KESK’te kadın sekreterlikleri boşaltıldı

KESK’e 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü öncesi 13 Şubat 2012 tarihinde yapılan operasyon ile gözaltına alınan KESK’li 14 kadından 9’u tutuklu bulunuyor. Tutuklu sendikacılara ilişkin iddianame, aradan 4 ay geçmesine rağmen hazırlanmadı.

Aralarında KESK Kadın Sekreteri Canan Çalağan, Tüm Bel-Sen Kadın Sekreteri Güler Elveren, SES Kadın Sekreteri Bedriye Yorgun’un bulunduğu yöneticiler, uzun zamandır sürdürdükleri sendikal faaliyetin yanı sıra, kadına yönelik şiddete karşı çalışmalar yapıyor, kadın eğitim faaliyetleri gerçekleştiriyor ve sendikalarda yönetim kadrosunda kadınlarında etkili olması için mücadele veriyorlardı. Tutuklanan kadınların tamamı Kürt sendikacılardı.

İKİ KADIN SEKRETERİ DAHA

Bu hafta başında yapılan son operasyonda da gözaltına alınanlar arasında KESK’e bağlı iki sendikanın kadın sekreteri var. Enerji Sanayi Maden Kamu Emekçileri Sendikası’nın (ESM) Genel, Dış İlişkiler, Çevre ve Kadın Sekreteri Emel Emre ve Haber-Sen’in Kadın Sekreteri Seyran Şık gözaltında. Gözaltına alınan son kadınlarla birlikte KESK ve bağlı sendikalarda sadece iki kadın sekreteri dışarıda kaldı: Kültür Sanat Sen Genel Sosyal Dış İlişkiler ve Kadın Sekreteri Deniz Özsaygı ve Birleşik Taşımacılık Sendikası (BTS) Kadın Sekreteri Alev Emre.

HAKKINDA DAVA AÇILDI

Kültür Sanat-Sen Kadın Sekreteri Deniz Özsaygı, kadına karşı şiddet, taciz ve tecavüz olaylarını yakından takip ediyor. Çanakkale’de sendikasına üye bir kadına dönük taciz vakasının takibini de yürüten Özsaygı, davanın sonunda kendisi davalık oldu. Tacizci müdürün avukatlığını yapan Çanakkale Baro Başkanı Tülay Ömercioğlu, Özsaygı hakkında kendisini eleştirdiği için suç duyurusunda bulundu. Özsaygı’nın tek suçu ise taciz suçundan ceza alan müdürün avukatı olan Baro başkanını bir yerel gazetede eleştirmek.

‘KARDEŞİM ALINDI AMA MÜCADELEYE DEVAM’

BTS’nin kadın sekreterliği görevini yürüten Alev Emre’nin kardeşi ise son operasyonda gözaltına alındı. Görüşlerini aldığımız Alev Emre, bu gözaltı furyasının da iktidarın kadına yönelik politikalarının bir parçası olduğunu dile getirdi. Emre, “Bu, kadınların mücadeleden uzaklaşması, ona biçilen evde oturmak çocuk yapmak, yaşlılara bakmak gibi rolleri kabullenmesi için bir baskıdır. Kadınları korkutmak amaçlıdır. Kardeşim yürüttüğü mücadele nedeniyle gözaltında. Bu yüzden bizler daha fazla mücadele etmeliyiz. Hatta kadın olarak mücadelede aktif rol almalıyız” dedi.