• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

Başkanlar Kurulu

30. Dönem 5. Olağan Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplandı

Sendikamız 30. Dönem 5. Olağan Genişletilmiş Başkanlar Kurulu toplandı. 30 Haziran – 1 Temmuz tarihinde Diyarbakır’da gerçekleşen toplantıda ülkemizde yaşanan güncel gelişmeler, emeğin gündemini oluşturan başlıklar ile Petrol-İş’in idari ve örgütsel yapısı ele alındı.

01.07.2025

Sendikamız 30. Dönem 5. Olağan Genişletilmiş Başkanlar Kurulu 30 Haziran – 1 Temmuz tarihinde Diyarbakır toplandı. Toplantı Merkez Yönetim, Denetim ve Disiplin Kurulları ile Şube Başkan ve Başkan Yardımcılarının katılımıyla yapıldı.

İki gün süren Genişletilmiş Başkanlar Kurulu 30 Haziran Pazartesi günü saat 09.30’da sendikamız Genel Başkanı Süleyman Akyüz’ün açış konuşmasıyla başladı. Son Başkanlar Kurulu’ndan bugüne Batman, Düzce ve son olarak 29 Haziran tarihinde Adıyaman’da gerçekleşen Şube Genel Kurullarının üyelere ve Petrol-İş Sendikasına hayırlı olmasını dileyen Genel Başkan, seçilmiş tüm yöneticilerin görevlerini Petrol-İş kültürüne yakışır bir şekilde yapacağına inandığını belirtti.

Kuruluşundan bugüne Türkiye’nin dört bir yanında örgütlenmiş, neredeyse her köşesinde izi olan Petrol-İş’in tarihinde Diyarbakır’ın da önemli bir rolünün olduğunun altını çizen Akyüz, "Diyarbakır Şubemiz 1962 yılında kurulmuş ve 2001 yılı sonuna kadar, yaklaşık 40 yıl faaliyet göstermiştir. Diyarbakır kamu işyerimiz TPAO’nun katkılarıyla petrol açısından sürekli gelişiyor. 2025 yılının ilk yarısında ülkemizde keşfedilen 41 milyon varillik yeni petrol rezervinin %58’i Diyarbakır sahalarından elde edildi. TPAO, bugün Diyarbakır’da 307 aktif kuyuda, günlük 16 bin 400 varil petrol üretiyor.” dedi.

Genel Başkanımız çerçeve niteliğindeki konuşmasının devamını dünya ve Türkiye gündemindeki ekonomik ve siyasal gelişmelere dair yaptığı değerlendirmeler oluşturdu. Küresel ekonomideki durgunluğun Türkiye’de etkisini daha da artırdığını belirten Akyüz, Petrol-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu işyerlerinde de krizin etkilerinin daralma, kapanma, taşınma şeklinde yoğun bir şekilde hissedilmeye başladığını belirtti. Örgütlü olduğumuz birçok işyerinde son aylarda tensikata ilişkin çıkarmaların yaşandığını ancak özellikle böylesi kriz dönemlerinde etraflıca düşünmenin önemli olduğunu belirten Akyüz, “Emeğimizin hakkını korumaya devam edeceğiz bununla birlikte örgütlü olduğumuz işyerleriyle de iyi endüstriyel ilişkiler kurmaya gayret göstereceğiz. Çünkü Petrol-İş mücadele ve müzakere geleneğini tarihsel olarak en iyi şekilde ortaya koyan sendikadır.” dedi.

İsrail tarafından İran’a başlatılan ve 12 gün süren savaşın şimdilik sona erse de etkilerinin yoğun bir şekilde devam ettiğini belirten Akyüz, Ortadoğu’da ABD’nin desteği ve başta İsrail olmak üzere işbirlikçi devletlerin de katkısıyla yeni bir düzenin oluşturulmaya çalışıldığını, her geçen gün de bu düzenin yaygınlaştırılması için savaşların etki ve kapsamının genişlediğini belirtti. “Savaşın birçok masum insanın canını alması dışında ekonomiyi ve üretimi etkilediğini, işçi sınıfını sefalete sürüklediğini belirten Genel Başkan, “O yüzden sendikalar barışın tarafındadır.” dedi.

Devam eden Kamu Kesimi Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Anlaşma Protokolüne ilişkin görüşlerini açıklayan Akyüz, “Hükümet kanadından ilk teklif ise neredeyse 4 ay sonra 13 Haziran’da, ilk 6 ay %16 ve ikinci 6 ay %8 olarak verildi. Beklentilerin çok altında olan bu teklif Cuma günü revize edildi. Kamu işçisinin alım gücü kaybının telafi edilmesi gerekir, Türk-İş olarak bir eylem takvimi açıklandı. Bizler de bu eylemlere katılıyor, güçlendirmeye çalışıyoruz. Taleplerimize yakın oranlarda bir an önce Çerçeve Protokolü’nün imzalanmasını istiyoruz” dedi.

