ETİLER'DE BİR YAYA KURYE, PINAR FİLİZ:

 

"Kadınlar Kafaya Koydukları

 

Her İşi Yapar"

 

Pınar Filiz genç bir kadın işçi. Günde ortalama 100 paket dağıtımı yapıyor. Çalıştığı Aras Kargo’da kendi bölgesi olan Etiler’de tek kadın kurye olarak omuzunda bir çanta ile tek tek adresleri dolaşarak ekmeğini kazanıyor. Kargo işçisi Pınar Filiz ile paket teslimatlarını bitirdikten sonra buluşup söyleştik. Soluklanırken bir yandan da sorularımızı yanıtladı.

Söyleşi: Mukadder Anadolu*

Kendinizi tanıtır mısınız?

28 yaşındayım. Aras Kargo’da çalışıyorum. Bekârım, annem ve ablamla yaşıyorum. Lise mezunuyum.

 

İşyerindeki göreviniz nedir?

Aras Kargo’da yaya kurye olarak çalışıyorum. Dosya, paket karışık dağıtım yapıyoruz, belli bir alan çerçevesinde. Sabah dosyaları ayırıyoruz, ondan sonra yakın yerlerin –yan bina, karşı bina gibi- paketlerini teslim ediyorum. Sonra diğer paket ve dosyaları omuz çantasına yüklenip çıkıyorum. Ben İstanbul’da Etiler bölgesine bakıyorum.

 

Kaç yıldır çalışıyorsunuz?

5 yıldır bu işi yapıyorum.

 

Çalışmaktan memnun musunuz?

İşten değil de insanların buyurgan tavırları sıkıcı, burası biraz zengin bir muhit olduğu için!

 

Daha çok nerede çıkıyor sorun?

Mesela alım bildiriyorlar, gidiyoruz düzgün alım yapılmamış, müşteriyle karşı karşıya geliyoruz. Alımı yaparken sormuyorlar yayanın taşıyacağı ağırlıkta mı veya ebatta mı diye. Bu da sıkıntılara sebep oluyor ve kuryeler olarak müşteriyle karşı karşıya geliyoruz. Özellikle müşterilerin kampanya yaptığı zamanlar böyle sorunlar yaşanıyor. Bir de kargosunda gecikme olduğu zaman müşteri bize çıkışıyor. 

 

Çalışma hayatına ilk burada mı başladınız?

Sigortalı olarak ilk başladığım yer burası. Aras Kargo’da ilk acentede çalıştım. Daha sonra şubeye kadrolu olarak geçiş yaptım. Tanıdık vasıtasıyla işe başladım. Taşımacılık işine girmeden önce ufak tefek işler yaptım ama sigortasız işlerdi, onları çalışmaktan saymıyorum.

 

Bu işi tercih etmenizin nedeni neydi?

Çalışalım eve ekmek götürelim diye tercih ettim. İlk başta yapabileceğimi düşünmüyordum ama zorunluluktan başladım. İş başvurusu yaptığımda kurye-dağıtım elemanı olarak formu doldurdum.

 

İşe başladığınızda ailenizden veya çevrenizden herhangi bir tepki aldınız mı?

Öyle bir şey olmadı, olumsuz anlamda bir sıkıntı yaşamadım. İlk başlarda zaman zaman “Aa kadınlar da mı bu işi yapıyor” diyenlerle karşılaştım ama kendi bölgem Etiler’de artık kanıksadılar beni, tanıyorlar artık.

 

Bu işin kadınlar açısından zorlukları var mı sizce?

Kadınların kafaya koyduklarında her işi yapacaklarına inanıyorum! Bence bu işi de yapabilirler ama her kadın yapar mı onu bilmiyorum.

Çünkü bazen yoğun çalışma gerektiriyor, yemek yemeye bile vakit bulamıyorsunuz. Eve geç gidiyorsunuz, böyle yanları var.

 

Kaç saat çalışıyorsunuz?

Sabah 08.30 ile akşam 18.00 arası çalışıyoruz. Sonrası fazla mesai oluyor.

 

Günde kaç adrese uğruyorsun?

Bu aralar işler düştü ama işler yoğun olduğu zaman günde ortalama 100 paket oluyor.

 

Sizin yaptığınız işi yapan başka kadınlar var mı bildiğiniz, tanıdığınız?

Diğer firmalarda var diye biliyorum. Ama çalıştığım Aras Kargo’da İstanbul’da kadın olarak benim tek olduğumu söylüyorlar.

Bizim firmada Anadolu’da çalışan kadın kuryeler var ama İstanbul’da kadın yaya kurye olarak tekmişim.

 

Biraz da sendikalaşma sürecinden bahsedelim. Neredeyse sizin işe başlamanızla buradaki sendikal çalışmanın başlaması bir olmuş. Dört yıl gibi bir sürecin ardından işyerinizde toplu sözleşme imzalandı. Sendikaya üyeliğiniz nasıl oldu?

