• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

Umur Talu / Habertürk

Ağacı bırakın, ormana bakın... Bir de Yokluk Barışı yapın!

24.06.2013

Türkiye kaostan hep darbe, despotizm, dayatma, olağanüstü hal, bir yığın terörle mücadele kanunu çıkmasına alışık olduğu için geriliyor ama…
Esasında tarih; böyle durumlarda daha iyi, daha insani bir şeylerin, daha fazla özgürlüğün çıkmasına da yataklık eder.
“Gezi vakası”nın buna vesile olabileceğine dair umut taşıyanlardanım. 
Sadece “Gezi’dekiler”den ötürü değil; Başbakan herkesi yerin dibine batırsa, parklara saldıranlar olsa bile; AKP’nin de böyle bir süreçte aktör olmasını umarak!
 Çünkü “Barış”ı savaşla götüremezsiniz…
Durmadan “anti-terör timi” gibi davranarak, yeni bir barış dili, yeni bir vatandaşlık bilinci kuramazsınız.


“Terörist”i barış sürecine taşırken, her köşede yeni terörist yaratamazsınız; yaratırsınız tabii, ama bizatihi devlet ve yargı terörü, bizzat resmi bölücülük de yaparak!



*** 



İktidarın şüphelendiği, komplo peşinde gördüğü, Başbakan’ın tüm renkleri gömdüğü bir “kara delik” var.
 Elbette kimileri vardır; aklında ne barış, ne adalet, ne eşitlik, ne özgürlük mevcuttur; varsa yoksa “eski statüko”! 
Ayrıca, hak ve özgürlükten bahsedenlerin bir kısmı; özellikle şirket, finans, piyasa aristokrasi, işletmelerinde hak ve özgürlükleri gasp etmekle maluldür.
 Falan filan!
 Hükümet ne yapmalı o zaman?


Olaya “terörle mücadele” gibi hınçla bakmayı bırakıp bazı düzenlemeler yapabilir. 
Ama öyle kinle, intikam değil; kimi Gezici, kimi Sincancı, Kazlıçeşmeci olsa da, tüm güçsüzler, yoksullar, hakkı hukuku gasp edilenler için!
Filanca medya grubu, falanca finans mehtabı diye nişan alıp misillemeden ziyade, demokrati sosyal bir hukuk devleti gereklerini yerine getirmek yani!


Yoksullar, çalışanlar, ezilenler güçlendirilince, haliyle beyaz sermayeye de değer, ak sermayeye de. 
Ama demokrasi ve insanlık için değer!



***

1. FAİZ LOBİSİ:  Büyük parası, parayla manipülasyon imkânı, parayı bir içeri bir dışarı koyma kıvraklığı olmayan, bu lobide ne arasın? Onların hayatıyla oynayan, sırtından kazananlar olmalı bu bobiler. Beyaz Türk de olabilir, Ak Türk de, Batılı finans tezgâhları da Katar vs. sermayesi de! Sıcak paracılar filan.
Bunların çok kazanması için, çok sayıda insanın kaybetmesi gerekir zaten.
Buyurun savaş açın bu düzene. Ki bir adı piyasadır!
 Ayrıca, misal bankalar, kredi, kart vs. borçlularını rehin alırken; çalışanlarını da kasada esir tutar. Hem paranın pullaştırılmasından, hem de bizatihi emeğin kullaştırılmasından, köleleştirilmesinden kazanır.


Buyurun, tüketici haklarını tahkim edin; çalışan haklarını, başta örgütlenme hakkı, fazla mesai ücreti, angarya yasağıyla tesis edin!
 Kendi gücünüzü ispat üstüne ispat yerine, geniş halk kitlesini güçlüler karşısında biraz güçlendirin.

2. 28 ŞUBAT-27 NİSAN LOBİSİ: İçeride o kadar kişi varsa, dışarıda fazlası vardır elbet!
 Bu lobiden hesap sorun. Ne bileyim, 27 Nisan Genelkurmay Başkanı kimdi, bulun? Yahut 12 Eylül de dahil, 28 Şubat yanlısı olmuş gazetecilerden ve başkalarından, şimdi AKP içine, medyasına sızmış kim varsa, onları da Google’da araştırın!
 Bir şey yapmayın, asla öyle telkinim olmaz; ama onların başkalarına bir şeyler yapılması için kapıldıkları histeri krizini de bir durdurun!


3. DARBECİLER: Yüklü bir komuta heyeti zaten içeride ama mutlaka dışarıda da vardır. Sevk ve idare gibi, darbe için öyle ya da böyle komutanlar gerekir. Bir astsubayın misal, kendi iradesiyle intihar ettiği görülür ama, emir komuta içinde darbeye, kontrgerillaya, Mamak’lara katılsa bile, iradesiyle darbe yaptığı, yönettiği görülmemiştir.
 O vakit, alttaki askerlerin haklarını, haksızlık karşısında durabilme imkânlarını güçlendirin; hukuk ve demokrasiye tutkularının artmasını sağlayın.
 Komutanlar eline verdiğiniz bir adaletsizlik, insafsızlık olan Disiplin Kanunu’nun yargısız infazlarını iptal edin!


İntihar etmesinler, haysiyetlerini korumakla iftihar etsinler.


Hadi yapın. Niye yapmıyorsunuz?


4. MEDYA-İŞ DÜNYASI: Haklısınız, bazen çok şey oluyorlar. Tek tek avlamak istiyorsunuz ama daha demokratik olanı; vergi kaçırma, kaçınma yollarını ayrımsız tıkayın. İhale ve piyasa imtiyazlarını yok edin. Yerel-merkezi siyasetle iç içe olmalarını önleyin. Mümkünse, yerel ve genel seçimlerde adayların çoğunluğunu, hayata, seçmen profiline uygun biçimde, işadamı olmayanlardan seçin.
Çalışanların medyada ve tüm iş dünyasında örgütlenmesini sağlayın. Patronların hükmen galip gelmesini önleyin.


Tamam, çok seviyorsunuz, “Varlık Barışı” yapın bir kez daha; ama esas “Yokluk Barışı” yapın; hakları çalınmış olanlara hakikati, hakkaniyeti, hukuku iade edin!


5. YABANCI AJANLAR, YABANCI DEVLETLER: Mossad Başkanı bile Türkiye’ye gelmişken yabancı ajan lafı tuhaf oldu ama olsun. Başta CIA, irtibatı kesin. AP kararını tanımadınız ya, AİHM kararlarını da tanımayın; hatta iç hukuku AİHM’e gidilmeyecek kadar pürüzsüz kılın. Kâtipler hep “ABD oyunu” filan diyor, haddini bildirin; İncirlik’ten atom bombalarını (dışarı) atın; Kürecik’i sökün; Afganistan’dan çekilin. NATO’da durmayın.


Çarşı’yı bırakın; Piyasa’ya bakın.


Ağacı bırakın; ormana bakın!

Kaynak: Habertürk Gazetesi