• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

30. DÖNEM 6. OLAĞAN BAŞKANLAR KURULU SONUÇ BİLDİRİSİ

Petrol-İş Sendikası Başkanlar Kurulu, 24 Ekim 2025 tarihlerinde İSTANBUL’da toplanarak ülkemizde emeğe ilişkin güncel gelişmeleri ve örgütsel çalışmalarını değerlendirmiştir.

25.10.2025

BAŞKANLAR KURULU, toplantıda yapılan değerlendirmeleri ve bu doğrultuda almış olduğumuz kararları aşağıdaki şekilde kamuoyuna iletmeyi uygun bulmuştur:
İki yılı aşkın bir süredir devam eden İsrail saldırılarında on binlerce Filistinli katledilmiştir. Soykırım suçu işlenmesine aylardır göz yuman Batılı devletler, dünyada İsrail’i lanetleyen milyonların basıncıyla nihayet adım atmaya başlamış, yeni bir ateşkes ve barış süreci gündeme gelebilmiştir. Filistin’le yükselen dayanışma ve İsrail’in izole edilme riski karşısında ABD’nin ön ayak olduğu anlaşmanın kalıcı bir barışa dönüşmesi, dayanışmanın sürmesine bağlıdır. Şimdiden anlaşmayı bozucu saldırılarda bulunan ve yine kan döken İsrail’i lanetliyoruz. Filistin’de sermayenin ihya olacağı anlaşmaların kalıcı barış getirmeyeceğini biliyor, bölgede gerçek barışın emekçi halkların dayanışmasıyla geleceğini vurguluyoruz.

İşkolumuzla bağlantılı sektörlerde küresel düzeydeki sorunlar, üretim ve istihdamı olumsuz etkilemeye devam etmektedir. Bu olumsuzluklara, ülkemizde yıllardır uygulanan sermaye yanlısı ekonomik politikalar, enflasyonla mücadele gerekçesiyle gündeme getirilen kemer sıkma programı ve kamuda tasarruf adımlarının ekonomiyi daraltıcı sonuçları eklenmektedir. İşverenler bu koşullarda işçilik maliyetlerini kısmaya ve “kriz” bahanesiyle toplu işten çıkarmalara başvurmaya yönelmektedir. Dar ve geniş anlamda işsizlik artmaktadır. Bu gelişmeler, işyerlerinin sendikasızlaştırılması için fırsata da çevrilmektedir. Ancak bıçak kemiğe dayanmıştır. Emeğin hak ve kazanımlarının daha fazla tırpanlanmasına izin verilmemeli, üretim ve istihdamı destekleyen, üretimin asli unsuru emekçileri koruyan önlemler alınmalıdır.

Son açıklanan Orta Vadeli Program’da (OVP) Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) düzenlemesi bir kez daha yer almakta, “yeni nesil çalışma biçimleri” ile kodlanan esnekleşme ve özelleştirme hedeflerine yer verilmektedir. Zorunlu katılımla uygulanması öngörülen TES, emeklilik sistemindeki sorunları düzeltmek bir yana sosyal güvenliğin piyasalaştırılmasını amaçlamaktadır. Ayrıca önceki yıllarda kıdem tazminatı fonu ile birleştirilmesi gündeme getirilen TES konusu, çalışanların yararından çok sermayeye yeni kaynak yaratmak için tedavüle sokulmaktadır. Henüz kamuoyuna yansıyan ve işçi tarafına iletilmiş bir düzenleme bulunmasa da kıdem tazminatı hakkımıza uzanabilecek olası girişimlere karşı konfederasyonlar ve sendikalar uyanık olmalı, OVP’de takvime alınan emek karşıtı uygulamalara güçlü bir itiraz yükseltilmelidir.

Ülkemizde özelleştirme politikalarının yol açtığı zararların faturasını en başta emekçiler ödemekte, ekonomik sorunlarla devletin başa çıkma kapasitesi giderek zayıflamaktadır. Bu koşullarda yeni özelleştirme hedeflerini programa almak ve kamu varlıklarını satışa çıkarmak, ekonomideki kırılganlıkları daha da arttıracaktır. Başkanlar Kurulu olarak, Türkiye ekonomisinin yıllardır belkemiği niteliğinde olan stratejik kuruluşların hiçbir koşulda özelleştirilmemesi gerektiğinin altını çiziyoruz. Örgütlü olduğumuz kamu kuruluşlarımız TPAO, BOTAŞ ve Eti Maden Varlık Fonu’ndan çıkarılmalı, yatırımlarla güçlendirilmeli, nitelikli ve özverili çalışanlarına emeklerinin karşılığı verilmeli, özlük hakları genişletilmelidir.

