• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

SGBP OTURMA EYLEMİNDE...

İşçi düşmanı yasa tasarısına hayır!

Sendikal Güç Birliği Platformu (SGBP), patron kuruluşlarının talepleri doğrultusunda hazırlanan, ancak Türk-İş ve Hak-İş yönetimlerinin de imzaladıkları protokolle destekledikleri "Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasa Tasarısı"nı 16 Ekim Salı günü Türkiye genelinde yapılan çeşitli eylemlerle bir kez daha protesto etti. Sabahleyin SGBP'nin bileşeni sendikaların örgütlü olduğu işyerlerinde 1 saat iş bırakıldı, tasarıyla ilgili bildiriler okundu. Aynı gün saat 13.00'den  itibaren başta İstanbul - Taksim olmak üzere, Ankara, İzmir, Bursa, Adana, G.Antep gibi merkezlerde de oturma eylemleri yapıldı.

 

 

16.10.2012

Sendikal Güç Birliği Platformu (SGBP), patron kuruluşlarının talepleri doğrultusunda hazırlanan, ancak Türk-İş ve Hak-İş yönetimlerinin de imzaladıkları protokolle destekledikleri "Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasa Tasarısı"nı 16 Ekim Salı günü Türkiye genelinde yapılan çeşitli eylemlerle bir kez daha protesto etti. Sabahleyin SGBP'nin bileşeni sendikaların örgütlü olduğu işyerlerinde 1 saat iş bırakıldı, tasarıyla ilgili bildiriler okundu. Aynı gün saat 13.00'den  itibaren başta İstanbul - Taksim olmak üzere, Ankara, İzmir, Bursa, Adana, G.Antep gibi merkezlerde de oturma eylemleri yapıldı. Taksim'de yapılan eyleme Genel Mali Sekreterimiz İbrahim Doğangül, Genel Yönetim Sekreterimiz Ahmet Kabaca, şube başkan, yönetici ve işyeri temsilcilerimizle Petrol-İş üyesi işçiler de katıldı.

Sendikal Güç Birliği Platformu (SGBP) Dönem Sözcüsü ve TÜMTİS Genel Başkanı Kenan Öztürk, Taksim'de yapılan oturma eyleminde yaptığı basın açıklamasında, işçi düşmanı yasa tasarısını kabul etmediklerini belirterek, "Türkiye Büyük Millet Meclisi, çalışma yaşamını ve sendikal hayatı ciddi biçimde değiştirecek bir yasa tasarıyı  görüşüyor. Aylardır toplu sözleşme hakkımızı bu yasayı bahane ederek gasp eden, yetki işlemlerini dondurup işçileri sözleşmesiz bırakan iktidar, şimdi büyük bir hızla, işveren örgütlerinin dikte ettiği maddeleri meclisten geçirmek için yoğun mesai yapıyor. Bu yasa ile bütün sendikal güvenceler elimizden alınıyor, barajlarla sendikalar bitiriliyor, grev yasakları devam ettiriliyor" dedi.

"12 Eylül darbe mantığı ile hazırlanmış mevcut çalışma yasalarının değiştirilmesi ve daha özgürlükçü, uluslararası sözleşmelere uygun, çağdaş, demokratik bir yasa için neredeyse 30 yıldır mücadele ediyoruz" diye açıklamasını sürdüren Öztürk, "İstediğimiz, işten çıkartılma korkusu olmadan sendikalara üye olmak, uzun ve karmaşık yetki işlemleriyle oyalanmadan sözleşme masasına oturabilmek, işkolunda, işyerinde baraj tehditleri, sınırları olmadan özgürce örgütlenebilmek ve grev hakkını yasaksız bir biçimde kullanabilmektir" diye konuştu. Bildirinin tam metni şöyle:

İŞÇİ DÜŞMANI YASA TASARISINA HAYIR!

Türkiye Büyük Millet Meclisi, çalışma yaşamını ve sendikal hayatı ciddi biçimde değiştirecek bir yasa tasarısını görüşüyor. Aylardır toplu sözleşme hakkımızı bu yasayı bahane ederek gasp eden, yetki işlemlerini dondurup işçileri sözleşmesiz bırakan iktidar, şimdi büyük bir hızla, işveren örgütlerinin dikte ettiği maddeleri meclisten geçirmek için yoğun mesai yapıyor. Bu yasa ile bütün sendikal güvenceler elimizden alınıyor, barajlarla sendikalar bitiriliyor, grev yasakları devam ettiriliyor.

