VİP GİYİM'DE

KADINLAR DİRENİYOR

 

Gebze Darıca'da bulunan, yüzde sekseni kadın yaklaşık 600 işçinin çalıştığı tekstil fabrikası Vip Giyim'de Deriteks sendikasında örgütlenme girişimi işten atılmalarla sonuçlandı. Önce Kadriye Horlu işyeri önünde tek başına direnişe başladı, ardından Nimet Özkaya da katıldı direnişe. İki kadın, kışın soğuğunda, cılız bir soba ateşiyle ısınmaya çalışarak haklı davalarının peşinden gidiyor. Vip Giyim'de direnişe dönüşen sürecin ayrıntılarını, Deriteks Sendikası uzmanı Tülin Çelik paylaştı.

TÜLİN ÇELİK, Deriteks Sendikası Uzmanı

Gebze Darıca’da yer alan Vip Giyim’de işçiler Anayasal haklarını kullanarak Deriteks Sendikası’na üye oldular. Takım elbise üreten firmada 600’e yakın işçi çalışıyor ve işçilerin yaklaşık yüzde 80’i kadın.

Son birkaç ayda işçilerin sendikaya olan ilgilerinin artmasıyla hızlı bir şekilde sendikaya üye olmaya başladılar. İşyeri yönetiminin sendikal faaliyetlerden haberdar olmasının ardından Eylül 2019 itibarıyla artan baskılar sendika üyelerinin işten çıkartılması ile devam etti.

Sendikanın işverene yaptığı görüşme çağrılarına ise şirket yanıt vermediği gibi baskıların dozu giderek arttı. İşçilerden e-devlet şifreleri toplanarak sendikaya üyelikleri tespit edilmeye başlandı ve baskılar neticesinde işçiler korkutularak sendikadan ayrılmaya zorlandı.

İşveren en son 19 Kasım’da Kadriye Horlu’yu işten çıkardı, ancak beklemediği bir tepki ile karşılaştı. Kadriye Horlu işyeri önünde tek başına direnişe geçti. 22 yıldır çalıştığı işyerinden küçülme ve daralma gerekçesiyle işten çıkarılan Kadriye hem uğradığı haksız çıkarmaya karşı, hem işyerinde sendikal hakları için mücadeleden yana tavır koydu.

Vip Giyim’in Kadriye Horlu’yu işten çıkardıktan bir hafta sonra İşkur’a 10 işçi alımı için ilan verdiği ortaya çıktı. İşten çıkarmaları küçülme ve daralma şeklinde gerekçelendiren işverenin bahanesi da çökmüş oldu.

Avrupalı giyim markalarına üretim yapıyor

Vip Giyim, Avrupalı giyim markaları Emmanuel Khanh, Pedro del Hierro, Sandro France, Stevenson&Son, Bertoni, Duarte, PVH ve Kiğılı gibi firmalar için fason üretim yapıyor.

Sendikal baskıların ortaya çıkmasının ardından Deriteks uluslararası federasyonu IndustriALL da şirkete atılan işçileri işe geri alma ve sendikayla diyaloğa geçmesi için çağrıda bulundu.

Kadriye ile birlikte daha önce işten çıkarılan işçilerden Nimet Özkaya da Kadriye ile birlikte direniş alanında beklemeye başladı.

İşçilerin direnişi Kasım 2019'dan beri sürüyor. Kadriye Horlu’nun en büyük destekçilerinden biri de babası. Babasıyla birlikte işyeri önünde direniş alanında bekliyor. Kadriye’nin eşi de direniş alanında bekliyor.

"10 yaşındaki oğlum üzüldü ve şaşırdı"

Kadriye geçirdiği günleri şöyle anlatıyor: "İşyeri hep çok yoğundu. Eve gidince de yemek, ev işi ile geçiyordu. 10 yaşındaki oğlum üzüldü ve çok şaşırdı. Bir çok şeyden mahrum olacağını düşündüğü için üzüldü. Çalışırken hafta sonu bir şeyler yapabiliyorduk ama onlar da kısıtlıydı. Çok büyük şeyler yapamıyorduk, çay içmeye gidiyorduk, yürüyüşe çıkıyorduk. Bazen sinemaya gidiyorduk. Tabii bunlar sürekli olmuyordu, çünkü masraflı şeyler".

"5 Lira zam yapmış daha ne istiyormuşum"

İşyerindeki çalışma şartları oldukça kötüydi. 23 yıldır çalışan ve işten çıkarılan Nimet Özkaya asgari ücrete yakın bir ücrete çalıştığını ve zam istediğinde yönetimin "Biz sana 5 lira zam yaptık daha ne istiyorsun" tepkisi ile karşılaştığını belirtiyor.

"Kışın kendimiz ısınıyor, yazın kendimiz serinliyorduk"

Kışın soğuk ortamda çalışmak zorunda kaldıklarını belirten Kadriye şu sözlerle anlatıyor çalışma şartlarını:

"İçeride ısınacağımız hiçbir şey yoktu. Kendimiz bunu sağlıyorduk. Yazın sıcakta ise nefes alamıyorduk. Hijyenik bir ortamda çalışmıyorduk. Herkes kendi bütçesiyle vantilatör getirip takıyordu" diyor.

Nimet ise "23 yıl çalıştım ama ilk kez tuvalet kağıdı konulduğunu gördüm" diyerek tuvalet temizliğinin günde bir sefer yapıldığını ve hijyenik olmaktan uzak olduğunu belirtiyor.

"Hastayken ağlayarak çalışanları gördüm"

Kadriye, kadınların yaşadığı zorluklardan örnek vererek annelerin çocuklarının hasta olması nedeniyle izin alamadıklarını, kendileri hasta olduğunda inanmaları için işyerine gelmelerine rağmen izin alamadıklarını ve hasta bir şekilde çalışmak zorunda kaldıklarını, bazı kadınların bu nedenle ağlayarak çalıştığını gördüğünü belirtiyor.

(Petrol-İş Kadın Dergisi, Sayı 62, Şubat 2020)