• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

Kocaeli Şubemize Bağlı İş Yerlerinde Eylem

17.06.2014

Türk-iş Başkanlar Kurulu’nun aldığı karar neticesinde Yatağan, Yeniköy, Kemerköy Santralleri ile bu santrallere kömür veren kömür sahalarının özelleştirmesine karşı aylardır direnişlerini sürdüren Maden ve Enerji işçilerine destek amaçlı Kocaeli Şubeye bağlı Tüpraş, Gübretaş, Ege Kimya iş yerlerlerinde basın açıklaması yapılarak 1 saat geç işbaşı yapıldı. Kocaeli Şube Başkanı Salih AKDUMAN Tüpraş İzmit Rafineri Müdürlüğünde çalışan sendika üyelerine fabrika önünde konuyla ilgili yazılan merkezi bildiriyi okudu:

 

Bildiri aşağıdaki gibidir:

Ülkemiz tarihinin en büyük maden faciasının üzerinden henüz bir ay geçti. Soma'da yaşanan facianın bir kaza değil cinayet olduğu artık herkes tarafından kabul ediliyor. Soma faciası, yıllardır sürdürülen özelleştirme politikalarının, taşeronlaştırmanın ve bir maliyet unsuru olarak görülen işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin alınmamasının sonucudur. Sermayenin kâr hırsının dizginlenememesinin yol açtığı bir felakettir. Başta madenlerde olmak üzere, her yeni özelleştirme yeni Soma cinayetlerine davetiye çıkaracaktır.

Konfederasyonumuz Türk-İş'in aldığı karar doğrultusunda bugün, özelleştirme politikalarına ve taşeronlaştırmaya karşı, iş cinayetlerinin önlenmesi için bir uyarı eylemi gerçekleştiriyoruz.

Kamu zararını sona erdirmek ve kamuya gelir sağlamak gerekçesiyle uygulanan özelleştirmeler, çoğu örnekte işsizliğe, ücretlerin düşmesine, yoksullaşmaya, sendikal örgütlülüğün zayıflamasına ve kamu varlıklarının bazı sermaye kesimlerine peşkeş çekilmesine yol açmıştır. Özelleştirmeler, ülkemizde emeğin en temel haklarının baskılanmasına ve bir toplumsal yıkıma yol açmıştır.

Emeğin ucuzlatılmasının bir diğer yolu ise esnek istihdam biçimlerinin yaygınlaştırılması olmuştur. Bu uygulamaların başında ise taşeronlaştırma gelmekte ve ülkemiz günden güne bir “taşeron cumhuriyeti”ne dönüştürülmektedir. İşverenler, taşeronlaştırma ile emek maliyetlerini aşağıya çekmenin dışında işçiyi örgütsüzleştirmekte ve kötü çalışma şartlarını dayatmaktadır.

301 işçi kardeşimizi kaybettiğimiz Soma faciası, özelleştirme ve taşeronlaştırma uygulamalarının en güncel ve -ne yazık ki- en acı sonuçlarından birisi oldu. Bu cinayete neden olan sorumluların bir an önce cezalandırılmasını istiyoruz. Soma davasının takipçisi olacağız ve iş cinayetlerinin son bulması için işyerlerimizden başlayarak kararlı bir mücadele vereceğiz.

Soma'da yaşanan felakete rağmen özelleştirme politikaları sürdürülmekte ve taşeron çalışma yaygınlaştırılmak istenmektedir. Hükümetin taşeron istihdamı önündeki engelleri kaldırmak için hazırladığı düzenlemede, Türk-İş, DİSK ve Hak-İş'in sergilediği ortak tavır sayesinde şimdilik geri adım atılmıştır. Ancak maden ve enerji sektöründe özelleştirme saldırısı tüm hızıyla devam etmektedir.

Yatağan işçisi, bir yılı aşkın bir süredir özelleştirmeye karşı direnmekte ve Yeniköy, Kemerköy ve Yatağan Termik Santrali ve bağlı maden sahalarında özelleştirme işlemlerine son verilmesini talep etmektedir. Yatağan işçilerinin işyerine, emeğine ve geleceğine sahip çıkarak sürdürdükleri eylemi destekliyor ve ihaleleri yapılan termik santrallerde özelleştirme sürecinin durdurulmasını istiyoruz. Bugüne kadar özelleştirilen kömür sahalarının da tekrar kamuya dönmesini savunuyoruz.

Türk-İş'in ve Sendikamız Petrol-İş'in örgütlü olduğu tüm işyerlerinde gerçekleştirilen bu eylem, sendikal mücadelede birlik ve dayanışma perspektifini yükseltmek adına düzenlenmekte ve özelleştirmeye karşı bugüne kadar yapılmış en yaygın eylem olarak dikkat çekmektedir.

Bu doğrultuda, Soma faciasını bir kez daha hatırlatarak, başta madenlerde olmak üzere özelleştirme ve taşeronlaştırma uygulamalarına derhal son verilmesi gerektiğini belirtiyoruz.

Madenlerde çalışma koşullarının ve işçilerin özlük haklarının iyileştirilmesine dönük acil önlemler alınmalı yeterli güvenlik tedbirleri alınmayan ocaklar kapatılmalıdır. ILO’nun 176 Sayılı Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi hükümet tarafından bir an önce imzalanmalıdır.

İşçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda gerekli denetim altyapısı etkin bir şekilde kurulmalı ve teftişler için personel açığı derhal giderilmelidir. İşçi sağlığı ve iş güvenliği alanında kurumsal eksikliklerini gidermiş ve kanunun gerektirdiği yükümlülükleri yerine getiren işverenlerin bu hassasiyetini önemserken, piyasacı bir bakışla hazırlanan 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun sendikaların, meslek odalarının ve sivil toplum kuruluşlarının eleştiri ve görüşleri doğrultusunda yeniden düzenlenmesi gerektiğini düşünüyoruz.

Enerji ve maden özelleştirmelerine karşı direnen işçilere destek vermek için dün iş bırakan Tes-İş ve Türkiye Maden-İş Sendikaları ile ekmeği için mücadele eden Yatağan işçileri ile dayanışma içinde olduğumuzu belirtiyor, termik santrallerin ve bağlı maden sahalarının özelleştirme süreçlerinin derhal durdurulmasını istiyoruz.