• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

26. Dönem 1. Olağan Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Sonuç Bildirgesi

 Emek Platformu yeniden mücadele örgütü haline dönüştürülmeli

 

21.01.2008

 Emek Platformu yeniden mücadele örgütü haline dönüştürülmeli

 

“Yıllardır atıl durumda bulunan Emek Platformu'nun yeniden mücadele örgütü haline dönüştürülmesi için sonuç alıcı çaba gösterilmesini talep ediyoruz. Bu bağlamda, üst örgütleri harekete geçirebilmenin bir yolu olarak çeşitli kentlerde şubeler platformu, demokrasi platformu, sendikalar birliği ve benzeri adlarla oluşturulan yerel örgütlenmeleri Petrol-İş Genişletilmiş Başkanlar Kurulu olarak desteklediğimizi bildiriyoruz.”

 

Petrol-İş GENİŞLETİLMİŞ BAŞKANLAR KURULU 17-18 Ocak 2008tarihlerinde ANTALYA’datoplanarak yurt ve dünya gündemi ile örgütsel sorunları değerlendirdi. İki gün süren toplantıların ardından çeşitli kararlar alındı. Bu doğrultuda sendikamız, 2008 yılının ilk Genişletilmiş Başkanlar Kurulunda kararlaştırılan hedeflerini ve amaçlarını aşağıdaki şekilde kamuoyuna iletmeyi uygun bulmuştur:

 

ABD ve İngiltere emperyalistlerinin komşumuz Irak’ı işgal etmesinin haksız, gayri meşru, insanlık dışı olduğunu unutmadığımızı bir kez daha belirtiyoruz. Tümüyle Irak halkına ait olan yer altı ve yer üstü enerji kaynaklarının emperyalist şirketlerin eline geçmesi için yapıldığı kanıtlanan bu işgalin emperyalist güçlerin 80 yıl önce olduğu gibi yine kovulmalarıyla sonuçlanacağını biliyoruz. ABD ve İngiltere'nin yanlarına İsrail’i de alarak bölgemiz üzerinde hakimiyet kurma amaçlarını bütünüyle reddediyoruz.

 

Yine bölgemizi ve ülkemizi çok yakından ilgilendiren ve Kürt sorunu olarak adlandırılan çatışma ortamını emperyalist müdahaleye asla izin vermeden, ülkemizin bütünlüğünden asla taviz vermeden, halklar arası dostluğu, barışı, kardeşliği ve emekçilerin birliğini öne çıkartarak ortadan kaldıracağız. Genişletilmiş Başkanlar Kurulumuz, emekçilerin kanı pahasına yürütülen bütün provokasyonları reddetmektedir. Ülkemiz emekçilerinin çıkarı, BOP’un taşeronluğunu yapmak ve işgalci emperyalistlerle birlikte hareket etmekte değil, yoksulların ve emekçilerin birliğinden geçmektedir.

 

AKP iktidarının Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası adıyla çıkartmak istediği sözde reform çalışanları emeklilik hakkından mahrum edecek, sağlığın her aşamasını paralı hale getirecek, çocuklarımızın bile geleceğini ipotek altına alacak bir serbest piyasa saldırısıdır. Sendikamız Petrol-İş, konfederasyonumuz Türk-İş’in de içinde yer aldığı Herkese Sağlık, Güvenli Gelecek platformunun daha da etkin olması için elinden geleni yapacaktır. Hükümetin, tüm çalışanlara sefalet düzeyindeki bir asgari ücreti layık bulmasını ve İMF ve Dünya Bankası’nın ülkemiz eğitim emekçilerine dönük “maaşları fazla” şeklindeki safsatasına itiraz etmemesini de kınıyoruz.

 

Sivil olma iddiasıyla kamuoyundan gizlenerek hazırlanan Anayasa taslağının açığa çıkan maddelerinde emekçilerin yararına olabilecek hiçbir düzenleme görülmemektedir. Toplumsal hayatımızın en üst yazılı belgesi sayılan Anayasanın derhal tüm emek örgütleriyle bir araya gelerek ve toplumsal uzlaşıyı hedefleyerek hazırlanmasını talep ediyoruz. Anayasada, bireysel özgürlüklerin tanınmasının yanı sıra, öncelikle emekçilerin kollektif haklarının güvence altına alınması şarttır. Toplumsal uzlaşı ancak kollektif haklarımızın tanınmasıyla sağlanacaktır.

