• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

TÜRKİYE’nin gözbebeği dev kuruluşlar bir bir özelleştiriliyor. Sırada, Türkiye’nin nefesini tutarak beklediği iki dev kuruluşun özelleştirmesi var: TÜPRAŞ ve ERDEMİR. Gözler, bu iki kuruluşun özelleştirmesinde. Her ikisinin de özelleştirme sürecinde son aşamaya gelinmiş durumda.

Petrol-İş üyeleri ve Türkiye'nin bütün emekçileri, 

 

Yıllardır, tahminen 18 yıldır Türkiye’de özelleştirme yapılmasını savunuyorum. Devletin sosyal bir hukuk devleti olarak etkin bir şekilde, eğitim, sağlık, adalet hizmetlerini yerine getirmesi gerektiğini, ekonomide tam rekabet şartlarını düzenleyci rolünde olması gerektiğini yazdım, konuştum.

Bilmem fark ettiniz mi? Bazı çevreler birden ekonomik milliyetçilik yapmaya başladı. Bunların bir kısmı, temelde özelleştirmeye karşı.Özellikle de Ereğli ve TÜPRAŞ gibi kuruluşların devletin elinde kalmasını savunuyorlar.

Ülkemizin yetiştirdiği değerli bir devlet ve siyaset adamı, Eski Kültür ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem’in vefatı merkez yönetim kurulumuzda, örgütümüzde ve üyelerimizde derin bir üzüntü yaratmıştır. İsmail’i Cem’e Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına, sevenlerine başsağlığı ve sabır diliyoruz. Ulusumuzun başı sağolsun.

 

Ordu Yardımlaşma Kurumu'nun (OYAK), Antalya'da düzenlediği "İş Ortakları Toplantısı"ndan kamuoyuna yansıyan haberler dünkü gazetelerin birinci sayfa manşetlerindeydi.

KONU önce Referans Gazetesi’nin ‘Türkiye’nin Yıldız Kentleri’ toplantısı için gittiğim Kayseri’de Erdemir ihalesinden açıldı...

Dünkü gazeteler “TÜPRAŞ, TÜPRAŞ!” manşetleriyle çıktı. Adeta hep bir ağızdan “işporta tezgahı”na konmuş bir malı övüyorlardı. Kimisi TÜPRAŞ’ı “Kaşıkçı Elması”na benzetti, kimisi parayı verenin düdüğü çalacağı alalade bir mala.

Dün, geçen hafta Garanti Bankası Anadolu Toplantıları çerçevesinde yaptığımız Mardin ve yöresi seyahatinden bahsetmiştim. Tabii Diyarbakır’dan Mardin’e gezerek giderken Batman’a da uğradık. Batman konusunda hiçbir şey bilmeyenler, burada kötü ve küçük, yerel bir kasaba benzeri cılız bir yerleşim merkezi bekliyorlar. 

OYAK Genel Müdürü Coşkun Ulusoy , Türkiye'nin kendi değişimini kendisinin yönetmesini isterken şöyle diyor: ''Ne yazık ki yönetemiyor. Dünya koşulları içinde uçan bir yaprak gibi sürükleniyor...'' Ulusoy haklı!..

Sayfalar