• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

Basın Açıklaması...Basın Açıklaması...

Hükümet direksiyonu yerli ve yabancı sermayeye vermeye mi hazırlanıyor? Petrol sektöründe kamu varlığı zayıflatılamaz!

Petrol-İş Sendikası, ulusal servetimiz petrolün yerli ve yabancı sermaye tarafından yağmalanmasına yol açacak yasal düzenlemelere ve 1954 yılından bu yana kamu elinde ülkemiz zenginliklerini ekonomik değere dönüştüren TPAO'yu zayıflatacak girişimlere karşı duracaktır.

25.04.2012

AKP hükümetinin 1954 tarihli 6326 Sayılı Petrol Kanunu’nda kapsamlı bir değişikliğe hazırlandığı ve bu doğrultuda bir kanun tasarısının geçen hafta Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldığı açıklanmıştır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, imzaya açılan yeni kanun tasarısı ile mevcut Petrol Kanunu'nun 40'a yakın maddesinde değişiklik öngörüldüğünü belirtmiştir. Yeni Petrol Kanunu Tasarısı ile petrol arama ruhsatlarının verilmesinde yeni bir sistem getirileceği belirtilmekte, petrol sektöründe yerli ve yabancı sermayenin önünün açılması ve yatırımların artmasının hedeflendiği iddia edilmektedir.

Geçtiğimiz yüzyıldan beri stratejik bir nitelik kazanan ve ekonomik gelişmenin de tetikleyicisi olan petrol sektörünü yeniden şekillendirecek böyle bir kanun tasarısının, kamuoyu ile paylaşılmadan Bakanlar Kurulu'na getirilmesi dikkat çekicidir. Günümüzde ekonomik ve siyasi krizlerin nedeni, uluslararası siyasetin de önemli bir aracı haline gelen petrol ile ilgili düzenlemelerin, kapalı kapılar ardında, kamuoyundan gizlenerek gerçekleştirilmesi kabul edilemez. Hatırlanacağı gibi AKP hükümeti, daha önce de, 6326 Sayılı Petrol Kanunu'nun yerine 5574 Sayılı Türk Petrol Kanunu'nu gündeme getirmiştir. Kamuoyunun, sivil toplum örgütlerinin, sendikaların tepkilerine rağmen 17 Ocak 2007 tarihinde TBMM'de kabul edilen Türk Petrol Kanunu, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından veto edilmişti.

AKP hükümetinin 5 yıl aradan sonra petrol sektöründe kamu yararına ve ulusal çıkarlarımıza aykırı yasal düzenlemeleri yeniden gündeme getirmesinden kaygı duyuyoruz. Basına yansıyan açıklamalar, yeni Petrol Kanunu Tasarısı'nın petrol sektöründe devlet adına faaliyet gösteren ulusal şirketimiz Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı'nı (TPAO) zayıflatacak, yabancı petrol tekellerine yeni çıkarlar sağlayacak ve sektörde direksiyonu özel sermayeye verecek düzenlemeler içerdiğini göstermektedir.

AKP hükümetinin 2007 yılında yasalaştırmaya çalıştığı Türk Petrol Kanunu ile; Mevcut yasada yer alan petrol kaynaklarının, hızlı, sürekli ve etkili biçimde aranması, geliştirilmesi ve üretilmesinin ulusal çıkarlara (milli menfaatlere) uygun olması ölçütü kaldırılmıştı.

- Ülkemizde üretilen ham petrolün, en az % 60’ının ulusal güvenlik ve ülke ihtiyacı olarak ayrılması şartı kaldırılmıştı. Yabancı petrol tekellerine ülkemizde üretilen ham petrolün tamamını ihraç edebilme olanağı sağlanmak istenmişti. Devletin üretilen ham petrolden aldığı % 12,5 pay, kademelendirilerek % 2’ye kadar düşürülmüştü, ilave ve teşviklerle bu payın sıfırlanması öngörülmüştü.

- Mevcut kanundaki, yabancı devletlerin doğrudan ya da dolaylı olarak yönetiminde etkili oldukları petrol şirketlerinin petrol faaliyetlerinde bulunamayacakları, taşınır veya taşınmaz mal edinemeyecekleri, tesis kuramayacakları hükmü kaldırılmıştı. Bu durum, ulusal güvenliğimizi tehlikeye sokarken, Türkiye petrol sektörü yabancı devlet ve şirketlerin egemenliğine girmesinin önü açılmaya çalışılmıştı. “Petrol ile ilgili, izin, arama ve işletme ruhsatnamesi alma hakkı devlet adına Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’na (TPAO) aittir,” hükmü iptal edilmek istenmiş, TPAO zayıflatılmak istenmişti.

