• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

AP'den Türkiye'ye Kadın Hakları Çağrısı

"2020 Perspektifinde Türkiye'de Kadınlar" raporu Avrupa Parlamentosu’nda kabul edildi. AP, Türkiye'ye kadın hakları konusunda adım atması çağrısında bulundu.

24.05.2012

2020 Perspektifinde Türkiye'de Kadınlar" başlıklı rapor, Avrupa Parlamentosu'nda (AP) kabul edildi.

28 aleyhte ve 53 çekimser oya karşılık 590 lehte oyla kabul gören rapor, Türkiye'de kadın hakları ve cinsiyet eşitiliği konularını yasal çerçeve, kadına yönelik şiddet, kadınların iş piyasası ve siyasete katılımı ve 2020 perspektifinde atılması gereken adımlar başlıkları altında topluyor.

Bozkurt, raporuyla ilgili Genel Kurul'daki oturumda yaptığı konuşmada, Türkiye'de erkek şiddeti sorununa dikkat çekti.

Avrupa Komisyonu adına söz alan İçişleri'nden sorumlu komiser Cecilia Malmström ise Türkiye'de kadın hakları konusunda yasal mevzuatın yeterli olmadığını ama sorunun aynı zamanda mevcut yasal çerçevenin uygulanmamasından kaynaklandığını dile getirdi.

'Namus' bahanesiyle işlenen cinayetler, zorla evlendirmeler ve aile içi şiddetin sorun olmaya devam ettiğini söyleyen Malmström, kadın hakları konusunun Yargı ve Temel Haklar faslının parçası olduğunu ve Pozitif Gündem kapsamında ele alınacağını bildirdi.

Raporde ne var?

Raporda, kadın hakları ve kadın-erkek eşitliği konularının yeni anayasa hazırlığı sırasında dikkate alınması ve bu tartışmaya uzman sivil toplum kuruluşlarının da dahil edilmesi isteniyor.

Türkiye'de kadınların yüzde 39'unun hayatlarında en az bir kez fiziksel şiddete maruz kaldıklarının vurgulandığı metinde, namus gerekçesiyle işlenen cinayetler ve zorla evlendirmelerde artış gözlemlendiği, bu durumun yetersiz çözümler ve resmi makamların "gevşekliğinden" kaynaklandığı bildiriliyor.

Kadına yönelik şiddete karşı "sıfır tolerans" sloganıyla hareket edilmesinin istendiği karar metninin bu bölümünde Türkiye hükümetine son zamanlarda görülen "kadın intiharları" konusunda kapsamlı soruşturma yürütmesi çağrısında bulunuluyor.

Ailenin Korunmasına Dair yürürlükteki 4320 sayılı kanunun yeterli olmadığı ve kadına yönelik aile içi şiddetin ceza hukuku kapsamına alınması gerektiği görüşü de yer alıyor.

Polis, sağlık çalışanları, din adamları, savcılar ve yargıçlar ve aile içi şiddetin önlenmesi konusunda çalışan tüm devlet memurlarının özel eğitimden geçirilmesi isteniyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bünyesinde aile içi şiddet olaylarına karşı özel büro açılması memnuniyetle karşılanıyor ve bu uygulamanın tüm yurda yayılması temenni ediliyor.

Nüfusu 70 milyonun üstünde olan Türkiye'de şiddet mağduru kadınlar için sadece 65 sığınak bulunduğunun belirtildiği taslak kararda, Türk hükümetine 11 Mayıs 2011 tarihli Avrupa Konseyi Kadına Yönelik ve Aile İçi Şiddetle Mücadele Sözleşmesi gereği sığınak sayısını çoğaltması çağrısında bulunuluyor.

Zorla evlendirmelerin de suç sayılması gerektiğine işaret ediliyor, bu durumun suç olduğunun okullarda çocuklara anlatılması gerektiği vurgulanıyor. Kız çocuklarının ilkokula gitme oranındaki artış memnuniyet verici olarak karşılanırken, bu oranın orta öğrenimde gerilemesinin kaygı verici olduğu dile getiriliyor.

Zorunlu eğitimin 8 yıldan 12 yıla çıkarılmasını öngören 4+4+4 formülünün dördüncü yılın ardından serbest veya uzaktan eğitime kapı aralama olasılığı endişe verici görülüyor. İlköğretimin bir bütün olarak kalması savunuluyor.

Kadınların iş piyasasında daha fazla temsil edilmeleri için Türk hükümetinden "eşit işe eşit maaş, aile yaşamı ile mesleki yaşamın beraber sürdürülebilmesi, esnek çalışma saatleri ve hayat boyu mesleki eğitim" konularında önlemler alması isteniyor. "Babalık izni" yaratılmasının da istendiği metinde kadınların sendikal yaşamda daha fazla temsil edilmeleri gerektiği savunuluyor.

Kadınların seçim listelerinde daha adilane biçimde yer bulabilmeleri için kota sistemine geçilmesi ve mevcut seçim yasasının erkek ve kadınların siyasete eşit ve demokratik katılımını sağlayacak şekilde değiştirilmesi çağrısında bulunuluyor. (ÇT)

* Bu haberi Deustche Welle web sitesinden derledik

Kaynak: www.bianet.org