Petrol-İş Sendikası Genişletilmiş Başkanlar Kurulu 2-3 Haziran 2011 tarihinde İstanbul'da toplanarak yurt ve dünya gündemi ile örgütsel sorunları değerlendirdi.
Petrol-İş Sendikası GENİŞLETİLMİŞ BAŞKANLAR KURULU, 2-3 HAZİRAN 2011 tarihinde İSTANBUL’da toplanarak yurt ve dünya gündemi ile örgütsel sorunları değerlendirdi. Yapılan toplantıların ardından çeşitli kararlar alındı.
GENİŞLETİLMİŞ BAŞKANLAR KURULU, bu toplantıda kararlaştırılan hedeflerini ve amaçlarını aşağıdaki şekilde kamuoyuna iletmeyi uygun bulmuştur:
12 Haziran 2011
Genel Seçimlerine çok az bir süre kaldı. Sendikamızın üyeleri oylarını işsizliği ortadan kaldıracağını, ücretleri ve sosyal hakları arttıracağını, sözleşmeli, geçici, taşeron, 4/C, 4/B benzeri statülere son vereceğini, komşumuz olan ülkelerle dostluk temelinde ilişki kuracağını ve emperyalizme onay vermeyeceğini, barajsız bir seçim kanunu ve demokratik bir siyasal partiler kanunu çıkartacağını, yurttaşlarımızın kendilerini her alanda sınırsız ve serbestçe ifade edebilecekleri yasal düzenlemeleri yapacağını taahhüt eden partiler ile adaylara vereceklerdir.
İş güvencesini etkisiz hale getiren, esnek, kuralsız, güvencesiz, örgütsüz ve ucuz işgücü uygulamalarını yaygınlaştıran, kıdem tazminatlarımıza göz diken, emeklilik yaşını yükseltenlere, kiralık işçiliği, bölgesel asgari ücreti önerenlere oy verilmeyecektir. İktidarın iddiasıyla “ileri demokrasi” döneminde yüzlerce seçilmiş insan seçim propagandaları esnasında tutuklandı.
Muhaliflere dönük polis şiddeti her yerde katlanılmaz derecede arttı. Hopa'da gaz bombalarından dolayı bir yurttaşımız hayatını kaybetti. Bütün muhaliflerin telefonları, evleri yasadışı şekilde kaydediliyor. Bu denli gerilim yüklü bir ortamda girilen seçimlerin sonucundan toplumsal barış, toplumsal uzlaşı çıkabilir mi sorusunu tüm yurttaşlarımız ve sendika üyelerimiz cevaplamalıdır.
Genişletilmiş Başkanlar Kurulumuz, unutulmuş “devrim” kavramını yeniden dünyanın gündemine sokan ve ABD ile İsrail işbirlikçisi diktatörlükleri yıkan Tunus, Mısır ve diğer halkları desteklemekte ve bu ülkelerdeki işçilerle ve sendikalarla dayanışma içinde olduğunu belirtmektedir. Ancak, yandaş yönetimlerin yıkılması üzerine, ABD ve diğer emperyalistler daha bağımsız pozisyona sahip Libya ve Suriye’ye yönelip Ortadoğu’ya ve Kuzey Afrika’ya karşı yeni bir Haçlı Seferi başlatmışlardır. Bugün Libya NATO öncülüğünde her gün bombalanmaktadır. Ne yazık ki Hükümet de bu istilacı NATO güçlerine asker, fırkateyn ve denizaltı katkısı yapmıştır. Sınır komşumuz Suriye’de ise, emperyalistler iç savaş çıkartmaya çalışmaktadırlar.
Ülkemizin yanı başında cereyan eden bu gelişmeler, Hükümetin bağımsız bir dış politika izlemesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha göstermiştir. Hükümetler Nato’ya hayır diyebilmeli, komşularımıza karşı saldırganlıktan vazgeçmeli, ülkemizi ateşe atacak her türlü maceracılıktan uzak durmalıdır. Çözümün yolu Ortadoğu halklarının özgür iradesini esas almaktan geçmektedir.
Konfederasyonumuz Türk-İş, 12 Haziran 2011 Genel Seçim sürecinde de emeğin sesini yükseltmeye dönük bir tavır geliştirememiş ve taleplerimizin seçimin gündemi haline gelmesini sağlayamamıştır. Türk-İş’in seçim ve emek gündemlerine ilişkin edilgen tavrı, 2011-2012 dönemini kapsayan ve yaklaşık 230 bin kamu işçisini ilgilendiren kamu toplu sözleşme sürecinde de geçerlidir.
Konfederasyonumuz, kamu işçilerinin haklarının genişletilmesi için mücadeleci bir toplu pazarlık süreci örgütleyememiştir. Türk-İş’in 2011 sonunda gerçekleştirilecek Genel Kurul süreci, daha mücadeleci, kararlı, inançlı ve işçi sınıfımızın özlediği bir Türk-İş’in yaratılması ve sendikal hareketin yükseltilmesi için büyük bir fırsat olarak değerlendirilmelidir.
