• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

27. Dönem 7. Olağan Başkanlar Kurulu Sonuç Bildirgesi

EMEĞE YENİ FATURALAR ÇIKARILMASINA İZİN VERİLEMEZ!

Petrol-İş Sendikası BAŞKANLAR KURULU, 17 ŞUBAT 2014 tarihinde İSTANBUL’da toplanarak dünya ve Türkiye'de yaşanan güncel gelişmeleri ve örgütsel çalışmalarını değerlendirmiştir.

BAŞKANLAR KURULU, toplantıda yapılan değerlendirmeleri ve bu doğrultuda almış olduğumuz kararları aşağıdaki şekilde kamuoyuna iletmeyi uygun bulmuştur:

17.02.2014

Ülkemiz ekonomisi üzerinde de etkileri hissedilen, sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda dünya ölçeğinde başlayan yeniden yapılanma süreci, özellikle gelişmekte olan ülkelerden sermaye çıkışlarıyla kendini gösteren finansal sarsıntılara yol açmaktadır. Bu durum, sıcak paraya dayalı dış finansmana bağlı ekonomilerde, yüksek kur, faiz ve enflasyon artışlarıyla ortaya çıkan zamana yayılmış kriz koşulları anlamına gelmektedir. Gelişmiş merkezler dahil tüm ülkelerde sıkı bütçe uygulamaları, özelleştirme ve serbestleştirme politikalarının derinleştirilmek isteneceği yeni dönemde, yoksullaşmaya ve işsizliğin artmasına karşı emek mücadelesi de kuşkusuz yükselecektir.

2013 yılında başta Avrupa'da olmak üzere yaygınlaşan ve hükümetlere belli politikalarında geri adım attıran grev, direniş ve eylemlilikler, işçi sınıfının bu politikalara karşı nasıl mücadele etmesi gerektiğini göstermiştir. İşçi sınıfı 2014 yılında küresel dayanışmasını genişletmeli ve güçlendirmelidir. Petrol-İş, tüm dünya emekçilerinin mücadele mevzilerini, yeni saldırı dalgasına karşı tahkim etmesi için başta işkolumuzda olmak üzere, üstüne düşen sorumlulukların bilincindedir.

Emekçileri bekleyen böylesi zorlu koşullarda, ülkemizde faturasının nihayetinde emekçilere çıkartılmak isteneceğini bildiğimiz siyasi, toplumsal ve ekonomik sarsıntılar yaşanmaktadır. Başlatılan yolsuzluk ve rüşvet soruşturmaları, bir yandan ülkemiz siyasetinde on yıllardır uygulanan rant politikalarının sonuçlarını gösterirken bir yandan da çeşitli devlet kurumlarında yaşanan yozlaşmayı gözler önüne sermiştir. Bu soruşturmalara hükümetin bazı uygulama ve düzenlemelerle müdahale etmesi kabul edilemez. Diğer yandan, yargı içerisinde varolduğu iddia edilen örgütlenmeler de soruşturmalara yön veremez. Yolsuzluk ve rüşvet iddiaları, tüm ayrıntılarıyla incelenmeli ve bir an önce açıklığa kavuşturulmalı, sorumlular halka hesap vermelidir.

Yaşanan son gelişmeler, ülkemizde halk için ve halktan yana, şeffaf ve hesap verebilir bir siyaset anlayışına duyulan ihtiyacı ortaya koymaktadır. Bununla birlikte bağımsız ve tarafsız bir yargı sisteminin sosyal hukuk devletinin sağlıklı bir şekilde işleyebilmesinin ön koşulu olduğu bir kez daha görülmüştür. Talan, özelleştirme ve rant politikalarıyla, yolsuzluk ve rüşvet skandallarıyla yaratılan ekonomik ve toplumsal maliyetlerin emekçilere fatura edilmesine izin verilemez. Sendikalar ve emek örgütleri, bu faturanın emekçilere ödetilmesine karşı çıkarak, gelişmelerle ilgili emekten yana tavır almak için inisiyatif almalıdır.

Yaklaşan yerel seçimleri, emekten yana alternatif politikaların güç kazanması açısından önemli bir olanak olarak görüyoruz. Seçimlerde emekçi halkımızı, emeğin çıkarlarını gözeterek piyasacı uygulamalara, özelleştirmelere ve rant politikalarına karşı güçlü bir uyarı yapmaya çağırıyoruz. Öte yandan seçimler, halkımızın barış özlemlerinin ve güçlü iradesinin yarattığı Çözüm Süreci'nin belirsizliğe sürüklenmesine gerekçe yapılamaz. Kürt Sorunu'nun çözümü için bu süreç, kararlılıkla sürdürülmeli ve bazı siyasi hesaplardan arındırılarak yasal güvencelere kavuşturulmalıdır.

Dünya ekonomisindeki gelişmelerin de etkisiyle, döviz kurunun yükselmesi, Merkez Bankası'nın faiz artışına gitmesi; enflasyonun artacağı ve kaynakların faize yöneltileceği kriz koşullarını olgunlaştırmaktadır. Reel ücretleri baskılayacak ve alım gücünü düşürecek bu gelişmeler, asıl olarak emekçileri etkileyecektir. Fatura emekçilere çıkarılmak istenecektir. Kârlılıkları yüksek seyrederken işçiye bundan pay vermeyen şirketlerin, ekonomik risklerin ve belirsizliklerin arttığı dönemlerde işçiden fedakarlık beklemesi tam bir ikiyüzlülüktür. İşçi sınıfının ve sendikaların sermayenin bu dayatmalarına karşı kazanımları korumayı gözeten ve örgütlülüğümüzden ödün vermeyecek ortak stratejiler belirlemesi gerekir.