 

Hükümetin işçilerin kullanımı için devletten, işçilerden ve işverenlerden yapılan kesintilerle oluşturulan İşsizlik Sigortası Fonunu işverenlere ucuz, hatta bedava kredi olarak kullandırma niyetini ve bunu Ulusal İstihdam Paketi adı altında ambalajlamasını reddediyoruz. Aynı şekilde, Hükümetin kıdem tazminatı hakkımızı elden alma niyetini de asla kabul etmeyeceğiz. Bu konular başka bir hak karşılığında asla pazarlık konusu edilemez. Türk-İş’ten, bu konuda genel kurul kararlarına uygun olarak, vakit geçmeden, genel eylemlilik kararı almasını ve tüm emek örgütlerini harekete geçirmek için daha aktif hale gelmesini bekliyoruz.

 

Sendikamızın “toplumun vicdanı” olmasını sağlayan özelleştirmelere karşı mücadelemiz Petkim için de sürmektedir. Zaten haklı ve meşru olan özelleştirme karşıtı talebimiz Danıştay’ın 27.12.2007 tarihinde verdiği kararla da pekiştirilmişir. Danıştay, petrokimya ürünlerine olan talebin sürekli arttığı ülkemizde, yapılan yatırımlarla üretim kapasitesi artan ve kar eden büyük bir petrokimya kompleksi olan Petkim’in %51 oranındaki kamu hissesinin özelleştirilmesinde “üstün kamu yararı” bulunmadığına karar verdi ve yürütmeyi durdurdu. Bu karar, haklılığımızı kanıtlamanın yanında, bundan sonraki ve bundan önceki özelleştirmeler açısından da sürekli olarak hatırlanacaktır.

 

TPAO Genel Müdürlüğüne bağlı Arama Daire Başkanlığı bünyesindeki Jeofizik Operasyonlar Müdürlüğünde çalışmakta olan Sismik, Gravite ve Jeoloji ekiplerindeki 213 üyemiz, kamuda geçici işçi kadrosunda çalışanların daimi işçi kadrosuna geçirilmesine dair 5620 sayılı yasadan yararlandırılmamıştır. Üyelerimize 8 ay iş verilip 4 ay iş akitleri askıya alınarak “dönemsellik arz eden süreki iş sözleşmesi” adı altında yasaya aykırı bir uygulama yapılmaktadır. Batman TPAO’da yıllardır müteahhit işçisi olarak çalıştırılıp TPAO işçisi olduklarına mahkemece de karar verilen ve halen geçici işçi olarak çalıştırılan 85 üyemiz de daimi işçi kadrosuna alınmalıdır. Halen TPAO’da yasaya aykırı olarak sürdürülen emekliliğini hak eden ve 52 yaşını dolduran işçilerin işten çıkartılması uygulamasını da kabul etmiyoruz. Tüm bu mağduriyet durumlarının giderilmesi için harekete geçeceğimizi beyan ediyoruz.

 

Genişletilmiş Başkanlar Kurulumuz, daha önce de yaptığımız tüm açıklamalara uygun olarak, 2821 ve 2822 sayılı yasa tasarılarının acilen çıkartılması ve sendikaların önündeki her türden engelin kaldırılması için derhal harekete geçilmesi çağrısında bulunmaktadır. Yasalarımızdaki 12 Eylül ürünü tüm hükümler artık yok edilmelidir. Çıkartılacak yasaların mantığı, İLO standartlarına uygun olarak işçilerin sendikalarını özgürce seçebilmelerini sağlamalı, bütün barajları derhal kaldırmalı, özgürlükçü ve demokratik bir anlayış içerisinde sendikaların mali işleyişine, tüzüklerine ve yönetmeliklerine hiçbir siyasi iktidarın müdahale etmemesini sağlamalıdır.

 

2002 yılına kadar yapılan özelleştirmeler sonucu özel sektör tarafından iş akdi feshedilen işçilerin kamuda kadrolu olarak çalışmalarına olanak sağlanıyordu. 2003 yılından sonraki özelleştirmelerde ise iş akdi 6 ay içerisinde feshedilen işçiler, 657 sayılı yasanın 4/C maddesine göre yılda 10 ay süre ile çalıştırılıyorlar ve iki ay ücretsiz izne çıkartılıyorlar. Bu statüde çalışanlar  ne işçi ne de memur sayılıyorlar ve sefalet ücreti alıyorlar. Bu statüdeki bütün çalışanların derhal kadroya alınmalı ve sendika ile toplu sözleşme hakkından yararlandırılmalıdırlar.

