• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

Mehmet Süha Alparslan/Birgün Gazetesi

Taşeron İşçiler Kurultayı

25.04.2012

Fabrikalar da modüller halinde alt işverenlere bağlı olarak çalışan işçileri bölmenin, sendikasızlaştırmanın formülasyonu olarak icat edilen “taşeron işçilik”  sorunu giderek derinleşiyor.

Belediye ve özel idarelerde hizmet alımı şeklinde başlayan minik aparatlar giderek bütün iş kollarını sardı.

Özel büyük fabrikalarda önce nakliye vs. gibi fabrika dışı konularda başlayan taşeronlaştırma giderek fabrikaların içine, genel müdürlerin burnunun dibine kadar sokuldu.

Öyle ki fabrikalarda hemen hemen aynı işleri yapan üretim bandında veya konveyörde iki ayrı alt işverene bağlı olarak çalışan işçiler günlük mesailerinde bölünmüşlüğün bütün olumsuzluklarını yaşıyorlar.

Örneğin bir çimento fabrikasında taşeron işçilik yaygınlaşmadan çalışmaya başlayan sarımtırakta olsa sendikaya ve ücret, mesai, izin, kıdem gibi konularda nispi olarak asgari ücret dışında haklara kavuşmuş işçilerle, SGK dışında hiçbir güvenceye sahip olmayan alt işverene bağlı asgari ücret mahkûmu işçiler aynı binada aynı işi yapan iki ayrı bantta üretiyorlar.

Aynı iş kolunda, aynı işi üreten işçiler arasında acımasız kastlaşma.

Fabrikalarda nispi hakları olan işçilerin ismi kadrolu işçi, alt işverene bağlı olanların umudu ise kadrolu işçi olarak çalışabilme olanağına kavuşmak.

Böyle bir üretim planlamasının olduğu bir fabrikada işçiler arasında birlik sağlanabilir mi?

İşçiler bir araya gelerek işverenden haklarını almaya yönelik talep ya da direniş, grev yapabilirler mi?

Dahası ayrı statülere sahip oldukları için kadrolu işçiler ile taşeron işçiler fabrikada değil birlikte hareket etmeyi, aralarında derinleşen çelişkiler nedeni ile düşman bile olabilirler.

Büyük işçi istihdam eden fabrikalarda bugünlerde yaşanan ana çelişki ise budur.

Statü sahibi işçiler ve asgari ücret mahkûmu sıfır güvence ile çalışan işçiler.

Bu bağlamda 16 Nisan 2012’de İstanbul Kartal’da toplanan Birinci Taşeron İşçiler Kurultayı önemsenmesi gereken bir yapılanmadır.

Sendikal mücadele sürdüren İşçi Konfederasyonlarının çalışmalarından da bence daha önemlidir.

Bakın Taşeron işçiler Kurultayında metal iş kolu temsilcisi işçi neler diyor;

 “İşçi sınıfına yönelik saldırıların yoğunluğuna yapıldığı sektörlerden biri olan metal iş kolunda, kıdem tazminatlarının kaldırılması saldırısıyla karşı karşıya olunduğu ifade edildi. İşçi sınıfına yapılan bu saldırının bütün sektörleri kapsadığının belirtildiği açıklama, metal sektöründe parçalı üretimin yapıldığı ifadeleriyle devam etti.

Parçalı üretimin işçi sınıfının örgütlü mücadelesinin önüne geçtiğinin belirtildiği konuşmada, taşeronlaşmanın yaygınlaşarak devam etmesinin işçiler için kölece yaşam koşullarını dayattığı anlatıldı.

Metal sektöründe yeterince eğitim verilmeden hızlı üretimin işçilere dayatıldığının belirtildiği konuşmada, bu sektörde iş cinayetleriyle sakatlanmalara yol açan kazalara sıkça rastlandığı anlatıldı. Konuşmacı, iş güvenliği konusunda önlemlerin alınmadığı metal sektöründe, işçilere hızlı çalışmanın dayatıldığını, yeterince eğitim verilmeden fazla üretimin teşvik edilerek işçilerin “Sizleri ana firmada çalıştıracağız”   vaatleriyle aldatıldıklarını açıkladı.

1 Mayıs 2012’ye bu yıl damgasını vurması beklenen taşeron işçilerin yaşadıklarının kürsüden, alandan dile getirilmesidir.