Ekonomide Yalancı Bahar Evlerde Kara Kış

Çarşamba, 1 Ocak, 2003 - 14:04

Türkiye’yi 2001 krizine sokan programı 2000 başında yürürlüğe koyan ve kriz sonrasında aynı programda ısrar eden IMF ve yerli partnerleri, özellikle enflasyondaki yavaşlamayı ve dışa dönük büyümeyi işaret ederek, programın adım adım hedefine ulaştığını, krizden çıkıldığını, ekonomide artık “bahar havası” estiğini duyuruyorlar. Acaba öyle mi? Enflasyon yavaşlamış olabilir, çarklar yeniden dönüyor ve büyüme yaşanıyor olabilir. Ama bunlar, çarkları döndüren emekçilerin, iş bekleyen milyonların durumunda bir iyileşme yarattı mı? Dünyanın en borçlu ülkelerinden Türkiye, borçlarını sorunsuzca çevirebilir ve borç yükünü azaltan bir yolda mı? Enflasyondaki yavaşlama hangi bedellerle sağlanıyor ve bunlar sürdürülebilir politikalar mı, yoksa dönüp yeniden ekonomiyi, daha doğrusu her krize kurban verilen alt ve orta sınıfları yeniden vuracak politikalar mı? Bu ve benzeri soruların yanıtlarını bulabileceğiniz yayınımız Sendikamız tarafından yayımlandı.

En Yeniler

Novamed Grevi
“Novamed Grevi greve çıkanların azınlıkta olmasına rağmen grevin kazanıldığı nadir örneklerden biridir. Ama onu diğer işyerlerindeki sendikal örgütlenmelerden ayıran en önemli özellik, grevin serbest bölgede olmasıdır. Yalnız Türkiye’nin değil dünya sendikal hareketinin literatürüne girmesi bu sayede mümkün olmuştur.” Kupürlerle, basın bildirileriyle, fotoğraflarla ve yorumlarla oldukça özgün bir öneme sahip olan Novamed Direnişinin öyküsünü bulacağınız kitap Mart 2008 tarihinde yayımlandı.
Sendikal Notlar (32) Ağustos 2007
Sendikal Notlar Dergisi’nin Ağustos 2007 tarihli 32’nci sayısında "İş ve aile sorumluluğu", "Çalışanın iş ve aile sorumluluklarının dengelenmesinde sendikalar", "İş, iş stresi, akıl sağlığı sorunları ve korunma", "Eğretileşen çalışma-parçalanan sınıf ve daralan sendikalar", "Genç işçiler: Sağlık risk altında", "Sözleşmeli işçilik: Zamanı düzenlemek", "Küreselleşme ve medya" başlıklı yazılar yer alıyor.
Türkiye’de Petrol Faaliyetleri ve TPAO
1980'lerden sonra dikey entegre yapısı parçalanarak güçsüzleştirilen TPAO, bu düzenleme ile dikey yapıda olan uluslararası dev petrol şirketleriyle, eşit olmayan koşullarda rekabete sürüklenmektedir. Böylece, Türkiye petrol sektörünün kontrol ve denetimi petrol tekellerinin eline geçecektir. Ülkemizde yaratılan kaynaklar transfer edilecektir. TPAO'nun özelleştirilmesinin önünü açan bu uygulama ile, TPAO'nun yurtiçi ve yurtdışı yatırımları yanında, enerji koridorunun kontrol ve kazancına da sahip olunacaktır. Talebimiz, TPAO'nun kuruluşlundaki entegre yapısının yeniden sağlanması ve bağımsız, özerk bir kamu kuruluşu olarak faaliyetlerini sürdürmesidir. Bu yayınımızda TPAO’nun ayrıntılı analizini ve sendikamızın sektöre dair önerilerini bulacaksınız.
Sivil Toplum Örgütlerinin Kamuoyu Oluşturma Süreci: Petrol-İş Sendikası Kampanya Analizi
Baskı grubu olma sürecinde Sivil Toplum Örgütlerinin kullanabileceği iletişim kuramları, toplumsal denetim sisteminin oluşturulma sürecinde iletişim yöntemleri ve Tüpraş özelleştirilmesine karşı yürütülen ve Petrol-İş sendikası tarafından yaşama geçirilen kampanyaya ait görsel materyalin çözümlenmesini içeren bu çalışma Gamze Yetkin Cılızoğlu ve Emel Öztürk Karagöz imzalı olarak yayımlandı.
Savunma Sanayi ve Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu MKEK
Ülkemizin savunma ve güvenliğine yönelik olarak TSK'nın, silah ve mühimmatının önemli bir bölümünü yıllardır karşılayan MKEK, ayrıca demir-çelik, kimya ve makine imalatı gibi sektörlere öncülük ederek, Türkiye sanayisinin ve ekonomisinin gelişimine de katkı sağlamaktadır. Türkiye, savunma ve sanayi örtüşüm politikası izleyerek, hem yurtiçinde katma değer yaratmak, istihdamı artırmak hem de ulusal güvenliğin en önemli unsuru olan ulusal savunma sanayisini geliştirme hedefini, gerçekleştirecek nitelikte insan gücüne ve olanaklara sahiptir. Bu yayında Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu’nun detaylı bir yapısal analizini bulacaksınız. Bu kitapta MKEK’in üretim faaliyetleri, yatırım faaliyetleri, istihdam durumu ve mali yapısı ele alınmaktadır.