Türkiye Petrol Rafineleri Anonim Şirketi'nin (TÜPRAŞ) özelleştirmesi, Mümtaz Soysal ideolojisiyle birleştiği noktada kıvılcım çıktı. Türkiye bu menfi durumla özelleştirme politikalarında yara alırken, TÜPRAŞ'ın özelleştirilme esnasında gündeme getirilen ve tartışması yapılan konular Ankara 10. İdare Mahkemesi'nin gerekçeleri arasına girdi.
Tüpraş’ın satışı için verilen yürütmeyi durdurma kararında, Ankara 10. İdare Mahkemesi, Rekabet Kurumu’nun satışa onay verdiği kararı değil, kararın karşı oy gerekçelerini haklı buldu. Karşı oy veren iki üyenin ihaledeki eksikler nedeniyle ilerde hukuki bakımdan savunma yapılamayacak durum içine düşülebileceği uyarısı yaptıkları ortaya çıktı.
TÜPRAŞ özelleştirildi, Petrol - İş sendikası bu özelleştirmeyi iptal ettirmek için iki dava açtı: Özelleştirme Yüksek Kurulu aleyhine açtığı davada idari yargı özelleştirmeyi uygun buldu! İhale Komisyonu'na karşı açtığı davada ise, idari yargı aynı özelleştirmeyi hukuka aykırı buldu, yürütmeyi durdurdu!
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan özelleştirme konusunda AKP'nin kararlılığını "babalar gibi satarım" ifadesiyle özetlemişti. Tüpraş'ın hukuk engeline çarpması,"babalanarak" kamu malı satılamadığını gösteriyor.
Türkiye, özelleştirme kavramı ile ilk tanışan ülkelerden biri. Turgut Özal'ın iktidarıyla birlikte Türkiye 1983 yılından itibaren özelleştirmeyi konuşmaya ve uygulamaya başladı...
Aradan 20 yıl geçti... Bu sürede nice özelleştirme yapıldı. Bunların çoğu mahkemelik oldu. Bir bölümü yargıdan döndü. Bir bölümü yargıdan geçti.
SEVGİLİ okuyucularım, burada 15 Ocak 2004 ve 10 Şubat 2004 günlerinde çıkan yazılarımın başlığı ‘Hediye Edilen TÜPRAŞ’ ve ‘Ne Biçim Özelleştirme Bu’ idi.
Türk ekonomisinde özelleştirme kadar tartışılan ama 'sonunun' nasıl biteceği bilinmeyen pek az konu bulunmaktadır. Son olarak, Tüpraş'ın özelleştirmesinde imza aşamasına birkaç gün kalmışken, yargıdan 'yürütmeyi durdurma' kararı çıkmıştır.
Ankara 10. İdare Mahkemesi’nin TÜPRAŞ’ın satışına ilişkin vermiş olduğu “yürütmeyi durdurma” kararı, ‘piyasalar’ tarafından “pişmiş aşa su katmak” olarak değerlendirilmiş bulunuyor.
2004 yılı başında Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın TÜPRAŞ'ı Zorlu-Efremov ortaklığına satma kararı kesinleştiğinde, ''Ortada yanıt bekleyen çok soru var. TÜPRAŞ'ın öyle alelade bir özelleştirme olayı olmadığı açık'' diye yazmıştık.
Tüpraş'a Efremov-Zorlu Grubu 1.3 milyar dolar verdi. Anadolu Girişim Grubu 1 milyar 216 milyon dolar. Komisyon 'teknik olarak' ihaleyi bitirdi. Açık artırma olsaydı fiyatın 'yukarılara' çıkabileceği konuşuluyor. Anadolu Grubu dün, 'açık artırma' önerisinde ve 'Zorlu-Efremov teklifinin üzerine çıkmaya hazırız' bildiriminde bulundu. Amaç daha yüksek fiyatsa, neden açık artırmaya 'hayır' denilsin ki? ÖİB Kur'an'a el mi bastı?