Türkiye’yi 2001 krizine sokan programı 2000 başında yürürlüğe koyan ve kriz sonrasında aynı programda ısrar eden IMF ve yerli partnerleri, özellikle enflasyondaki yavaşlamayı ve dışa dönük büyümeyi işaret ederek, programın adım adım hedefine ulaştığını, krizden çıkıldığını, ekonomide artık “bahar havası” estiğini duyuruyorlar. Acaba öyle mi? Enflasyon yavaşlamış olabilir, çarklar yeniden dönüyor ve büyüme yaşanıyor olabilir. Ama bunlar, çarkları döndüren emekçilerin, iş bekleyen milyonların durumunda bir iyileşme yarattı mı? Dünyanın en borçlu ülkelerinden Türkiye, borçlarını sorunsuzca çevirebilir ve borç yükünü azaltan bir yolda mı? Enflasyondaki yavaşlama hangi bedellerle sağlanıyor ve bunlar sürdürülebilir politikalar mı, yoksa dönüp yeniden ekonomiyi, daha doğrusu her krize kurban verilen alt ve orta sınıfları yeniden vuracak politikalar mı? Bu ve benzeri soruların yanıtlarını bulabileceğiniz yayınımız Sendikamız tarafından yayımlandı.