Belirttiğimiz gibi işimiz Petkim'i alanlar hakkında yorum yapmak değil. Yabancı sermayeye karşı ulusal güvenlik nedenleri ile yükselen küresel tartışma bize Petkim ihalesini çağrıştırdığı için yazıyoruz. İlk yazımızda, yabancı sermaye yatırımlarının gözden geçirilerek izne bağlanması düşüncesinin uzun yıllardan beri var olduğunu ancak kısıtlayıcı uygulamaların son yıllarda arttığını belirttik.
Tansu Çiller, Türk Telekom'u özelleştirmekle, iç borçlarımızın neredeyse tümünü ödeyecekti. Yolu açmadılar. Yapılan ve biten özelleştirmeyi Anayasa Mahkemesi'ne iptal ettirdiler. O zamanki mantığa göre, mal ucuza gitmekte ve yabancılara peşkeş çekilmekteydi.
Özelleştirme adı altında yapılmakta olan satışlara geçtiğimiz günlerde bir yenisi daha eklendi. Sahiplerinin kimler olduğu çok da iyi anlaşılamayan bir yabancı ortaklık en yüksek parayı bastırarak Petkim'i satın aldı. 'Satışın galipleri, televizyon ekranlarında görmeye alıştığımız şekilde birbirlerini kucaklayarak mutluluk sahneleri sergilediler'.
Petkim ihalesinin ardından Rus, Kazak ve Amerikalı ortaklar, Ermeni ve Yahudi lobilerinin etkin isimleri çıkmıştı. Bunlara Malezya'nın eski bakanlarından Daim Zeynuddin eklendi.
İğneyle kuyu kazıyorum!.. 2 milyar 50 milyon dolar parayı bastırıp 'Patron bu!' diyemeyen TranscentralAsia-Petrochemical Holding Ortak Girişim Grubu'nun 'esas' ortağını arıyorum!.. Öyle ya, kim bunlar?
Kazaklar, Petkim'i elden kaçırmamak için şirinlik atağına geçti. Kazakistan Başbakanı Karim Masimov, Tayyip Erdoğan'a mektup yazarak ihaleyi kazanan Kazak şirketlerinin arkasında durduğunu söyledi. Kazakistan devlet yatırım fonu Kazyna (Kazakça hazine anlamına geliyor) Petkim'e ortak olacak.
LİMAK Holding'in patronu Nihat Özdemir ile kızı Ebru Özdemir'in öncülüğünü yaptığı konsorsiyum, Sabiha Gökçen Havalimanı'nı 20 yıl işletmeye 250 milyon Euro'luk yatırım da eklendiğinde toplam 3.5 milyar doları bulan rekor teklifi verince, Petkim'le ilgili tartışmalar biraz gölgede kaldı.. O tartışmaları biraz daha irdelemekte yarar var.
Ulusal petrol savaşımının simge isimlerinden eski TPAO Genel Müdürü İhsan Topaloğlu, Türkiye'de petrokimya tesislerinin kurulma sürecini 1998'de bize anlattığında 83 yaşındaydı.
Cumhuriyetin bütün birimleri satılıyor. Özelleştirme humması, yağmaya dönüştü. Çoğu Avrupa ülkeleri sosyalizm sonrası AB'nin hocalığında özelleştirme yaptı. Çok da başarılı sonuçlar elde etti.
Başlıktaki soruya önce zamanlama açısından yanıt verelim. Seçime iki hafta kala bir Hükümetin rutin kamu yönetimi dışında kritik kararlar alması, kamu varlıklarının satışına veya işletilmesinin devrine yönelik icraatlarda bulunması, siyasi teamüllere tamamen aykırıdır.