TÜMTİS’ten arkadaşlar şubeye geldiler. Arkadaşların anlattıkları aklımıza yattı, şube olarak sendikaya üye olduk. Sendikanın ne olduğunu önceden de biliyordum, internetten, haberlerden biliyordum.

 

Sendika hayatınızda nasıl bir değişiklik yarattı?

Bir sorun çıktığında işyerinde, güveneceğimiz, arkamızı yaslayacağımız bir yer var. Bunun verdiği güvenle hareket ediyoruz.

Eskiden sorunlar ve işverenler karşısında yalnız başımızaydık, şimdi sendikal birliğimiz var.

 

Sendikadan önce koşullar nasıldı?

İlk sene çalıştığımda ucu bucağı belli olmayan sürelerde çalışıyordum. Sistem kapanıyordu ama biz yeri geliyordu gece saat on onbire kadar çalışıyor-
duk.

Ben eve akşam saat dokuzda gittiğimde erken gittim sayıyordum. Şimdi akşam saat 6 dedik mi işi bitirmek durumundasın, 7’de sistem kapanıyor kargo bölümünde, 8’de ise ful kapanıyor. Sonra şirketin bazı standartları oturtması bizim açımızdan iyi oldu.

Sendikalaştıktan sonra daha bir çeki düzen geldi. Zaten o iki sene çalışma koşullarına dayandıysam bir daha çıkmam bu işten diyorum.

 

Sendikada aktif görev alma konusunda bir isteğiniz var mı?

Vaktim olsa isterdim ama şu an vaktim yok.

 

İşten kalan vakitlerde nelerle uğraşıyorsunuz?

Bu hayat pahalılığında bir şey de yapamıyoruz, işten eve, evden işe. Daha önce annemi, tanıdıkları alıp bir sinemaya götürebiliyordum veya bir yemek yedirebiliyorduk dışarıda, ayda bir kere de olsa. Şimdi ancak hayatımızı idame ettirmeye yetiyor, bu kriz nedeniyle zordayız.

 

Çalışma yaşamı gündemini takip ediyor musunuz?

Gündemi sosyal medyadan takip ediyorum. Çalışma yaşamı gündeminde kıdem tazminatından başka bir şey olmamalı bence. Bir de işsizlik. İki gün önce gazetede okudum Gaziantep’te vatandaş işsizlik nedeniyle kendini yakmış, çok üzüldüm.

Hakkımızı yedirmemeye bakacağız, karşınızda hak, hukuk tanımayanlar varken nasıl olur bilmiyorum ama artık internet çağındayız, en ücra yerde olandan haberdar oluyorsunuz.

 

Yaptığınız işin sizce kadınlar açısından zorlukları var mı? Varsa neler?

Ağırlık kaldırıyorsunuz, beliniz ağrıyor, omuzunuz ağrıyor. Bir tek o zorluğu var, başka bir zorluğu yok.

Erkeklerle eşit koşullarda çalıştığınızı düşünüyor musunuz?

Hepimiz aynı şartlarda çalışıyoruz. Erkekler belki benden daha fazla efor sergiliyordur, çünkü yüksek paketler oluyor, araca çıkıyorlar.

 

Erkeklerle aynı ücreti alabiliyor musunuz?

Senelik bazda farklılıklar oluyordur belki ama ortalama olarak aşağı yukarı aynı ücreti alıyoruz.

 

Çalışmaktan kaynaklı sağlık sorunları yaşıyor musunuz?

Ağırlık taşımaya bağlı olarak omuz ve bel ağrısı yaşıyorsun. Bunun dışında kışın bol bol grip oluyorsun, yağmurun altındasın.

 

Yaptığınız işte ne gibi meslek hastalıkları riskleri bulunuyor?

Ağır kaldırmaktan kaynaklı kas ağrıları. Bunun dışında çeşitli insanlarla karşı karşıya gelebiliyorsunuz bazen ters birine rastlayabiliyorsunuz. ‘Kargom niye gelmedi’ diye gerginlik oluyor.

 

Ne önerirsiniz bu konuda?

İnsanın olduğu yerde böyle sıkıntılar yaşanmayacak değil. Biz istesek de istemesek de.

 

Eklemek istediğiniz bir şey var mı, özellikle henüz sendikalaşmamış işçilere iletmek istediğiniz?

Sendikalaşma imkânları varsa mutlaka sendikaya üye olsunlar, yoksa kendilerini koruyamazlar. Örneğin Soma’da 301 kişi öldü ama sorumlular ceza almadan çıktı. Doğru düzgün bir sendika olsaydı bunlar olmazdı.

 

* Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS) Basın Uzmanı

 

(Petrol-İş Kadın Dergisi, Sayı 61, Temmuz 2019)