Yazın yorgunluğunu atabilmek için kendime kısa bir tatil arası vermeyi düşündüm. Yaz aylarının yoğun temposu tatil yapma fırsatı vermedi. Eğer gerçek bir tatil yapmak istiyorsanız her mevsim yapabilirsiniz. Benim de öyle oldu. Televizyon izleme ve gazeteleri günlük okuma fırsatım olmadı.
TÜPRAŞ'ın satışı, kapitalist yağmanın net olarak yansıdığı, ülke ekonomisinin belini bükecek, çok şanssız bir operasyondur. Kapitalist yağmanın sergilenebilmesi için, operasyonda görülen sistem içi usulsüzlüklerinin ötesinde, sistemik oluşumlar irdelenmelidir.
CHP'nin yeni yasama yılında uygulayacağı muhalefet stratejisi yavaş yavaş şekilleniyor. CHP, TBMM'nin açılmasıyla birlikte akçalı konuların üzerine gidecek.
17 Aralık 2004 Brüksel Zirvesi'nden dönüşte Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yüzü gülüyordu. Başbakan, ayağının tozuyla Maliye Bakanlığı'nda düzenlenen "vergi indirimi" toplantısına katılmıştı. AB sürecinin yaratacağı "sürpriz gelirler"den söz etmiş, örnek olarak o tarihlerde sonuçlanan araç muayene istasyonları ihalesini göstermişti. 613.5 milyon dolarlık teklifin hayal bile edilemediğini söyledi. Bu tür sürpriz kaynakların gelecek yıllarda hem bütçeyi hem de halkı rahatlatmak için kullanılacağını anlattı.
Çok bilgi, çok belge, çok bağlantı çıktı. İsrail'in çok okunan, güvenilir gazetesi Haaretz, "Bizim Ofer, sadece İsrail'de değil her gittiği ülkede hükümetleri maymun gibi oynatır" diye başlık attı.
"Köktenci" özelleştirme savunucuları bile "yargı göreve" çağrıları yapmaya başladıysa, yüzde 14.76 hissesi kamuoyunun "gözlerinden sürme çekercesine" İsrail kökenli Ofer Grubu'na satılan TÜPRAŞ'ın ikinci ihalesi de AKP iktidarı ve Özelleştirme İdaresi (ÖİB) için "ateşteki kestaneye" döndü, demektir. Artık, hangi "maşayla" ve nasıl çekebileceklerini onlar düşünsün.
Şöyle 25 sene öncesini bir hatırlayın. Hani kamu kuruluşlarının sırtımızda nasıl yük oluşturduğunu, vergilerimizin kötü yöneticilerce nasıl çar çur edildiğini anlattıkları panelleri, konferansları yoksa unuttunuz mu?
Öncelikle merakla beklenen Tüpraş ihalesini kazanan Koç Grubu’nu tebrik ediyorum. Bunun yanısıra, ihalenin yapılış şekli ile ilgili olarak da yetkilileri tebrik etmek lazım. Canlı yayınla kamuoyunun gözü önünde yapılan ihaleye kimsenin itirazı olamaz. Kimsenin kafasında bu konuyla ilgili olarak hiçbir soru işareti yok. Gerek ihale sonucunda ortaya çıkan rakam gerekse Tüpraş gibi önemli bir kuruluşun bir Türk şirketine gitmesi herkesi sevindirdi.
Her zaman daha iyi bir fikir bulunur. Daha parlak bir proje üretilebilir. Daha ileri bir düşünce ortaya çıkabilir. Ama daha iyisini yapacak biri zor bulunur. TÜPRAŞ da satıldı.
TÜPRAŞ'IN yargıdan dönen ilk ihalesinden sonra yüzde 14.76'lık hissesinin İMKB'de toptan satışıyla ilgili iddialar bir "deprem"in habercisi. Satışa karar veren Özelleştirme İdaresi Başkanı Kilci ile onay makamı olan Unakıtan iddialara şeffaf bir açıklama getiremezlerse, fay hattına düşebilirler..