• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

Yoksullukta istikrar sürüyor!

Türkiye İstatistik Kurumunun araştırmasına göre, nüfusun yüzde 16.9'u yoksulluk sınırının altında yaşıyor. TÜİK'in açıkladığı rakamların ayrıntıları Türkiye'de gelir adaletsizliğin çarpıcı boyutlarda olduğunu gösteriyor.

EMEK DÜNYASI
20.12.2011

Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) 2010 yılına ilişkin Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırmasına göre, nüfusun yüzde 16.9'u yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Kentsel ve kırsal yerler için ayrı ayrı hesaplanan yoksulluk sınırlarına göre, kentsel yerlerde bu oran yüzde 14.3, kırsal yerlerde ise yüzde 16.6 oldu. Yoksulluk riski altında bulunanların oranı da yüzde 18 olarak gerçekleşti. Ortalama yıllık hanehalkı kullanılabilir geliri ise 22 bin 63 lira oldu.

TÜİK'in açıkladığı rakamlar zengin ile fakir arasındaki gelir adaletsizliğin çarpıcı boyutlarda olduğunu gösteriyor. Buna göre, eşdeğer hanehalkı kullanılabilir gelirlere göre oluşturulan yüzde 20'lik gruplarda, en yüksek gelire sahip son gruptakilerin toplam gelirden aldığı pay yüzde 46.4'e ulaşırken, en düşük gelire sahip ilk gruptakilerin toplam gelirden aldığı pay ise yüzde 5.8'de kalıyor.

Bu verilere göre, son yüzde 20'lik grubun toplam gelirden aldığı pay, ilk yüzde 20'lik gruba göre (P80/P20) 8 kat oldu. P80/P20 göstergesi kentsel yerler için 7,3, kırsal yerler için ise 7,1 oldu.

Yüzde 10'luk gruplarda ise gelir dağılımı daha da çarpık. En düşük gelire sahip yüzde 10'luk gruptakilerin toplam gelirden aldığı pay yüzde 2.5 iken, en yüksek gelire sahip yüzde 10'luk gruptakilerin toplam gelirden aldığı pay ise yüzde 29.5 oldu. Buna göre yüzde onluk dilimler açısından en yoksul ile arasındaki uçurum 11.8 kat.

EMEKÇİLER TATİL DAHİ YAPAMIYOR

Araştırma sonuçlarına göre kurumsal olmayan nüfusun yüzde 87.5'i "evden uzakta bir haftalık tatili", yüzde 65.7'si "beklenmedik harcamalarını" ve yüzde 81.7'si "yıpranmış ve eskimiş mobilyalarını yenileme ihtiyacını" ekonomik nedenlerle karşılayamıyor.

Ciddi finansal sıkıntıyla karşı karşıya olan nüfusun oranı olarak tanımlanan ve belirlenmiş 9 maddeden en az 4 tanesini karşılayamama ya da mahrum olma durumunu tanımlayan "maddi yoksunluk" oranı ise 2009 yılında yüzde 63 iken 2010 yılında yüzde 63.5'e yükseldi.

TOPLAM GELİR İÇİNDE EN FAZLA PAY, MAAŞ-ÜCRET GELİRLERİNE AİT

Maaş-ücret gelirleri yüzde 43,7;lik oranla toplam gelir içerisinde en fazla paya sahip oldu. Bunu yüzde 20,5 ile sosyal transferler ve yüzde 20,2 ile müteşebbis gelirleri izledi. Sosyal transferlerin yüzde 91,1'ini emekli ve dul-yetim aylıkları oluşturdu. Emekli ve dul-yetim aylıkları toplam gelir içinde yüzde 18,6'lık paya sahip iken, diğer sosyal transferlerin payı yüzde 1,8 oldu. Müteşebbis gelirlerinin ise yüzde 68,5'i tarım-dışı sektörden oluştu.

Devamı için: