Şurası su götürmez bir gerçek ki, Türkiye artık halkın çıkarları doğrultusunda içeriden yönetilmemektedir. Dış çevreler, Türkiye’nin aşırı borçlu durumundan yararlanarak, tam bir çakal sürüsü gibi, Türkiye’nin üzerine çullanarak, çıkar sağlamaya çalışmaktalar.
Kalkınmayı hızlandırmak için yabancı sermayeden yararlanmak gerekir. Ancak, özelleştirme yoluyla stratejik sektörlerde yabancıların hakimiyetine yol açılması, ülke bağımsızlığı yönünden kabul edilemez. Özelleştirmenin yabancılaştırmaya dönüşmemesi yönünden getirilecek kuralların önemi büyüktür.
Günümüzde ham petrolün varili yaklaşık 50 dolar. Biz ham petrolün tonunu yaklaşık olarak 350 dolara ithal ediyoruz. Tüpraş'ın (Türkiye Petrol Rafinerileri AŞ'nin) rafinerilerinde ham petrolü işliyoruz. Tonuna yaklaşık 100 dolar katma değer ekliyoruz. Tonu yaklaşık 450 dolarlık akaryakıt elde ediyoruz.
Elektronik posta adresime geçen hafta A. Aydos imzasıyla ''Bir ERDEMİR Masalı'' başlıklı bir rapor ulaştı. Bir ERDEMİR emeklisi olduğunu açıklayan Sayın Aydos, kısa ancak çarpıcı çalışmasında, ERDEMİR işletmesinin sadece 2004 yılında 3.2 milyar dolar satış geliri ve 463 milyar dolar net kâr elde ettiğini ve kendisine bağlı dokuz yan kuruluşla birlikte 15 bin çalışanı olduğunu belirtiyor.
Özelleştirme niçin yapılır? Devlet Hazinesi'ne gelir elde etmek için mi? Tüpraş'a bakalım. 3 yıl önce bu şirketin yüzde 31.5'i halka, 1 milyar 139 milyon lira bedelle satıldı. Tüpraş'ın yüzde 1'lik payı 36 milyon dolar ediyordu.
Pazartesi günü İstanbul’da bir basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasına Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç ile Türk Metal, Petrol-İş ve Haber-İş sendikalarının genel başkanları katıldı. Basın açıklamasında Türk-İş’in özelleştirme ile karşı karşıya olan üç büyük sendikasının genel başkanları kamuoyuna, bundan böyle özelleştirmeye karşı ortak mücadele edeceklerini açıkladılar.
Özelleştirme konusu, ideolojik bir konu mu yoksa pratik-ekonomik bir konu mu? Son yıllarda bu konu hükümetler tarafından pratik-ekonomik bir ihtiyaç gibi savunuluyor.
Tüpraş ile ilgili olarak, gerek ilk özelleştirmede gerek sonradan yapılan (ilk etapta düzgün görünen fakat detayına bakınca birçok soru işareti bırakan) blok satış işleminde 'eğri' gördüğüm birçok detayı bugüne kadar sizlere aktarmış ve doğrusunun ne olabileceğini de elimden geldiğince paylaşmıştım.
Yeniden kurulum bedeli 6 milyar dolar olan Türkiye’nin en büyük kamu değeri Tüpraş, bizim, benim, sizin, onların... Gelin malımıza sahip çıkalım ve birilerine yedirmeyelim. Tüpraş, bu şekilde satılamaz veya el değiştirmez. Bunu yapanlar ve yapılmasına doğrudan, dolaylı alet olanlar mutlaka hesabını vermeliler...