Ankara Şube'den MKEK'deki Patlamayla İlgili Basın Açıklaması

Ankara Şube Başkanımız Şuayip Gül tarafından yapılan basın açıklamasında aynı atölyede daha öncede patlamaların  gerçekleştiği, 20 Mart 2013'te yaşanan patlama ile üyelerimiz Hakan Akbaş ve Sabri Salman'ın hayatını kaybettiği hatırlatıldı. Açıklamanın devamında,  Petrol-İş Sendikası olarak geçen yıl  patlamalar yaşanmadan önce​ fabrikadaki kötü çalışma koşulları ile işçi sağlığı ve iş güvenliği sorunlarına ilişkin uyarılarda bulunulduğu söylendi. Ancak tüm uyarılara karşın gerekli önlemleri almakta geciken yetkililerin sorumluluktan kaçamayacağı belirtildi.

Yetkililer derhal harekete geçmeli

Yapılan açıklama ile parlayıcı ve patlayıcı ortamda üretim yapılan bu fabrikadaki sorunlara ilişkin hükümet, ilgili Bakanlıklar, kurum ve fabrika yönetimi hemen harekete geçmeye çağrılırken, yeni iş cinayetlerinin yaşanmaması adına ve eksikliklerin giderilmesi noktasında sendika olarak kararlı tavrın sürdürüleceği belirtildi.

Basın açıklamasının ardından Genel Sekreterimiz Ali Ufuk Yaşar'da üyelerimize hitaben bir konuşma yaptı.  Genel Sekreterimiz konuşmasında biz Petrol-İş olarak MKEK'de daha önce de işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda tespitler yaptık,  gerekli önlemlerin alınması için çalıştık diye belirtti.  Ancak tüm bunlara rağmen eksikliklerin tam olarak giderilmediğini söyleyen Yaşar, biz fabrikanın kapanmasını istemiyoruz gerekli önlemlerin alınıp işçi kardeşlerimiz için güvenli hale getirlmesini istiyoruz dedi.

Kararlı şekilde mücadele edeceğiz

Konuşmasının devamında burada sorumlu olan işveren, başta onların Genel Müdür seviyesinde burada olmasını isterdik diyen Yaşar, gelmemeleri büyük sorumsuzluk ama biz gerekli incelemeleri yapıyoruz, bu fabrikada kararlı bir şekilde mücadele edeceğiz dedi.

Yaralıları hastanede ziyaret eden Genel Sekreterimiz Ali Ufuk Yaşar ve Ankara Şube Başkanımız Şuayip Gül ve Kırıkkale Şube Başkanımız ve yöneticilerimizden oluşan heyet basın açıklaması öncesinde Gülhane Askeri Tıp Fakültesinde yaralanan üyelerimizi ziyaret ettiler. Ağır yanık tedavisi altına alınan yaralı üyelerimize ve hasta yakınlarına acil şifalar dileyerek hastaneden ayrıldılar.

Bilindiği üzere 19 Haziran 2014 Perşembe günü örgütlü olduğumuz MKE Barutsan Roket ve Patlayıcı Fabrikası NGL Atölyesinde 21 mm'lik yakıt basımı sırasında patlama meydana gelmiş, bina içinde barutların tutuşması sonucuyla üyelerimiz Mustafa YILMAZ, Erdinç KARAYEL ve İsmet ÖZEN yaralanmıştı. Arkadaşlarımızın tedavileri hastanede devam ediyor.

Bildiri aşağıdaki gibidir:

Dün burada, Elmadağ'da, büyük bir facianın eşiğinden dönüldü. Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu'na (MKEK) bağlı Barutsan Roket ve Patlayıcı Fabrikası'nda dün sabah saatlerinde bir patlama meydana geldi. Fabrika içerisinde NGL atölyesinde gerçekleşen patlama sonucunda İsmet Özen, Erdinç Karayel ve Mustafa Yılmaz adlı üyelerimiz yaralandı. Öncelikle, şu anda Ankara GATA'da tedavi altında olan üyelerimize acil şifalar diliyoruz.

Soma faciasıyla birlikte iş cinayetlerinin artık ciddi bir toplumsal sorun haline geldiği görüldü. Önlenebilir nitelikte olan iş kazalarında yaşanan ölümlerin her biri, aslında birer cinayettir. Soma'da yaşanan facia nasıl göz göre göre geldiyse, dün burada gerçekleşen patlama da adeta geliyorum demiştir.

