• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

Aliağa'lı Emekçiler "Ölümler Son Bulsun Sorumlular Yargılansın" dedi

Haber: Soner TÜLEK
05.04.2013

Son günlerde Aliağa Gemi Söküm tesislerinde yaşanan iş kazaları sonucu meydana gelen işçi ölümleri Aliağa’da yapılan yürüyüşle protesto edildi. Aliağa Demokrasi Platformu tarafından düzenlenen yürüyüşte işçi ölümlerine sessiz kalan yetkililer protesto edilirken, suçluların bir an önce cezalandırılması istenerek ve Çalışma Bakanlığı göreve çağırıldı. Eyleme Aliağa Demokrasi Platformu’nun bileşenleri Petrol-İş, KESK’e bağlı sendikalar, Emekli-Sen, Alevi Kültür Dernekleri, ADD, Emek Partisi, CHP, ÖDP yöneticileri ve üyeleriyle beraber Aliağa eski Belediye Başkanı ve 22. Dönem İzmir Milletvekili Hakkı Ülkü, Gemi söküm işçileri ve belediye taşeron işçileri katıldı. Gemi sökümlerde yaşanan kazalara ve kaza sonucu meydana gelen ölümlere sessiz kalanlara öfkenin olduğu yürüyüşte sık sık, “Cinayetler dursun, katiller yargılansın”, “Güvencesiz çalışmak istemiyoruz”, “Susma haykır taşerona hayır” sloganları atıldı. “Modern Denilen Gemi Sökümlerde İş Cinayetleri Bitmiyor” Petrol-İş önünde buluşan Aliağalı işçiler buradan “Taşeronlaşmaya hayır” ve “İş cinayetlerine son! Sorumlular yargılansın” pankartları ile Hükümet Caddesi üzerinden Demokrasi Meydanı’na kadar yürüyüş yaptılar. Yol boyunca “Gemi sökümde ölüm istemiyoruz”, “Gemi söküm işçisi yalnız değildir” sloganı ile yürüyen işçilere, Aliağa halkı da yol boyunca alkışlarla destek verdi. Emekli Sen Aliağa temsilcisi Hasan Karaşahin, “Son 10 yılda ülkemizde 17 bin 865 işçi çalışırken iş cinayetleri sonucu hayatını kaybetti.

Dünyanın en modern olduğu söylenen Aliağa gemi söküm tesislerinde 6 ay içerisinde 5 iş kazası yaşandı. Son bir hafta içerisinde 2 ayrı iş kazasında 2 arkadaşımız hayatını yitirdi. Bir arkadaşımız bir bacağı kesilmek zorunda kaldı. Bir arkadaşımız yoğun bakımda yaşam mücadelesi veriyor. Bu iş cinayetleri insana ve doğaya değer vermeden, daha çok para kazanma hırsında olan patronlar, onların hizmetinde olan siyasiler yüzünden gerçekleşiyor. Bizler gerekli yasal düzenlemelerin işçiler lehine değiştirilmesini talep ediyoruz” diyerek iş cinayetlerinde hayatını kaybeden işçiler için herkesi saygı duruşuna çağırdı. “Gemi Mezarlığı İşçi Mezarlığı Olmasın” Saygı duruşundan sonra Demokrasi platformu adına basın açıklamasını okuyan Eğitim Sen Aliağa temsilcisi Ahmet Tüfek, “Geçtiğimiz bir hafta içinde Aliağa’da faaliyet gösteren Gemi Söküm Tesislerin de 4 işçi ‘’iş kazası’’ sonucu yaşamını kaybetmiştir. Yine, bir deniz Tankeri kazası sonucu, Aliağa ve Çandarlı sahilleri, Dikiliye kadar petrol atıklarıyla balçığa dönüştü. Biz, insana ve Çevreye karşı duyarlı bir üretimin gerçekleşmesini talep ediyoruz. Hükümeti ve yetkilileri uyarıyoruz.