Vergi sistemindeki adaletsizliklere yeni yılda yenilerinin eklenmemesi için gelir vergisi dilimleri adil biçimde belirlenmelidir. Çalışanlar üzerindeki vergi yükünün hafifletilmesi amacıyla vergi oranlarında aşağıya doğru revizyon gündeme alınmalı, yılsonuna doğru artan kesintilerin önüne geçilmelidir. Ücretlilerin daha kaynaktan kesilen vergilerle birer “bordro mahkûmu” haline gelmesi engellenmelidir. Vergi sistemi, Anayasa’nın 73. maddesindeki maliye politikasının sosyal amacı olan, vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı esasına göre yeniden düzenlenmelidir.

Sendikamızın 2012 yılından bu yana örgütlü olduğu TPI unvanlı işyerinde yaşanan son gelişmeler, ülkemizde işçilik alacaklarının halen yasal güvenceden yoksun olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Öncelikle grev uygulaması devam ederken işverenin hileli işlemlerle hisse devri gerçekleştirmesi ve grevdeki işçilerin iş sözleşmelerini ekonomik gerekçeler ileri sürerek feshetmek istemesi açıkça yasadışı lokavt niteliğindedir. Bu durum yalnızca TPI işyerinde değil, bu ülkedeki tüm işyerlerinde de işverenlerin kötü niyetli uygulamalarına cesaret vermektedir. Ne yazık ki mevcut yasal mevzuat, işverenlerin bu tür hileli ve hukuk dışı işlemlerini önleyecek etkili yaptırımlar öngörmemektedir. Bu boşluk, işçilerin en temel hakkı olan emeğinin karşılığını alma hakkını fiilen ortadan kaldırmaktadır. İşveren keyfiyetinin sınırlandırılmadığı, işçinin emeğinin güvence altına alınmadığı bir düzende iş barışından söz etmek mümkün değildir. Çalışma hayatında adaletin sağlanabilmesi için, işçilik alacaklarının yasal güvenceye kavuşturulması, yasadışı lokavt niteliği taşıyan işveren uygulamalarına karşı etkili yaptırımların getirilmesi ve bu doğrultuda acil yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi zorunludur. Petrol-İş olarak, emeğin hakkını koruma ve çalışma yaşamında adaletin tesis edilmesi mücadelesini kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğimizi vurguluyoruz.

2025 yılında ekonomik ve sektörel sıkıntıları gerekçe gösteren işverenlerin daha uzlaşmaz tavrına rağmen toplam 61 işyeri/işletmede sözleşme bağıtlanmıştır. Haziran ayındaki önceki Genişletilmiş Başkanlar Kurulu’ndan bu yana ise 2’si yeni örgütlenilen ve 7’si kamu olmak üzere 15 işyeri/işletmede başarılı sözleşmeler imzalanmıştır. Önümüzdeki dönemde yürürlük başlangıcı 1.1.2026 tarihli sözleşmeler için yoğun bir müzakere sürecine başlayacak olan Sendikamız, üyelerinin hak ve menfaatlerini her koşulda yükseltmeye devam edecektir.

24 Ekim itibariyle Temel Conta grevimiz 319, iflas ve devir sürecindeki belirsizlikler sürmekle birlikte TPI Kompozit 165 ve Gübretaş grevimiz ise 114. gününde üyelerimizin tüm kararlılığıyla devam etmektedir. Haklarına, örgütlülüklerine ve alınterine sahip çıkarak direnen üyelerimizi Başkanlar Kurulu adına selamlıyor, mücadelelerinde yanlarında olduğumuzu belirtiyoruz.

1950 yılında kurulan Petrol-İş Sendikası, 75 yıllık tarihine birçok örnek direniş ve mücadeleyi sığdırmış, ekmek, barış ve demokrasi mücadelesi deyince ilk akla gelen sendika olmuştur. Bu onurlu mirası, geçmişten geleceğe daha güçlü bir şekilde taşımanın birlik ve beraberliğimizi sağlamlaştırmaktan geçtiğini biliyoruz. Sendikamız, 75. mücadele yılını 3-4 Aralık 2025 tarihinde Antalya’da düzenleyeceğimiz Genel Temsilciler Kurulu’nda kutlayacaktır. 75 yıllık tarihimizden ve devraldığımız sendikal gelenekten aldığımız güçle emeğin mavi bayrağını yeni işyerlerine taşırken sınıf dayanışmasını yükseltmeye devam edeceğiz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

PETROL-İŞ SENDİKASI
BAŞKANLAR KURULU ADINA
GENEL BAŞKAN
SÜLEYMAN AKYÜZ