 

Genişletilmiş Başkanlar Kurulu olarak, meşru, demokratik ve yasal haklarını kullandıkları için işten atılan Tekgıda-İş üyesi YÖRSAN işçilerine desteğimizi iletiyoruz. Bu çağda bu denli ilkel davranan Yörsan işverenine karşı bir uyarı olması için de, Yörsan işçilerinin talebine uygun olarak, biz de, sorun işçiler lehine çözülene kadar Petrol-iş üyeleri olarak YÖRSAN ÜRÜNLERİNİ TÜKETMEYECEĞİZ.

 

Geçen yıl Türkiye’nin gündemini Hava-iş’in THY direnişi, Haber-İş’in Telekom grevi, küçüklü büyüklü pek çok direniş ve bütün olumsuzluklara rağmen, başta kadın üyelerimizin direngenliği, iç ve dış sendikal kamuoyunun desteği sayesinde başarıyla sonuçlanan Novamed grevi oluşturdu. Bu yıl da yurdun her yerinde direnen Tekel işçilerinin mücadelesi ile başladı. Bütün bu eylemler ve direnişler gösteriyor ki, emekçiler birliğini sağladığı takdirde başarıya ulaşabiliyorlar.

 

2008 yılında karşımıza çıkacak tüm bu sorunlara karşı Konfederasyonumuz Türk-İş’in öncelikle üye sendikalarla birlikte bir eylem programı hazırlamasını talep ediyoruz. Yıllardır atıl durumda bulunan Emek Platformunun yeniden mücadele örgütü haline dönüştürülmesi için sonuç alıcı çaba gösterilmesini talep ediyoruz. Bu bağlamda, üst örgütleri harekete geçirebilmenin bir yolu olarak çeşitli kentlerde şubeler platformu, demokrasi platformu, sendikalar birliği ve benzeri adlarla oluşturulan yerel örgütlenmeleri Petrol-İş Genişletilmiş Başkanlar Kurulu olarak desteklediğimizi bildiriyoruz. Petrol-İş şubeleri, kendi kentlerindeki bu türden işçi, sendika oluşumlarına aktif olarak katılacak, olmayan yerlerde kurulması için öncülük yapacaktır. Bütün bu oluşumlar, üst örgütlerin daha mücadeleci, daha aktif, daha hareketli olmalarına ve sermayeden ve siyasi iktidarlardan bağımsız bir politika izlemelerine katkı sunacaktır.

 

Petrol-İş, toplu sözleşmelerde üyeleri için olabilecek en iyiyi elde etme politikasına devam etmektedir. Bu yıl da toplam 15 işyerimizde toplu sözleşmeler yapılacak ve yıl sonuna kadar, yeni örgütlendiğimiz işyerlerinde de toplu sözleşme görüşmeleri başlayacaktır. Yeni dönem için kamu toplu iş sözleşmesi politikamız yeni değerlendirmelere tabi tutulacak, özel sektörde ise işyerlerinin özelliklerine göre ilkelerimizden taviz vermeden bir politika izlenecektir.

 

Sendikamız, 2008 yılı için yeni anlayış ve yeni politikalarla çok daha fazla üyeye ulaşma kararına varmıştır. Sendikamızın 60. kuruluş yıldönümüne bu hedefle hazırlanacak ve önümüzdeki yılların örgütlenme hamlesi için örnek gösterilmesini sağlayacağız. Sendikamızın 1959 yılından beri örgütlü olduğu Malazlar Kibrit Fabrikası, gelişen teknoloji karşısında üretime son verme kararı aldı. Aynı şekilde Ürosan Mobilya da, rekabet koşulları nedeniyle kapanma kararı aldı. Karşılıklı iyi ilişkilerimizin bulunduğu her iki işletmeye başarılar diliyor ve her türlü mücadeleyi birlikte yürüttüğümüz değerli üyelerimizi Genişletilmiş Başkanlar Kurulu olarak saygıyla selamlıyoruz.

 

Sömürülen ve ezilen yoksulların örgütü Petrol-İş Sendikası'nın Genişletilmiş Başkanlar Kurulu, işçisiyle işsiziyle, emeklisiyle, kadın erkek tüm emekçilerle birlikte sermayeye karşı ortak mücadele yollarının bulunması için elinden gelen her şeyi yapacağını bir kez daha beyan eder. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

 

Genişletilmiş Başkanlar Kuruluadına

Mustafa Öztaşkın

Genel Başkan