ALİAĞA’DA DA İŞÇİLER HÜKÜMETİ UYARDI16.02.2005 EMEK PLATFORMUNUN aldığı karar gereği 81 ilde yapılan “Hükümeti Uyarıyoruz” başlıklı eylem Aliağa’da da yapıldı. Saat 12.15’te Aliağa Demokrasi Meydanı’nda toplanan işçi ve kamu çalışanı kitlesel basın açıklaması yaptı.(Petrol-İş Aliağa Şube Başkanının Platform adına yaptığı konuşmanın özeti aşağıdadır.)İzmir Konak AKP ilçe örgütüne siyah çelenk bırakma ve hastanelerine sahip çıkmak üzere SSK Tepecik Hastanesini terk etmeyen sağlık çalışanlarına destek vermek üzere, saat 14.00’te İzmir’e hareket edildi.Basına ve KamuoyunaDeğerli Aliağa’lılar, basınımızın değerli temsilcileri;AKP Hükümeti de -bundan öncekiler gibi- halkının taleplerine sırtını dönmüş, gözünü-kulağını IMF’ye ve yerli sermayecilere çevirmiş, onların bütün isteklerini yerine getirmektedir.“Kamu Yönetimi Temel Kanunu” ile Cumhurbaşkanının onayından geçiremediklerini, parça parça geçiriyorlar. İşçilerin, yıllar boyu ödedikleri primleri ile oluşan mal varlılarına SSK yasası ile el koydular; Anadolu’nun en ücra köşesine kamu hizmeti götüren Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünü kapattılar; kamuya ait bütün işletmeler, sanayinin can damarı şirketleri bir bir satıp, satılamayanları da kapatmaya devam ediyorlar. Sağlık, Eğitim, Sosyal Güvenlik başta olmak üzere; ödediğimiz vergilerin karşılığı ve sosyal devletin bir gereği olan; ucuz, eşit ve kaliteli bir kamu hizmetini alabilmek, hiç bir zaman mümkün olmadı ülkemizde. Hastanelerimiz, okullarımız, yolumuz, suyumuz hiçbir zaman istediğimiz nitelikte ve miktarda olmadı. Bulunduğumuz durumdan memnun değildik elbette. Ama, mevcut durumu bahane ederek elimizdekileri de almak isteyen, her şeyi özelleştirip her alanı piyasalaştırmak isteyen bugünkü anlayış, sorunlarımızı çözmediği gibi bugünlerimizi de aratacaktır bizlere.Dün Petkim, Tüpraş ve diğer bütün kamu işletmelerini satmaya kalkan hükümet bugün hızını alamamış, kent merkezlerindeki tarihi okulları ve hastaneleri satarak kendi kültür mirasını yok etmeye kalkışmaktadır. Devletin en temel görevlerinden biri olan “denetim” görevini hükümet, para karşılığı birilerine devretmektedir: Araç Muayene İstasyonları da özelleştiriliyor. Trafik kazalarının çok yoğun olduğu ülkemizin trafik denetimi ihale ediliyor. Yine aynı şekilde vergi toplama işi de özelleştiriliyor. Defterdarlıkları kaldırıp,devletin gelir ve gider kurumları ayrıştırılıyor; gelir vergilerini yine ücretliler ödeyecek, yediğimiz içtiğimiz her şeyden alınan dolaylı vergilerle sırtımızdaki yük artacak; muafiyetler ve teşviklerle, büyük sermaye vergi ödememeye devam edecek, yani vergide adaletsizlik artacak!Bütün bunların sonunda, hizmeti veren kamu çalışanları örgütsüz-iş güvencesiz köle; hizmet alan yurttaşlar birer müşteri; kamu hizmeti vermesi gereken devlet ise tüccara dönüştürülüyor.Kısacası, bizim yıllardır söylediğimiz gibi; özelleştirmenin sınırı yoktur.Özelleştirme sadece KİT’lerde çalışanlara değil, bütün halka yapılan bir saldırıdır.Bunlarla da bitmiyor; yakında “Genel Sağlık Sigortası”, “Yerel Yönetim Yasası” “Sosyal Güvenlik Yasası” adı altında TBMM’ne getirecekleri yasa tasarıları ile hayatımızı daha da çekilmez hale getirecekler. İyi-kötü elimizde kalanları da alarak, ekonomik ve sosyal yaşamımızı yıkıma uğratacaklar. Bunca olumsuzluk içinde bir çıkış yolu mutlaka vardır! Henüz hiçbir şey için geç değil! Aliağa’nın örgütlü emekçileri, bu ülkenin en mücadeleci ve kararlı insanları olduklarını defalarca ıspatlamıştır.Tıpkı bugün, işyerlerinin kapatılmasına karşı direnen SEKA işçileri gibi!SEKA işçilerinin yanında olmak, her yeri İZMİT’e çevirmek gerek! Kazanımlarımızı koruyabilmek, ancak böyle davranırsak mümkün!Bütün emek örgütlerini birlik olmaya; örgütlü-örgütsüz bütün emekçilere önderlik etmeye çağırıyoruz! 16 Şubat 2005 tarihi, mücadeleyi yükseltmek için başlangıç olsun.Saygılarımızla. Aliağa Demokrasi Platformu