Toplu sözleşme süreçlerinde bir önceki Başkanlar Kurulundan bu yana 42 işyeri/işletmede TİS imzalandığını ve yapılan sözleşmelerdeki başarılarla Türkiye’de adından söz ettirdiğini belirten Genel Başkan, sözleşme sonrasında da endüstriyel ilişkilerin en iyi şekilde korunmasının da önemine dikkat çekti. Temel Conta, TPI Kompozit, Toros Tarım ve Dyo Byo’da grevlerin devam ettiğini, Portakal Plastik, Porvil Çatı ve Reckitt Benckiser işyerlerinde başarıyla sona erdiğini belirten Akyüz, Petrol-İş Sendikası’nın her zaman üyesinin yanına olduğu söyledi.

Genel Başkan konuşmasının sonunda örgütlenme, dış ilişkiler, eğitim başta olmak üzere idari birçok başlıkta görüşlerini Başkanlar Kurulu Üyeleri ile paylaştı. Petrol-İş ve Türkiye işçi sınıfına hayırlı bir toplantı olması dileğiyle konuşmasını sonlandırdı.

Genel Başkan Süleyman Akyüz’ün konuşmasının ardından Genel Merkez Yöneticileri emek gündemi ve kendi sorumluluk alanlarına ilişkin konuşmalarını yaptı.  Sonrasında ise şube başkanları işyerlerinde yaşadıkları sorunları, yoğun geçen toplu sözleşme dönemine ilişkin fikirlerini, Petrol-İş’in idari ve örgütsel yapısındaki gelişmelere dair görüşlerini paylaştılar.

Yapılan değerlendirmelerde;

Ortadoğu başta olmak üzere genel olarak dünyada devam eden savaş ve gerilimlerin bedelini işçi sınıfının ödediği belirtilerek, emekçilerin barış istediğine vurgu yapıldı. Kalıcı barışın Ortadoğu’da ve Türkiye’de tesis edilmesinin işçi sınıfı için acil bir ihtiyaç olduğu belirtildi.

Kamu sözleşmelerinde hükümetin verdiği teklifin kabul edilebilir olmadığı, kamu emekçilerine sefalet dayatması anlamına geldiğinin altı çizildi. Devam eden sürecin sadece kamu işçisini ilgilendirmediği, Türkiye işçi sınıfının meselesi olduğu belirtildi. Türkiye’de ücretli çalışanların kazançlarının doğrudan ve dolaylı vergilerle emekçilerin elinden alındığı, herkesin bordro mahkumu haline geldiğine dikkat çekildi.

Portal – Porvil ve Benckiser işyerlerinde grevlerin kazanımla sonuçlandığı; Temel Conta, TPI Kompozit, Toros Tarım, Dyo Boya’da grevlerin farklı gün ve aşamalarda devam ettiği belirtildi. Petrol-İş Sendikasının uzun yıllar sonra ilk kez aynı zamanda, binlerce üyesiyle greve çıktığına vurgu yapıldı. Petrol-İş Sendikası’nın mücadeleden çekinmediği, geleneğinde sayısız direniş ve grevin olduğunun altı çizilirken, grevin bir araç olduğu vurgusu da yinelendi.

Hükümet tarafından uygulanan ekonomi politikaları ile hayatın her geçen gün emekçiler için daha da zor bir hale geldiği belirtilirken, son dönemde Petrol-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu birçok işyerinde kapanma, taşınma ve daralmaların yaşandığına dikkat çekildi. Küresel tıkanıklığın işyerlerinin kapanmasına neden olduğu bu sebeple sermayenin kendine daha avantajlı coğrafyalar arayışına girdiği belirtildi. Endüstri ilişkilerin sadece sözleşme imzalayarak tamamlanmadığı, sonrasında da sürecin dikkatlice takip edilmesi gerektiğine dikkat çekildi.

2025 yılında sözleşme imzalanan 45 farklı işyerine dair kazanımlar ayrıntılı bir şekilde ortaya konuldu. Petrol-İş Sendikası’nın toplu sözleşme alanında örnek sözleşmelere imza attığı belirtildi. Ancak daha güçlenebilmek adına sözleşme müzakereleri öncesinde ve müzakereler süresince üye, temsilci, şube ve genel merkezin ortaklaşmasının, ahenk ve koordinasyonun sağlanmasının toplu sözleşme masalarında kurumsal kimliği daha da güçlendireceğine dikkat çekildi.

Eğitimlerin tercih değil, mecburiyet ve “olmazsa olmaz” olduğu belirtildi. Yeni üyelerin sendikayı daha çok tanıması gerektiği; üyenin, temsilcinin, şubenin görevlerinin ayrıntılı olarak anlatılmasının ihtiyaç olduğuna vurgu yapıldı. Şubelerin eğitim konusunda talepkâr ve ısrarcı olması, ancak bu şekilde örgütsel kapasitenin genişletilebileceği vurgusu yapıldı. Petrol-İş Sendikasının her yıl ortalama 50 sözleşme müzakeresi yürüttüğü ve bu durumun daha da yoğunlaşacağı belirtilerek, sözleşme ve eğitim programlarının birlikte yürüyeceği düzenin tesis edilmesine vurgu yapıldı.