Petrol sektöründe bu niyetleri taşıyan AKP hükümetinin, 5 yıl sonra yeniden gündeme getirdiği Petrol Kanunu Tasarısı'nda benzer hüküm ve düzenlemelere yer vermediğini umuyoruz. Benzer kaygıları taşıyan kesimlerle birlikte Petrol-İş Sendikası'nın, petrol sektöründe yapılacak düzenlemelerde kırmızı çizgileri ise bellidir:

- Petrol kaynaklarımızın aranması, geliştirilmesi ve üretilmesinin ulusal çıkarlara uygun olması ölçütü korunmalıdır. Ülkemizde üretilen ham petrolün ülke güvenliği ve yurtiçi tüketim için gerekli bölümünün ayrılması koşulu kaldırılmamalıdır.

- Devletin petrol üretiminden aldığı pay düşürülmemelidir. Sektörde yabancı devlet ve şirketlerin etkisini artıracak düzenlemelerden kaçınılmalıdır. Devlet şirketimiz TPAO'ya petrol ile ilgili izin, arama ve işletme ruhsatlarında tanınan öncelikler kaldırılamaz. TPAO'nun entegre yapıdaki yabancı petrol tekelleri ile yurtiçinde rekabet şansını ortadan kaldıracak düzenlemeler, ulusal şirketimizi zayıflatacak ve petrol sektöründe devletin politika geliştirme olanaklarını azaltacaktır.

- TPAO'nun teşkilat kanununda değişiklik yapılmasını ve halka arz yoluyla özelleştirilmesini de gündemine almış olan AKP Hükümeti, Bakanlar Kurulu'nda imzaya açtığı yeni Petrol Kanunu Tasarısı'nda sektörde devlet kontrolünün yitirilmesine neden olacak her türlü düzenlemeden uzak durmalıdır.

Bilindiği gibi, dünya devletlerinin tümü, petrol sektörlerini güçlendirmek amacıyla, çoğunlukla kamu eliyle kurdukları petrol şirketlerini arama, sondaj, ham petrol üretimi, boru hatları ile taşıma, rafinaj, petrokimya, kimya, dağıtım, pazarlama, faaliyetlerini de içerecek biçimde dikey entegre bir yapıda oluşturmuşlardır. Bu doğrultuda, petrol sektöründe dünyada devlet şirketlerinin yükselişi devam etmektedir.

Son olarak, özelleştirmelerin yıkıcı sonuçlarından en fazla zarar gören ülkelerden birisi olan Arjantin'de Devlet Başkanı Cristina Fernández de Kirchner, İspanyol Repsol tarafından satın alınan eski milli petrol şirketi YPF'nin yeniden kamulaştırılması için geçtiğimiz hafta bir yasa önerisi vermiştir.

Dünyada bu gelişmelerin tersine AKP Hükümeti ise ulusal enerji politikalarının oluşturulmasını ve uygulanmasını sağlayan en önemli kuruluşumuz TPAO'nun zayıflatılmasının önünü açacak girişimlerde bulunmaktadır. Bölgemizde savaşların nedeni olan petrolün, ülkemizde yerli ve yabancı sermayeye devredilmesi girişimlerinden vazgeçilmelidir. Yapılması gereken, petrol sektöründe ulusal çıkarlarımızı gözeten politikalar geliştirilmesi, milli şirketimiz TPAO'nun entegre bir yapıya kavuşturularak güçlendirilmesi ve ülkemizde kamu eliyle etkin bir petrol arama, geliştirme ve üretim stratejisinin geliştirilmesidir.

Petrol-İş Sendikası, ulusal servetimiz petrolün yerli ve yabancı sermaye tarafından yağmalanmasına yol açacak yasal düzenlemelere ve 1954 yılından bu yana kamu elinde ülkemiz zenginliklerini ekonomik değere dönüştüren TPAO'yu zayıflatacak girişimlere karşı duracaktır.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

 

Petrol-İş Sendikası

Merkez Yönetim Kurulu adına

Mustafa ÖZTAŞKIN

Genel Başkan