Toplu İş İlişkileri Kanunu Tasarısı dün gece TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunda kabul edildi. Barajın 1 olduğu tasarıda, işkolu sayısı 21 olarak belirlendi. Noter şartı da kaldırıldı.

3 Ekim'de Meclis Genel Kurulu'nda görüşülmeye başlanan, DİSK'in 'kölelik yasası' diyerek karşı çıktığı Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısına' bir tepki de Sendikal Güç Birliği Platformu'ndan geldi. SGBP'nin açıklamasında, 'işçilerin iradesi yok sayıldı' denildi.

Avukat Murat Özveri, sendikalara yasaların çizdiği sınırları aşmayı öneriyor. Uluslararası hukuktan da alacakları güçle meşru endüstriyel eylem hakkını kullanmayı, yetki beklemeden toplu iş sözleşmeleri yapmalarını öneriyor.

Sosyal Güvenlik Kurumu'nun 'işkollarındaki işçi sayısı ve sendikaların üye sayısı istatistikleri'ni 17 Ocak'ta yayınlamasıyla birlikte sendikaların yüzde 90'ın yüzde 10 işkolu barajına takılacağı belirtiliyor.

Küresel sendika liderleri Davos'taki Dünya Ekonomik Forumu'nda siyaset ve iş dünyasının liderlerine, sosyal adalete dayanan toplumlar kurmamız gerektiğini, süregiden sanayi ve enerji devrimlerinde

Sendikaları, toplumun ve özellikle işçi sınıfının gözünde itibarsızlaştırmak, değersizleştirmek ve sendika yöneticilerine aba altından sopa göstermek amacını taşıyan bu operasyonları kınıyoruz.

Seçimlerde genel kural, gizli oy, açık sayımdır. Ancak seçimler sırasında sandıklar öyle düzenlenir ki, deneyimli bir sendikacı hangi sendikanın delegelerinin nereye oy verdiğini hemen saptayabilir.

Sendikalardan AB atağı 3 Ekimde başlayacak AB müzakere sürecinin ne zaman ve nasıl sonuçlanacağı bilinmese de bu sürecinin kendisi Türkiye’nin toplumsal, siyasal ve iktisadi yaşamı üzerinde köklü etkiler yaratacak. Farklı toplumsal güçler bu süreçte kendi sosyal / sınıfsal çıkarlarına öncelik verilmesini, kendilerinin daha az zarar görmesini ve daha fazla avantaj elde etmesini sağlamak için çaba harcayacak.