• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

IndustriALL ve küresel sendikalardan başbakana mektup:

Demokrasi seçim sandığından ibaret değildir

Küresel Sendikalar Konseyi Türkiye'deki gelişmeleri görüştü ve toplantı özgürlüğüyle ilgili haklarını barışçıl bir biçimde kullanan halka karşı güvenlik güçlerinin uyguladığı acımasız ve ölçüsüz şiddeti derin bir kaygı ve öfkeyle karşıladığını dile getirdi.

Dışilişkiler Servisi
07.06.2013

IndustriALL ve küresel sendikaların yöneticileri Taksim Gezi Parkı'nda başlayan ve Türkiye'ye yayılan eylemlerle ilgili başbakana bir mektup gönderdiler. Eylemlerde güvenlik güçlerinin göstericilere yönelik orantısız güç kullanımını kınayan sendikalar, mektuplarına şöyle devam ettiler: “  Demokrasi sadece seçim sandığı demek değildir. Barışçıl gösteri hakkı gerçek demokrasinin temel taşlarından biridir. Küresel sendikal hareket, hükümetinizin şiddete dayanan baskıyı alışkanlık haline getirmesini kaygıyla karşılıyor. Bu yıl Taksim Meydanı'nda yapılması düşünülen 1 Mayıs kutlamalarının, güvenlik güçlerinin göz yaşartıcı gaz ve diğer baskı yöntemlerini kullanarak göstericilere saldırması sonucunda kıyıma dönüşmesi hâlâ belleğimizde. Edindiğimiz bilgilere göre, çok sayıda yaralı var ve binlerce insan gözaltında.”

Bir haftadır polisle çatışmalar oluyor ve 31 Mayıs Cuma gecesinden bu yana, çatışmalar ve yığınsal gösteriler İstanbul'un her yerine ve Ankara, İzmir, Samsun ve Trabzon'un da içinde yer aldığı birçok başka şehre yayılmış bulunuyor.

Bu eylemlerin çıkış nedeni, hükümetin Taksim Meydanı'ndaki Gezi Parkı'nı yıkma ve oraya bir alışveriş merkezi kurma kararını engellemekti. Polis bu barışçıl protestoyu ölçüsüz şiddet kullanarak bastırmaya çalıştı ve sabah saat 5'te insanlara biber gazlarıyla saldırıya geçti. Bu saldırı milyonların öfkesini kışkırttı ve Cuma gecesi 11'den sonra birden yüz binlerce insan, polisin şiddet eylemlerini ve devlet terörünü protesto etmek üzere sokaklara döküldü.

Sendika ve sendikacılara şiddet

Özellikle 2011 seçimlerinden bu yana, Türkiye'de hükümetin otoriter icraatı artış gösterdi. Sendikalara uygulanan yasal ya da yasadışı baskılar, sendikal hakların kullanılmasını kolaylaştırmaktan çok, zorlaştıran, caydırıcı yasaların kabulü, işverenlerin işçilerin haklarını çiğnemesine karşı, en hafif deyişle, hareketsiz kalınması, yargıda görevin kötüye kullanılması, sendikalı işçilere ve sendikacılara şiddet uygulanması bunun örnekleri arasındadır. Toplantı ve ifade özgürlüğü üzerindeki sınırların yanı sıra, bunlar, temel insan haklarına ve demokrasiye yönelik saldırılardır.

Küresel Sendikalar Konseyi Erdoğan Hükümeti'ne şu çağrıyı yaptı:“ Sizi acilen vatandaşlarınızla ve onların temsilcileriyle gerçek bir diyalog kurarak mevcut durumu yatıştırmak için gerekli önlemleri almaya çağırıyoruz. Küresel sendikal hareket, Hükümetinizden, toplumda böylesi yığınsal bir rahatsızlığa yol açılmasından sorumlu yetkililere karşı önlem alınmasını talep ediyor. Ayrıca, sizi, barışçıl gösterilere katıldıkları için gözaltına alınan kişilerin derhal serbest bırakılmasını sağlamaya çağırıyoruz.”

MEKTUBUN TAM METNİ EKTEDİR:

Kaynak: www.industriall-union.org