Aynı atölyede 20 Mart 2013 tarihinde gerçekleşen patlama sonucu üyelerimiz Hakan Akbaş ve Sabri Salman hayatını kaybetmişti. Bu patlamadan kısa bir süre sonra ise fabrikada Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na (ÇSGB) bağlı iş müfettişlerinin denetimlerini sürdürdüğü bir sırada, 25 Haziran 2013 tarihinde can kaybına neden olmayan bir patlama daha gerçekleşmişti.

Petrol-İş Sendikası olarak, geçen yıl o patlamalar yaşanmadan önce fabrikadaki kötü çalışma koşulları ile işçi sağlığı ve iş güvenliği sorunlarına ilişkin defalarca uyarılarda bulunmuştuk. Gerek Ankara Şubemiz gerek de Genel Merkez düzeyinde, fabrikadaki sorunların giderilmesi hususunda Çalışma Bakanlığı, Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu ve fabrika yönetimi nezdinde çeşitli girişimlerimiz olmuştu. Öyle ki, bu uyarılarımızı ve taleplerimizi, yine bugün olduğu gibi, yaptığımız eylemlerle duyurmaya çalıştık.

Geçen yıl iki üyemizi kaybettiğimiz patlamanın yaşanmasında sorumluluk, tüm bu uyarılarımıza karşın gerekli önlemleri almakta geciken yetkililerindir. Alınacak hiçbir önlemin maliyeti, insan hayatından değerli olamaz!

Ne fabrika ne de kurum yöneticileri, ağır bürokratik işleyişi bahane ederek sorumluluklarından kaçamaz!

Bir kamu kuruluşunda işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda noksanların ve ihmallerin hiçbir haklı gerekçesi olamaz!

Biz, Barutsan Roket ve Patlayıcı Fabrikası'nda örgütlü sendika olarak sorumluluklarımızın farkındayız. Bu bilinçle, işçi sağlığı ve iş güvenliği başlığındaki mücadelemizi geçen yıl yaşanan patlamaların ardından daha da yoğunlaştırdık, konunun takipçisi olduk.

Fabrikada meydana gelen kaza ile ilgili, iş müfettişleri ve iş güvenliği uzmanlarından oluşan bir İş Kazası Araştırma Komisyonu oluşturduk ve komisyonun hazırladığı İş Kazası İnceleme Raporu'nu gerekli merciilere ilettik.

Buna paralel şekilde yürüyen resmi teftişler sonucunda, fabrikada işçi sağlığı ve güvenliği açısından ciddi riskler bulunduğu gerekçesiyle ÇSGB İş Teftiş Kurulu Ankara Grup Başkanlığı tarafından üretimin durdurulmasına karar verilmişti. Fabrikada üretim, 10 Temmuz 2013 tarihinde işyeri yönetimine kararın tebliğinden sonra yaklaşık bir ay durdurulmuştu.

Ancak dün yaşanan patlama, fabrikadaki eksikliklerin birçoğunun varlığını koruduğunu ve eski teknik altyapının her an yeni facialara davetiye çıkardığını gösterdi.

Fabrikadaki 19. yüzyıl şartlarını aratmayan çalışma koşulları ve eskimiş teknoloji, ülkemizin savunma sanayisinin en önemli kuruluşu olan Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumu'na yakışmamakta.

Yetkililere buradan bir kez daha soruyoruz:

Barutsan Roket ve Patlayıcı Fabrikası'nda üyelerimizin sağlıklı ve güvenlikli bir şekilde çalışabilmesi için daha kaç patlamanın yaşanması, kaç işçinin ölmesi gerekmektedir?

Parlayıcı ve patlayıcı ortamda üretim yapılan bu fabrikadaki sorunlara ilişkin hükümeti, ilgili Bakanlıkları, kurum ve fabrika yönetimini hemen harekete geçmeye çağırıyoruz.

İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri derhal alınmalı, fabrika yeni yatırımlarla modernize edilmelidir!

Fabrikada yeni iş cinayetlerinin yaşanmaması ve eksikliklerin giderilmesi noktasında Sendika olarak kararlı tavrımızı sürdüreceğiz. Bu doğrultuda, bugün olduğu gibi, eylemlilik dahil her türlü mücadelenin içerisinde olacağız.