12 Eylül darbe mantığı ile hazırlanmış mevcut çalışma yasalarının değiştirilmesi ve daha özgürlükçü, uluslararası sözleşmelere uygun, çağdaş, demokratik bir yasa için neredeyse 30 yıldır mücadele ediyoruz. İstediğimiz, işten çıkartılma korkusu olmadan sendikalara üye olmak, uzun ve karmaşık yetki işlemleriyle oyalanmadan sözleşme masasına oturabilmek, işkolunda, işyerinde baraj tehditleri, sınırları olmadan özgürce örgütlenebilmek ve grev hakkını yasaksız bir biçimde kullanabilmektir.

Ama yıllarca oyalandıktan sonra karşımıza çıkartılan bu yasa, hiçbir talebimizi karşılamadığı gibi mevcut haklarımızı daha da geriye götürüyor. Zaten zayıf olan sendikal güvenceler daha da zayıflatılıyor. 30'dan az işçinin çalıştığı işyerlerindeki işçilerin sendikal tazminat hakkı ellerinden alınıyor. Yani Türkiye’deki işyerlerinin yüzde 82’sinde çalışan işçiler, sahip oldukları tek güvence olan sendikal tazminat isteme hakkından da mahrum ediliyor. Bu yolla Türkiye’deki işçilerin yüzde 62’si sendika ve toplu sözleşme hakkından fiilen yoksun bırakılıyor.

Çalışma Bakanının mecliste itiraf ettiği gibi işverenlerin dayatması ile hazırlanan bu yasa tasarısı ile işkolu sayısı azaltılıp yetki barajları fiilen yükseltiliyor. Bazı yandaş sendikalar büyüsün diye neredeyse kişiye özel düzenlemeler yapılıyor. 28’den 20’ye düşürülen işkollarında kademeli olarak yükseltilen barajlar nedeniyle 7 işkolunda yetkili tek sendika dahi kalmıyor. 29 sendikanın TİS yetkileri ellerinden alınıyor.

Havacılık işkolunda grev yasaklama saldırısı ile başlayıp kıdem tazminatını ortadan kaldırma, istihdam büroları ve esnek çalışmayı kapsayan istihdam stratejisi yasa tasarıları ile devam eden hak gaspları bu yasa tasarısı ile doruğa çıkarılıyor.

Bu yasa, açıkça bir “sendikasızlaştırma” yasasıdır. Bu nedenle kabul etmemiz mümkün değildir. “İleri demokrasinin” gazıyla, copuyla susturulmak istensek de, demokratik haklarımızı kullanmamız, bu sendikasızlaştırma yasasına karşı mücadelemiz engellenemez.

İktidarı uyarıyoruz: Bize rağmen yasa yapamazsınız, sendikal haklarımızı elimizden alamazsınız, bu ucube yasayı bize özgürlükler getirdik diye yutturamazsınız, hiçbir uluslararası platformda bu yasayı savunamazsınız, sendika güvencesini yok ettiğiniz işçilerin karşısına çıkamazsınız.

Biz işçiler ve sendikalar olarak bu işin peşini bırakmayacağız, haklarımızın gasp edilmesine asla sessiz kalmayacağız. Unutulmamalıdır ki kapalı kapılar ardında işçilerin iradesini hiçe sayarak kişisel pazarlıklarla protokol imzalayan, gazete ilanlarıyla suç ortaklığını gizlemeye çalışan Türk-İş ve Hak-İş yöneticileri de bu işçi düşmanı yasanın iş birlikçileridirler.

Biz Sendikal Güçbirliği Platformu olarak işçi sınıfımızın mücadeleden yana, özgürlükleri ve hakları savunan tüm kesimleriyle dayanışma içinde üzerimize düşen tarihi sorumluluğu yerine getirmeye, daha önce 12 Eylül’ün hak düşmanı yasalarına karşı nasıl mücadele ettiysek bu yasaya karşı da mücadele etmeye devam edeceğiz.

SGBP Dönem Sözcüsü

TÜMTİS Genel Başkanı

Kenan Öztürk

 

BASIN-İŞ, BELEDİYE-İŞ, DERİ-İŞ, HAVA-İŞ,

KRİSTAL-İŞ, PETROL-İŞ, TEK GIDA-İŞ, TEZ KOOP-İŞ, TÜMTİS, TGS