Sendikamızın yürüttüğü özelleştirme karşıtı kampanya süreci deneylerinin emek hareketinin ‘kolektif aklına’ kazandırılması, yeniden yorumlanması, daha gelişken ve pırıltılı fikirlere esin vermesini önemli buluyoruz. Elinizdeki derleme, bu çalışmanın ilk adımı; ‘Küresel Özelleştirme Harekatı’ nın önemli cephelerinden birisinde; Tüpraş’ta yaşananları belgeliyor. Derlemeyi tasarlarken, bu sürecin hukuksal belgeleri ile, basında çıkan yazılara ağırlık veren referans niteliğinde bir kitabın önemli olacağını düşündük. Araştırmacılar, bilim insanları, yazarlar, hukukçular, bütün yol arkadaşlarımız ve konuyla ilgili herkesin kütüphanesinde yer alacak böyle bir ürünü paylaşmanın önemine inanıyor ve faydalı olmasını diliyoruz.01.01.2003
Zararlı kimyasal madde ve ürünlerin, çalışma ortamı, sosyal, biyolojik ve fizik çevreye vereceği olumsuz etkilerini öğrenmek, bilmek ve önlemler üretmek, bu önlemlerin hayata geçirilmesinde rol ve görev üstlenmek gün geçtikçe büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle kitabımızda bu konuyu ele aldık. Ulusal ve uluslararası alanda konuya ilişkin varılmış bilgi birikimleri, yönetmelikler ve bu yönetmeliklerin öngördüğü uygulamalar ve standartlar irdelenmekte ve ana başlıklarıyla şu konular işlenmektedir; kimyasal maddeler ve bu maddelerin tehlike yaratan özellikleri, alınması zorunlu güvenlik önlemleri, bunların sembol ve işaretleriyle birlikte solunum havasına karıştıklarında, cilt ve sindirim sistemi ile vücuda girdiklerinde zararlı etkilerini ortadan kaldırmak için çalışma ortamı ve çalışan üzerindeki müsaade edilebilen limitler.01.01.2003
KİT’ler özelleştirilirse devlet yükten kurtulacak, bütçe açığı sona erecek ve daha da önemlisi bu satışlar sayesinde devletin biriken iç ve dış borçlarını ödemek için kaynak yaratılacaktı. Özelleştirme ile gelecek olan demokratikleştirme, girişimcilik ruhu, servetin geniş kitlelere dağılımı da cabasıydı. “Satalım, kurtulalım” zihniyeti ile KİT’lerin özelleştirilmesine 1985 yılında başlandı. Önemli bölümü sektörlerine yöne verecek kadar büyük olan yüzlerce kamu kuruluşu özelleştirildi. Peki hedeflere ulaşılabildi mi? Yaşananlara bakılırsa hedefler bir yana, her özelleştirme bir suç belgesi oldu. Haraç mezat satışlar sırasında tam bir yağma, talan yaşandı. Bu yayında kritik öneme sahip özelleştirme suç dosyalarını bulacaksınız. 01.01.2003
İlaç sektörünün ayrıntılı değerlendirmesini sunduğumuz bu çalışmada ilacın yapısı, ilaç üretim teknolojileri, ilaç ekonomisi, ilaçta patent, ilaçta tanıtım ve promosyon gibi konuları bulabilirsiniz. Ayrıca Türkiye’de ilaç sektörünün tarihsel gelişim serüveni ve SSK ilaç fabrikasının tanıtımı yer almaktadır. SSK ilaç fabrikasının gelişmesi neden istenmemektedir? SSK kaynaklarını nasıl değerlendirdi? vb. sorulara bu yayında yanıt bulacaksınız. Diğer yandan SSK ilaç fabrikasının geliştirilmesi için öneriler de bu çalışmada yer almaktadır.01.01.2003
Türkiye’yi 2001 krizine sokan programı 2000 başında yürürlüğe koyan ve kriz sonrasında aynı programda ısrar eden IMF ve yerli partnerleri, özellikle enflasyondaki yavaşlamayı ve dışa dönük büyümeyi işaret ederek, programın adım adım hedefine ulaştığını, krizden çıkıldığını, ekonomide artık “bahar havası” estiğini duyuruyorlar. Acaba öyle mi? Enflasyon yavaşlamış olabilir, çarklar yeniden dönüyor ve büyüme yaşanıyor olabilir. Ama bunlar, çarkları döndüren emekçilerin, iş bekleyen milyonların durumunda bir iyileşme yarattı mı? Dünyanın en borçlu ülkelerinden Türkiye, borçlarını sorunsuzca çevirebilir ve borç yükünü azaltan bir yolda mı? Enflasyondaki yavaşlama hangi bedellerle sağlanıyor ve bunlar sürdürülebilir politikalar mı, yoksa dönüp yeniden ekonomiyi, daha doğrusu her krize kurban verilen alt ve orta sınıfları yeniden vuracak politikalar mı? Bu ve benzeri soruların yanıtlarını bulabileceğiniz yayınımız Sendikamız tarafından yayımlandı.01.01.2003