İşçi hakları ve demokrasiyi doğrudan ilgilendiren DGM tasarısına karşı DİSK üyesi sendikalar, 400 bin üyesi ile 16 Eylül 1976'da saat 13.00'de işi bırakma kararı aldı. Bu karara DİSK'e bağlı sendikalar yanı sıra, diğer konfederasyonların sendikalarından da şubeleri ve işyerleri düzeyinde çok sayıda katılım oldu. Bu gelişme içinde örneğin Petrol-İş Mersin Şube Başkanı Münip Tepeci "Devlet Güvenlik Mahkemeleri ölümümden sorumludur" diyerek açlık grevine başladı ve Petrol-İş'in de "DGM direnişleri" içinde yer aldığını kamuoyuna duyurdu. Açlık grevine Mersin'deki tüm işçiler büyük bir ilgi gösterdiler ve açlık grevinin sürdürüldüğü çadır önünde gönüllü nöbet tuttular. Açlık grevinin 5. gününde Tepeci ve eşi S.S.K. hastahanesine kaldırıldı. Direnişler karşısında DGM yasalaştırılamadı ve aynı zamanda yurt çapında böylesi yaygın direnişlerin gerçekleşmesi, Türkiye Sendikal Hareketi tarihinde yerini aldı.