Petrol-İş Sendikası Adana Şubesi'nin 13’üncü Olağan Genel Kurulu 17 Ocak Cumartesi günü yapıldı. Mevcut Şube Bakanı Abdul Mecit Dönmez yeniden şube başkanı seçildi.
Genel Kurul'da divan başkanlığını Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın yaparken, divan üyeliklerini Batman Şube Başkanı Mustafa Mesut Tekik, Ankara Şube Başkanı Şuayip Gül, Kocaeli Şube Başkanı Salih Akduman ve Trakya Şube Başkanı Turgut Düşova yaptı.
Seçimiz sonucunda mevcut Şube Başkanı Abdul Mecit Dönmez yeniden Başkan olurken, Cemalettin Çetinkıran Başkan Yardımcısı, Hüseyin Cahit Çimen Başkan Yardımcısı (Mali), Osman Nuri Akkuş Yönetim Kurulu Üyesi, Asar Şimşek Yönetim Kurulu Üyesi, İbrahim Altuntop Denetim Kurulu Üyesi, Mahmut Pektaş Denetim Kurulu Üyesi, Muzaffer Kurt Denetim Kurulu Üyesi, İbrahim Yorulmazer Disiplin Kurulu Üyesi, Selçuk Ulutaş Disiplin Kurulu Üyesi, Disiplin Kurulu Üyesi Ercan Yalçın olarak seçildi.
Petrol-İş Sendikası Adana Şubesi'nin 13. Olağan Genel Kuruluna; genel merkez yöneticilerimiz, daha önce genel merkez ve şubelerimizde görev almış yöneticilerimiz, Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar, Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Türk-İş Bölge Temsilcisi Edip Gülnar, MHP Seyhan İlçe Başkanı Bünyamin Kaya, Türk-İş'e bağlı sendikaların şube başkanları, Kamu-Sen'e bağlı şube başkanları, işyerleri temsilcilerimiz ve üyelerimiz katıldı.
“Sendikalar Sosyal Adalet ve Eşitlik Alanında da Mücadele Vermeli”
Genel Kurul'da bir konuşma yapan Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın, sendikacılık işyeri ile sınırlı görülmemeli derken, ülke genelini kapsayacak şekilde mücadele ve strateji belirlemek gerektiğinin altını çizdi. Küreselleşen dünyada, sendikaların da bu yönde politikalar izlememesi durumunda güçlerini kaybedeceğini söyleyen Öztaşkın, sendikalar sadece üyelerinin ücret ve sosyal haklarının iyileştirilmesi için değil, sosyal alanda, sosyal adalet ve eşitlik kavramları üzerinde de ciddi mücadeleler vermesi gerekir dedi. Öztaşkın sendikaların toplumsallaşabileceği, toplumsal mücadeleye önderlik edebilecekleri en önemli alan bu alandır derken, adalet ve eşitlik kavramlarının ülkemizde büyük ölçüde yıpranmış durumda olduğuna dikkat çekti.
Ülkemizin yaşadığı sosyal ve ekonomik gelişmeleri ele aldığımızda sendikaların daha da güçlenmesi, üye sayısının artması gerekirken bu gerçekleşmedi diyen Öztaşkın, sendikalar olarak toplumsal rolümüzü yerine getiremedik dedi.
“SASA'da İşçinin Ekmeğiyle Oynanırsa Yanıtımız Sert Olur”
Öztaşkın Adana'nın bir zamanlar sanayi ve tarım kenti olduğunu söylerken şimdi ise Adana'da sanayinin büyük ölçüde gerilediğini ifade etti. Öztaşkın Sabancı ailesinin SASA'yı sattığını hatırlatarak konuşmasına şöyle devam etti: “Bir dönem SASA’da 3-4 bin kişi çalışıyordu, şimdilerde ise bin kişi ile ayakta kalmaya çalışıyor. Sabancı ailesi elini ayağını Adana’dan çekti. İsterdik ki bu sektörde kalsınlar yeni yatırım yapsınlar ama olmadı. Yeni işveren ile görüşmelerimiz olacak, kaygılarımız var. Yeni işveren burayı üretimi devam ettirip yeni yatırımlar yapmak için mi, yoksa halı fabrikası kurmak ya da arazisini değerlendirmek için mi aldı henüz bilmiyoruz. Yatırım yapacaklarsa sorun yok, ama işçinin ekmeğiyle oynarlarsa yanıtımız çok sert olur.”
Öztaşkın’ın ardından bir konuşma yapan Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar, ülkemizde çalışma hayatında çok sıkıntılı günler yaşanıldığını söyledi. İktidarın, örgütlenmenin önünü kapatma yönünde ciddi adımlar attığını ifade eden Ağar, “Sendikalar olarak kamu da örgütlenmenin yanı sıra özel sektörde örgütlenmek için çalışmalarımız sürüyor” dedi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü’de konuşmasında sendikaların demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından biri olduğu dile getirdi. Sözlü, sendikaların muhalif bir yapıda olması gerektiğini kaydetti.
“Bizler Mücadelemize Daha Fazla Sarılacağız”
Petrol-İş Sendikası Adana Şube Başkanı Abdulmecit Dönmez ise yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Türkiye’de demokrasinin içselleştirilmemesi, sendikal ve hak özgürlüklerin kullanılmasını engelleyen tavırlara yol açtığı gibi, kazanılmış sosyal hakların geriye götürülmesini içeren taleplere de dönüştü. Emek kesimi ve gelirleri üzerinden sürdürülmek istenen bir takım düzenlemeler işçi kesiminde huzursuzlukların kaynağı haline gelmiş, çalışanların kendisini tehlike altında görmesine yol açtı. Bu bağlamda bizler emekçinin, işçinin temsilcileri olarak mücadelemize her zamankinden daha fazla sarılacağız, bir taraftan kazanılmış haklarımızı korurken, yeni kazanımlar için çalışmalarımıza daha da ağırlık vereceğiz.”