Petrol-İş, kamu toplu iş sözleşmeleri için temel yaklaşımını, kazanılmış hakların korunması ve 4857 Sayılı Yasanın esnek çalışmaya ilişkin hükümlerinin toplu iş sözleşmelerinde yer almaması düşük ücretlerin iyileştirilmesi ve işyerlerindeki ücret dengesizliklerinin giderilmesi, işyerlerinde ilk giriş ücretlerinin işletmedeki genel ücret seviyesi ile eğitim ve kalifikasyon da dikkate alınarak ve en düşük memur maaşı da gözetilerek 1500 TL’den az olmayacak şekilde belirlenmesi, ücret zamlarının 1. yıl için % 20 oranında, 2. yıl için gerçekleşen enflasyon +4 puan olması, çerçeve protokolüne işyeri sorunlarının çözümünü engelleyecek hükümlerin konmaması, yılbaşındaki ücret seviyelerinin yıl sonuna kadar korunmasını sağlayacak tedbirlerin alınması, işletmelerdeki müteahhit-taşeron uygulamalarına son verilmesi olarak belirtmektedir.
Petrol-İş, kamu sözleşme sürecinde geliştirdiği bu ilkesel yaklaşım doğrultusunda 6250 üyemiz adına TPAO, BOTAŞ, ETİ MADEN, MAKİNA KİMYA, AFYON ALKOLOİD işyerlerinde sürdürülmeye çalışılan toplu sözleşme döneminde, hem Türk-İş’in kamu sözleşmeleri sürecini iyi yönetememesi hem de Hükümetin taleplerimizi dikkate almayan tutumunu protesto etmek için mücadele kararlılığı içerisindedir. Bu amaçla başlattığımız eylem sürecini kararlılıkla sürdüreceğimizi ilan ediyoruz.
Küresel kapitalizm, 2008 dünya ekonomik krizini fırsata çevirerek dünya sendikalarına yönelik saldırılarına devam ediyor. Sendikalar sermayenin bu örgütlü saldırısına karşı gerek Avrupa düzeyinde gerekse dünya çapında bir arada hareket etmeye, yerel sendikal ağlar oluşturmaya ve birleşmeye gidiyorlar. Dünyanın sendikalı işçileri, birleşik sermaye saldırısına karşı küresel direniş için hamle yapıyorlar ve acı reçeteleri asla kabul etmeyeceklerini belirtiyorlar.
Genişletilmiş Başkanlar Kurulu olarak, dünyadaki ve yerel düzeydeki sendika birleşmelerini desteklediğimizi beyan ediyor, bu birleşmelerin Türkiye sendikal hareketine örnek oluşturmasını diliyoruz. Türkiye’de de emeğin birleşik mücadelesi için yeni emek odakları yaratılmaya çalışılmaktadır. Genişletilmiş Başkanlar Kurulumuz, Sendikamızın işçi sınıfının birliği ve hak mücadelesi açısından geniş bir tabana ve potansiyele sahip olan Türk-İş konfederasyonu içindeki bir grup sendikayla birlikte ortak bir mücadele hattı örmesini desteklemektedir.
Konfederasyonumuzu bir mücadele örgütü haline getirmek ve emek hareketini kucaklayıp güçbirliği platformuna dönüştürmek üzere “yeni bir sendikal hareket için dayanışma, demokrasi ve değişim” ekseninde bir araya gelinmesi Kurulumuzun ortak talebidir. Görevimiz bu güçbirliğinin yerel ayaklarını oluşturmak ve şubelerimizi ve üyelerimizi de ortak yürüyüşe dahil etmektir. İşçi sınıfının siyasal iktidarlar nezdinde hak ettiği saygıyı görmesinin yegâne yolu güçlerimizi birleştirmekten geçmektedir.
Trakya şubemize bağlı Polyplex işçisi üyelerimiz ve Gebze şubemize bağlı Bericap işçisi üyelerimiz aylardır direnişteler. Her iki işverenin sendika düşmanı tutumunu kınıyor, işçiler lehine sendikal alanda gerekli yasal düzenlemeleri yapmayan Hükümeti de şiddetle eleştiriyoruz. Genişletilmiş Başkanlar Kurulumuz her iki direnişi de selamlamakta ve bu direnişleri sendikamızın onuru olarak kabul etmektedir. Bu direnişlerin başarısı için bütün gücümüzü seferber etme kararlılığımız sürmektedir.
Sendikamız 2011 Eylül ayında 26. Genel Kurulu’nu gerçekleştirecektir. Türkiye sendikal hareketinin değişim ve yenilenmesine öncülük etme gibi bir misyonla hareket eden Petrol-İş, hiç kuşkusuz Genel Kurul sürecini de işçi mücadelesini ve sendikal hareketi ileriye taşımak doğrultusunda örgütleyecektir. Sömürülen ve ezilen yoksulların örgütü Petrol-İş Sendikasının Genişletilmiş Başkanlar Kurulu işçisiyle işsiziyle, emeklisiyle, kadın erkek tüm emekçilerle birlikte sermayeye karşı ortak mücadele yollarının bulunması, siyasete her alanda müdahil olunması ve üyelerimizin siyaset yapma tarzının emekçiler lehine değişmesi için elinden gelen her şeyi yapacağını bir kez daha beyan eder. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Genişletilmiş Başkanlar Kurulu adına Mustafa ÖZTAŞKIN Genel Başkan