Aliağa TÜPRAŞ ve PETKİM tesislerinin özelleştirilmesine karşı, İzmir-Aliağa’daki bütün sendika şubeleri, kitle örgütleri, yöre dernekleri, odalar, merkezleri özelleştirmeci olan partilerin ilçe örgütleri de dahil ilçedeki siyasi partiler birleşmiş bulunuyor.
Petrol-İş, kamuoyunda üyelerinin, işçilerin haklarına sahip çıkmada hak savaşımının her alanını soluksuz kullanması ile tanınır. Her olayda söyleyecek sözü, yapılacak eylemi vardır. İşçiler işyerlerinde, meydanlarda seslerini duyurarak hak savaşımında üzerlerine düşen eylemliliği bıkmadan, yılmadan sürdürürlerken siyasi iradeyi, medyayı, kamuoyunu uyarmaya yönelik yapılması gerekenler eksiksizdir.
Bölgenin 'en' güçlü rafinerisi, Türkiye'nin 'en' büyük sanayi kuruluşu, 'en' kârlı, 'en' çok vergiyi ödeyen.... 'En' ler sürüyor ve TÜPRAŞ pazarlık konusu dahi edilmeden, 3 yıllık cirosu kadar bir bedelle, hakkında türlü şaibeler olan yabancı bir şirketin ortak olduğu bir konsorsiyuma satılıyor. Daha doğrusu hediye ediliyor.
Özelleştirme Yüksek Kurulu, TÜPRAŞ'ın satışını onayladı. Yıllık cirosu 13 milyar dolar olan TÜPRAŞ, Efremov Kautschuk - Zorlu ortaklığına hurda fiyatına, 1.3 milyar dolara satılıyor.
Özelleştirme bugünün dünyasının bir gerçekliği; devleti küçültüp sosyal yükümlülüklerini azaltmak için bulunmuş bir yöntem. Ak Parti, ekonomi politikası olarak özelleştirmeye karşı çıkmadığı gibi, tersine daha önce pek cesaret edilmemiş büyük satışlardan kaçınmayacağı işaretlerini de çekinmeden veriyor.
ÖZELLEŞTİRME İdaresi'nin yaptığı her ihaleden sonra fiyatla ilgili tartışmalar oluyor. Genelde fiyat ‘‘düşük’’ bulunuyor.
Ben özelleştirmede ‘‘fiyat takıntılı’’ olanlardan değilim.
Ülkemizin cirosu en yüksek sanayi kuruluşu Tüpraş'a verilen teklif 1.3 milyar dolar. Güngör Uras, "Tüpraş'ın akarı yok, kokarı yok. Zarar etmiyor. Kâr ediyor. Tüpraş'ı haraç mezat satmak acaba ne kadar doğru?" diye soruyor ve görüşünü özetliyor: "Benim, sizin paranızla yapılan Tüpraş'ın çoğunluk hissesinin, blok olarak haraç mezat satışını içime sindiremiyorum." (Milliyet, 14 Ocak).