Her ne kadar, kıdem tazminatının fona devredilmesine ilişkin düzenleme, yaklaşan seçimler ve bazı siyasi hesaplarla, “başka bahara” kaldı denilse de, sermayenin işçi sınıfına dönük saldırılarının rafa kalkmayacağını görüyoruz. Nitekim, alt işverenlik ve geçici iş ilişkisi ile ilgili düzenlemeler hükümetin gündemine gelmiştir. Ulusal İstihdam Stratejisi'nin eksiksiz bir şekilde hayata geçirilmesi hedeflenirken, ucuz, güvencesiz, esnek, kayıtdışı ve örgütsüz istihdam ülkemizde daha da yaygınlaştırılmaya çalışılmaktadır. Petrol-İş olarak, bu konuların sendikaların kırmızı çizgileri olduğunu yeniden hatırlatıyoruz.

Sendikal istatistiklerde görmezden gelinen taşeron işçilerin örgütlenme hakkının gasp edilmesi, aynı  anlayışın bir ürünüdür. Yıllardır örgütlü olduğu işyerlerinde taşeronlaşmaya karşı mücadele eden Petrol-İş, yeni dönemde taşeron işçileri örgütlemek için daha kararlı adımlar atacaktır. Bu kapsamda, BOTAŞ'a bağlı TPIC'de muvazaalı uygulamayla çalıştırılan 500'ü aşkın taşeron petrol işçisi Petrol-İş'e üye olmuştur. Bu işyerinde toplu sözleşme imzalanabilmesi için Sendikamız, Çalışma Bakanlığı nezdinde ve hukuki anlamda her türlü girişimde bulunacaktır.

Türk Petrol Kanunu'nun geçen yıl yürürlüğe girmesinden sonra örgütlü olduğumuz kamu işyeri TPAO'nun yeniden yapılandırılması, bünyesinde birçok şirketin kurulması ve halka arz yoluyla özelleştirilmesinin hükümetin programında olduğunu biliyoruz. Yine üye işyerimiz BOTAŞ'ı doğrudan ilgilendiren 4646 Sayılı Doğal Gaz Piyasası Kanunu'nda da, bu işyerimizin yapısını zayıflatacak bazı değişikliklere gidilmek istenmektedir.  Kamu işyerlerimiz TPAO ve BOTAŞ'ta her türlü özelleştirme girişimine ve serbestleştirme politikalarına karşıyız ve bu niyetlerde ısrar edilmesi halinde her türlü mücadelenin içerisinde olacağız. Diğer enerji özelleştirmelerinde ise başta Yatağan işçilerinin direnişi olmak üzere özelleştirme ihalelerinin iptali için verilen mücadelelerin yanında olduğumuzu duyuruyoruz.

Örgütlenmenin önündeki engelleri kaldıracağı belirtilen 6356 Sayılı Kanun'da düzenlenen işkolu tespit itirazlarının yetki davalarında bekletici mesele sayılmayacağına ilişkin düzenleme, yargı kararlarıyla tersine çevrilmekte ve yetki davalarında işletme kavramı içerisinde olduğu iddia edilen işyerlerinin işletmeye dahil olup olmadığı bekletici mesele yapılmaktadır. Bu da sonuç itibariyle 6356 Sayılı Kanun'un ilgili maddesine açıkça aykırıdır. Konunun yeni bir yasal değişiklikle netliğe kavuşturulması ve işletmeye dahil işyerleri konusundaki itirazların da yetki davalarında bekletici mesele olmaktan çıkarılması gerekmektedir.

Yıllar önce “Sendikalı Ol” kampanyası başlatarak sendikal örgütlülüğün güçlendirilmesi için ülkemizde örnek bir çalışma gerçekleştiren Sendikamız, çeşitli işçi havzalarında yoğun bir örgütlenme çalışması sürdürmektedir. Sendikaya üyelik başvurularının e-devlet kapısı üzerinden yapılmaya başlanmasından sonra canlanan örgütlenme çalışmalarımızla, üye sayımız yaklaşık 33 bine, sendikalaşma oranımız ise %7,8'e yükselmiştir. Yeni dönemin ihtiyaçları doğrultusunda, gençleşen işçi sınıfını kapsamak ve örgütlü gücümüzü daha da arttırmak için Genel Merkez'den Şubelere doğru gerekli çalışmalara başlanacaktır.

Ülkemizde sendikal örgütlülüğün güçlenmesi için ve sendikal örgütlenmenin önündeki en büyük engellerden olan taşeron çalışmaya karşı Türk-İş, konfederasyon düzeyinde ortak ve kapsamlı bir çalışma başlatmalıdır.

Petrol-İş'in Bursa'da Las-Par ve Manisa'da Standard Profil Ege işyerlerinde başlattığı örgütlenme çalışmalarında işverenin takındığı sendika düşmanı tutumu kınıyor ve bu işyerlerinde işçilerin sendikamızda örgütlenme iradesinin arkasında tüm örgütlü gücümüzle duracağımızı bildiriyoruz.

Emeğe dönük giderek yoğunlaşan saldırılara karşı sendikal hareketin ortak bir yanıt üretebilmesi için Petrol-İş, dün olduğu gibi bugün de, birlik ve dayanışma perspektifini yükseltmeyi amaçlayan politika ve stratejiler izlemeyi sürdürecektir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

PETROL-İŞ SENDİKASI
MERKEZ YÖNETİM KURULU

 

 

Ekte Genel Başkanımız Mustafa Öztaşkın'ın Konuşma metni ve Sonuç Bildirgesi yer almaktadır.