Bir şirket düşünün ki, uzun yıllardır Türkiye'nin en büyük sanayi kuruluşu olsun ve 2004 yılında da 500 büyük sanayi kuruluşu sıralamasında aynı sırayı gene büyük farkla korusun. 2004'te kendisinden sonra gelen üç büyük özel sektör kuruluşunun (2004 yılında tarihi bir zirve yapan otomotivin üç büyüğü Ford Otomotiv, Toyota, Oyak-Renault) toplamı kadar "üretimden net satış değeri"ne sahip olsun.
Konumuz ERDEMİR. İhale yaklaştıkça yarışacak grupların kamuoyu oluşturma çabaları da hızlandı. Hafta başında Mittal çıktı meydana, dün de Ereğli Ortak Girişim Grubu (EOGG). Mittal ne kadar uluslararası ise EOGG de o kadar yerli. (Benim dikkatimi logolarında kullandıkları nazar boncuğu çekti)
Özelleştirme tartışmaları kör bir ‘ak ve kara ikilemine’ dönüşmemelidir. Ne her özelleştirmenin doğru ve gerekli olduğu önyargısı gerçekçidir, ne de bütün özelleştirmelerin yanlış ve yararsız olduğu kanısı doğrudur.
Türkiye’nin en büyükleri listesi açıklanınca özelleştirmenin hedefleri konusunda söylenecek pek bir şey kalmadı aslında. Her şey o kadar açık ve net.
TÜRKİYE Gazeteciler Cemiyetinin (TGC) Dolmabahçe Sarayı bahçesindeki geleneksek 24 Temmuz (Bu yıl 25 Temmuz’da gerçekleşti) buluşmasında ekonomiden sorumlu devlet eski bakanı Masum Türker’le konuşuyoruz:
1960 yılında kurulup, 1965 yılında işletmeye açılan Ereğli Demir Çelik Fabrikaları (ERDEMİR) aradan geçen 40 yılda öylesine olağanüstü bir büyüme başarısı gösterdi ki, Türkiye'nin 500 büyük sanayi kuruluşu sıralamasında bugün TÜPRAŞ, Ford, Toyota ve Renault'tan sonra 5. sırada yer alıyor.
Türkiye’de özelleştirilmek istenilen TÜPRAŞ’a ait, 4 tane rafineri olduğunu biliyoruz. Bu Rafinerilerin bulunduğu tesisler kaç metrekarelik alan üzerinde kurulu?TÜPRAŞ’ın 4 rafinerisi, bir petro-kimya şirketi, bir de DİTAŞ isimli deniz taşımacılık şirketi var. Bunların kaç dönüm arazi üzerine kurumlu olduğunu şu anda bilemiyorum. Şu anda tahmini bir rakam söylersem, sizi yanıltmış olurum.
Hindistan'ın ekonomi gazetesi "Economic Times"'ın haberine göre, Tüpraş'ın blok yüzde 51 hissesine talip Hintli IOC'nin "üst düzey" bir yetkilisi şunları söylüyor: "Özelleştirme sonucunda Tüpraş'ın kontrolü el değiştirecek. Biz, aralarında Repsol, ENI, Shell'in de bulunduğu şirketlerle yarışa katıldık. IOC için Tüpraş'ın jeopolitik önemi çok yüksek.
1980 sonrası, ‘’dışa açık piyasa ekonomisi" rüzgarı öyle bir esti ki, çoğu konuda düşünmeden, pat diye karar verdik... Bu rüzgarda 1980 ve öncesinde yaşanan ekonomik ve sosyal krizlerinde etkisi oldu... 24 ocak kararları adeta bir tepki kararlar olarak oluştu.
Özelleştirme "iktidar" olur mu? Taşeron siyasetçinin "ezberine", sermayenin "kasasına", medyanın "diline", bürokratın "mezat tokmağına" dolanırsa, olur! Türkiye'de özelleştirme 20 yıldır iktidarda. Peki, muhalefet nerede? Muhalefet de Türkiye'de... Ciddi bir muhalefet bu... Hesapla, kitapla, mantıkla, hukukla konuşuyor ve medyada, siyaset kürsülerinde, tartışma düzlemlerinde sesi soluğu kesilmek istense de, mücadelesini sürdürüyor.