• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

26 Mayıs’ta ortak eylem gerçekleştirildi

Türk-İş, DİSK, T.Kamu-Sen ve KESK Genel Başkanlarının 22 Şubat 2010 tarihinde yaptıkları toplantıda, 26 Mayıs 2010 Tarihinde üretimden gelen gücün kullanılacağı, Genel bir eylem kararı alınmıştı. Bu çerçevede ülkemizin birçok yerinde bölgesel koşullara uygun eylem ve etkinlikler gerçekleştirilmiştir.

26.05.2010

Türk-İş, DİSK, T.Kamu-Sen ve KESK Genel Başkanlarının 22 Şubat 2010 tarihinde yaptıkları toplantıda, 26 Mayıs 2010 Tarihinde üretimden gelen gücün kullanılacağı, Genel bir eylem kararı alınmıştı.

Ancak son anda karar dört emek örgütünün mutabakatı ile değiştirilmiş ortak hazırlanan bir metnin işyerlerinde dağıtılması ve okunmasına karar verilmiştir.

Bu çerçevede ülkemizin birçok yerinde bölgesel koşullara uygun eylem ve etkinlikler gerçekleştirilmiştir.

Şubemize bağlı işyerlerinde dört emek örgütü tarafından hazırlanmış olan bildiri üyelerimize dağıtılmış ardından Ziya Gökalp Caddesi, SSK İşhanı önünde yapılan ortak Basın Açıklamasına katılım sağlanmıştır.

Saygılarımızla

Petrol-İş Sendikası

Ankara Şubesi

TÜRK-İŞ, DİSK, KAMU-SEN, KESK

ORTAK METİN

Bizler işçiler ve kamu çalışanları olarak emeğin aydınlık yarınları için bir kez daha güç birliği yaptık. Konfederasyonlarımızın aldığı genel eylem kararı gereğince bugün bir kez daha taleplerimizi dile getirmek için bir aradayız.

Bizler, daha dün Zonguldak’ta toprağın altında kalan maden işçileri için; iş için; ekmek için; güvenceli çalışma koşulları için; özgürlük için; demokrasi için; baskısız, insan onuruna yaraşır bir yaşam için birlikteyiz. Haklarımız ve özgürlüklerimiz için dayanışma içindeyiz. Sosyal adalet, eşitlik ve sendikal haklarımız için omuz omuzayız.

Bugün ülkemizde emekçilerin yarısı kayıt dışında, kuralsız, güvencesiz çalışıyor. Esnek çalışma biçimleri kural haline geliyor, 4-C uygulamasına, kölelik düzenine mahkum ediliyor. Sendikasızlaştırma yaygınlaşıyor, sendikal örgütlenmenin önüne engeller çıkarılıyor.

Örgütlenen işçiler işten atılıyor. Başta madenler olmak üzere, iş kazası adı verilen cinayetler durmak bilmiyor.

Biz sosyal adalet, eşitlik ve demokrasi istiyoruz. Maden kazalarının “kader” olarak görülmediği bir ülke istiyoruz. Yarınlarımıza güvenle bakmak için işsizliğin ve yoksulluğun kökünün kazınmasını istiyoruz. Tüm çalışanların grevli toplu sözleşmeli sendikal haklara sahip olduğu bir Türkiye için sesimizi yükseltiyor, demokrasiden ve sosyal devletten vazgeçmeyeceğimizi bildiriyoruz.

Bizler;

1. Başta 4-C olmak üzere güvencesiz, kuralsız, esnek tüm istihdam uygulamalarından vaz geçilmesini ve bu alandaki yasal düzenlemelerin değiştirilmesini; İş güvencesinin çalışma yaşamında temel bir hak olarak uygulanmasını; Geçici işçiliği bir kölelik düzeni olarak yaygınlaştıran ve kamuoyunda “kiralık işçilik” olarak bilinen düzenlemenin yasalaştırma girişimlerinden tümüyle vaz geçilmesini; Taşeronlaşma girişimlerine son verilmesini istiyoruz.

2. Çalışma hayatını düzenleyen yasaların ILO ve AB normlarına uyarlanmasını; Çalışanların örgütlenmesi önündeki engellerin kaldırılmasını; Kamu çalışanlarının grevli, toplu iş sözleşmeli sendika hakkının güvence altına alınmasını istiyoruz.

3. Gözden geçirilmiş Avrupa Sosyal Şartı’nın 5. ve 6. maddelerine konulan çekincenin kaldırılmasını istiyoruz.

4. Kıdem tazminatı hakkını ortadan kaldıracak her türlü yaklaşımdan vaz geçilmesini istiyoruz.

5. İşçilere ait olan İşsizlik Sigortası Fonu’nun amacı dışında kullanılmamasını istiyoruz.

6. Kriz fırsatçılığı yapılarak emek haklarının gaspedilmemesini istiyoruz.

7. Asgari ücretin “insanca yaşamaya yeterli ücret” olarak belirlenmesini istiyoruz.

8. Çalışma hayatının sözleşme biçimleri, çalışma süreleri ve ücret yönünden insan onuruna yakışır iş temelinde düzenlenmesi için gerekenlerin yapılmasını istiyoruz.

9. İş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin iş cinayetlerini de önleyecek şekilde yasal güvenceye kavuşturulmasını istiyoruz.

10. Sağlık hakkının temel insan hakkı kapsamında değerlendirilerek uygulamadaki katılım ve katkı payından vaz geçilmesini istiyoruz.

11. Hükümetin çalışma hayatıyla ilgili tüm konularda sendikaların görüş ve önerilerini dikkate almasını ve bu doğrultuda etkin girişimde bulunmasını istiyoruz.

12. Uygulanacak ekonomik politikaların sermayeye kaynak aktarımı yerine emekçiler için istihdam yaratacak yatırımlara yönlendirilmesini istiyoruz.

Ve tüm bunların gerçekleşmesi için mücadelemizi yükselteceğimizi ilan ediyoruz.