2005 yılı, işçi ve emekçilerin yoğun saldırılara karşı mücadele ettiği ancak, genel olarak yeni kazanımların elde edilemediği ve birçok kazanılmış hakkın korunamadığı bir dönem olarak geride kaldı.2006 hepimiz için iyi niyet ve iyi dileklerle başladı. Fakat daha yılın ilk günlerinde 2006’nın ne kadar çetin geçeceği çok iyi anlaşılmaktadır.Geçen yıl, bir çok başarısızlığa rağmen sınıf hareketi açısından ivme yaratabilecek lokal bir çok mücadeleye de sahne oldu.Petrol-İş Sendikası 20 yılı aşkın bir zamandır özelleştirmelere karşı sürdürdüğü kararlı ve net tavrı Tüpraş’ın özelleştirilmesine karşı da göstermiş, kamuoyuna “Özelleştirmelerin Nasıl Bir Toplumsal Felakete” dönüşeceğini anlatmaya çalışmıştır.Telekomun özelleştirilmesine karşı örgütlü sendikaların verdiği mücadele, limanların özelleştirilmesine karşı Mersin Limanını günlerce işgal eden Liman İşçileri, tam 51 gün işyerini terk etmeyen Seka İşçileri ve Seydişehir'de Eti Aliminyum Tesisleri özelleştirilmesin diyerek günlerce eylemin her türlüsünü deneyen Çelik-İş’e bağlı Eti Alüminyum İşçilerinin mücadelesi aslında bize yol göstermektedir.Diyarbakır'da AKYIL Tekstil İşçileri gibi mücadele etmiş ve başarmış bize güç ve moral veren direncimizi ve dayanışma duygularımızı artıran ancak burada hepsini kaleme alamadığımız birçok emekçi hareketi 2005’te sınıf hareketi tarihine altın harflerle yazılmıştır.22 Haziran 2005 tarihinde bölgemizde işçi ve kamu emekçilerinin mücadelesini ortaklaştırmak ve tüm saldırılara karşı birlikte mücadele etmek amacıyla, konfederasyon ayrımı yapmaksızın tüm işçi ve kamu emekçileri sendikalarının Ankara Şubelerini bir çatı altında toplayan Ankara Sendika Şubeleri Platformu kurulmuştur.Önyargısız ve ön koşulsuz sınıfa yapılan tüm saldırılarda Platformumuz kurulduğu günden beri bölgemizde faaliyet göstermekte örgütlü ve örgütsüz emekçilerle buluşarak, mücadeleyi yükseltmeye çalışmaktadır.Elmadağ'daki Çaykur Çay Paketleme Fabrikası'nın kapatılması girişimlerine karşı yapılan mücadele, Eti Aliminyum İşçisine destek, Tüpraş, Telekom ve Limanların Özelleştirilmesine karşı yapılan eylemler Platformumuzun planladığı ve gerçekleştirdiği eylemlerden bazılarıdır. Bunun yanında işyerlerinde bilgilendirme toplantıları, paneller, geçici işçilerin kadroya alınması, Asgari Ücretin insanca yaşanabilir bir seviyeye çıkarılması için kampanya, örgütsüz işçilere yönelik örgütlenme çalışmaları platformumuzun 2005 yılında yaptığı çalışmalarından bazılarıdır.2006 yılının emekçiler açısından “Birlik, Mücadele ve Dayanışma” içerisinde işbirlikçi AKP Hükümeti ile hesaplaşma yılı olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.2006 saldırıların daha da yoğunlaşacağı bir dönem olacaktır. Buradan ASŞP olarak, yılın ilk günlerinde TEKEL Adana Sigara Fabrikasının kapatılmasına karşı Fabrikaya kapanarak direnişe geçen 600 Tekel İşçisine ve örgütlü oldukları Tekgıda-İş Sendikası Güney Anadolu Bölge Şubesine dostluk ve dayanışma duygularımızı gönderiyor mücadelelerinin, mücadelemiz olduğunu ifade etmek istiyoruz. Adana’daki Tekel İşçilerinin direnişi sınıf hareketi açısından mücadelemizde yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Adana’daki kararlılık ve direnç bütün ülkeye yayılmalı, mücadele bütün yönleriyle birleşmelidir.Ayrıca Platformumuz,Türk Hava Yollarında yer hizmetleri veren taşeron Euroserve firmasında üçbuçuk yıldır çalışan ve Hava-İş Sendikasında örgütlenen 1400 emekçinin ihale oyunu ile 1/Ocak/2006 tarihi itibariyle iş akitlerinin feshedilmesi ve buna karşı işçilerin verdiği mücadeleyi destekliyor dayanışma duygularımızı ifade ediyoruz.30 Aralık 2005 tarihinde basın aracılığı ile kamuoyuna yansıyan Bursa’da bir tekstil fabrikasında çıkan yangında gece vardiyasında çalışan biri hamile beş kadın işçinin ölümü ve bu işçilerin sendikasız, sigortasız, kaçak olarak çalıştıklarının ortaya çıkması herhalde hepimizin yüreğini kanatmıştır.Özelleştirmeler, taşeronlaşma, esnek, kuralsız, sendikasız, sigortasız kölelik koşullarında işçi sağlığı ve iş güvencesinden yoksun çalışma koşulları, emekçilerin canlarını tehdit eder hale gelmiştir.Sonuç olarak;Örnekleri çoğaltmak mümkün; örgütlü olan işçi ve emekçiler örgütsüz işçi ve emekçilere göre daha avantajlı koşullarda çalışmaktadırlar. Bu yüzden sorumlulukları elbette çok daha fazladır.Yazılı veya sözlü ifadelerle dayanışmanın morallerimizi yükselttiği bir gerçektir. Ancak gerçek anlamda mücadelenin büyümesine ve kazanıma dönüşmesine katkı sağlamadığı da bilinen bir gerçektir.Ankara Sendika Şubeleri Platformu yılın ilk toplantısını, 4 Ocak 2006 Çarşamba günü (yarın) saat 18.00’da Petrol-İş Sendikası Ankara Şubede yapacaktır.Bölgemizde ve Ülkemizde sınıfımıza yönelik saldırıları ve bu saldırılara karşı mücadele yöntemlerinin tartışılacağı Toplantıda, Ankara Sendika Şubelerinin ülkemizin neresinde olursa olsun, örgütlü oldukları işyerlerinin sorunlarını dile getirmesi ve bu sorunların çözümü için başkentte mücadele edilmesi Platformumuzun sunduğu bir olanak olarak değerlendirilmelidir.Örgütlü ve örgütsüz emekçilerin mücadelesine destek ve dayanışma gerçek anlamda bu şekilde olmalıdır.Önerimiz; Tekgıda-İş, Hava-İş, Teksif, Şeker-İş, TürkHarb-İş, Türk Metal, Belediye-İş, Demiryol-İş gibi Konfederasyonumuz Türk-İş’e bağlı bütün sendikaların Ankara Şubeleri ile DİSK ve KESK başta olmak üzere diğer tüm konfederasyonlara bağlı sendikaların Ankara Şubeleri ile Platform toplantımızı gerçekleştirmek güçbirliği ve dayanışma içerisinde mücadelemizi yükseltmektir.Hiç Kimse Asla Unutmamalıdır ki Direnen İşçi Asla Yenilmez.Yaşasın İş, Ekmek ve Özgürlük Mücadelemiz! Saygılarımızla, Mustafa ÖZGEN Petrol-İş Sendikası Ankara Şube Başkanı A.S.Ş.P Dönem Sözcüsü