır. OECD'nin 2014'te yayınladığı "Ücretsiz Bakım İşi: İşgücü Çıktılarında Cinsiyete Dayalı Farkların Analizindeki Kayıp Halka" raporuna göre, 'istisnalar hariç', kadınların ücretsiz işlere ortalama 5 saat ayırdıkları ülkelerde kadınların işgücüne katılımı yüzde 50 civarında. Bu orana, istihdam edilenler ve iş arayanlar dahil. Aynı rapora göre, kadınların ücretsiz işlere üç saat harcadıkları ülkelerde kadınların işgücüne katılımı % 60 civarında. Ücretsiz bakım işlerindeki düşüşün karşılığı işgücüne katılımda artış olarak karşımıza çıkıyor. Ücretsiz bakım işlerinin oranı, aynı zamanda doğurganlık oranı, kadın işsizlik oranı, kadın eğitimi, şehirleşme oranı ve doğum izni süreleriyle de yakından ilişkili.

Bakım işlerinin eşit olmayan dağılımına baktığımızda, eğitimdeki toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin azalmasının istihdamdaki eşitsizliğin azalmasına neden etkisi olmadığını görebiliriz. Ücretsiz işlerde kadınların sorumluluklarının yüksek olduğu ülkelerde ekonomik faaliyetlerinin daha düşük olduğunu görüyoruz. Bununla birlikte, hem kadınlara hem erkeklere aile ve iş hayatında eşit sorumluluk vermeyi hedefleyen aile dostu politikalara sahip ülkelerde kadınların ekonomik aktivitelerinin daha gelişmiş olduğu görülmektedir.

Son OECD verilerine göre, Türkiye'de kadınların ücretsiz işlere ayırdığı süre günde 305 dakika iken, erkekler sadece 67.6 dakika ayırmaktadır. Ücretli işlerde ise kadınlar günde 133.9 dakika çalışırken, erkeklerin ücret karşılığı işlere ayırdıkları süre günde 358.3 dakikadır. Günlük ücretli-ücretsiz toplam çalışma sürelerine bakıldığında, Türkiye'de bir kadının günde 439 dakika çalışmasına karşılık erkeklerin 425.8 dakika çalıştığı görülmektedir.

Aynı verilere göre, dünya genelinde, kadınların ücretsiz işlere en fazla zaman ayırdığı ülke, 383.3 dakikayla Meksika (erkekler için bu süre günde 136.7 dakikadır), en az zaman ayırdıkları ülke ise 215 dakikayla Kore. Kore'de erkeklerin bir günde yaptıkları ücretsiz işlerin süresi toplam 49 dakika. [S.Z.K.]

 

Kaynaklar:

1. TÜİK, İşgücü İstatistikleri, Mart 2019

2. OECD, İşgücü Çıktılarında Cinsiyete Dayalı Farkların Analizindeki Kayıp Halka, 2014

3. ILO, Dünyada İstihdama ve Toplumsal Duruma Bakış, 2019

4. ILO, Küresel Ücretler Raporu 2018/19

5. WEF, Küresel Cinsiyet Uçurumu Raporu, 2018

6. OECD, İş Yaşamının Geleceği, İstihdama Bakış, Eğilimler 2019

 

(Petrol-İş Kadın Dergisi, Sayı 61, Temmuz 2019)