Gemi Söküm Tesislerinde son 6 ayda beşinci kez, son bir hafta içersinde iki kez iş kazası yaşandı. 4 Arkadaşımız da iş cinayeti sonucu yaşamını yitirdi. İsmail Harmantaş adlı işçi de geçirdiği kaza sonucu bir bacağını kaybetti. Bir hafta içersinde yaşanılan iş cinayetleri dünyanın en iyisi denilen, örnek gösterilen ama her türlü kuralsızlığa ve ihlale göz yumulan Gemi Söküm Tesisleri patronlarının ortaçağı aratmayan ilkel kölelik ilişkilerinde çalışma koşullarını dayatması sonucu gerçekleşti. Ne gemi mezarlığının işçi mezarlığı olmasını nede Aliağa’nın Dünya’nın çöplüğüne dönüşmesini istemiyoruz” diyerek, işçi ölümlerine ve işverenlerin açıklamalarına tepki gösterdi. İş Cinayetlerine kaza demek cinayete ortak olmaktır Çalışma Bakanlığı ve yerel yöneticilerinde görevlerini yapmaya çağıran Ahmet Tüfek, “Bu iş cinayetlerinin sorumluları, patronların çok çalıştırıp, en basit emniyet tedbirlerini bile almadan aşırı kar hırsı ve insana değer vermeme anlayışıdır. Ve bunlara göz yuman, görmezden gelen, işçilerin çığlıklarına kulaklarını tıkayan Hükümet ve yerel yöneticilerdir. Yetkilileri uyarıyoruz. Bu iş cinayetlerine kaza deyip üstünü örtmek cinayete ortak olmaktır” dedi. Sendikalara yapılan baskılara rağmen işverenlere dokunulmamasına da tepki gösteren Ahmet Tüfek “Sendikalar gece yarıları kapıları kırılarak operasyon düzenleniyor. İşçilerin öz örgütleri topluma ‘suç odakları’’ gibi gösterilerek itibarsızlaştırılmak isteniyor.

Taşeron sistemi ve esnek çalışma yöntemlerinin yaygınlaştırılarak işçilerin örgütlenmesi ve hak aramasının önü kesiliyor. Yasalar emekçiler aleyhine düzenleniyor. Sadece çocuklarına ekmek götürmek isteyen, kölece vahşice koşullarda çalıştırılan gemi söküm işçilerinden Ersin Şahin, Nurettin Durgun, Yalçın Arzuman evlerine dönemiyor. İsmail Harmantaş ise tek bacağı kesilerek tek ayakla dönebiliyor” dedikten sonra iş yasalarına ve işçi sağlığı iş güvenliği tedbirlerinin alınmasına, gerekli düzenlemelerin çalışanlar lehine düzenlenmesine karşı tüm emekçileri güçlerini birleştirmeye çağırdı. Belediye Başkanlarının yapacağı çok şey var. Demokrasi Platformu’nun yürüyüşüne ve basın açıklamasına katılarak onlara destek veren Aliağa’nın eski belediye başkanı Hakkı Ülkü , bu ve bunun gibi konularda herkesin yapabileceği şeylerin olduğunu ifade ederek ”Belediye başkanlarının yasal anlamda bazı yetkileri ellerinden alınmış olsa da buna rağmen belediye başkanlarının yapacağı çok şey var. Kazaların önüne geçilebilmesi için illa yasal bir takım dayanakların olması şart değil. Basın açıklamasında da belirtildiği gibi başarı birlik ve dayanışmadan geçiyor. Birlik ve dayanışma sağlandığı takdirde bu sorunlar çözülür. Yoksa AKP hükümeti ve küreselleşmeyle bütünleşmiş olanlar bu sorunu hiç bir zaman çözmeyi de düşünmezler, bu tür durumlarda birlikte ilçe olarak çağdaş koşullarda çalışmayı el birliğiyle sağlamalıyız” dedi