Ankara şubemiz 8 Mart kutlamaları
Ankara Şube Başkanlığımız tarafından 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, üyelerimiz ve işyeri temsilcilerimizin yoğun katılımıyla, Kızılay - Sakarya Meydanı'nda 7 Mart 2012 - Çarşamba günü kutlandı. Şube Başkanımız Şuayip Gül güne ilişkin basın açıklamasını okuyarak, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde kadınların taleplerini gündeme getirdi. Gül, şu açıklamayı yaptı:
“Yaşamın her alanında ayrımcılığa son!
Eşit hak, eşit katılım, eşit temsil!
Güvenceli ve sendikalı bir iş, şiddetsiz bir yaşam istiyoruz!
Değerli çalışan kadınlarımız, anamız, bacımız, yârimiz, yol arkadaşımız, emek ve hayat mücadelemizin en değerli yarısı olan emekçi kadınlar...8 Mart, tarih boyunca hak ve özgürlükleri başta olmak üzere emeği için verdiği mücadeleleri ciltler dolusu kitaplara sığmayan emekçi kadınların, yani sizlerin günüdür.
8 Mart 1857 yılında New York’ta, bir dokuma fabrikasında oldukça zor ve ağır koşullarda çalışan işçi kadınlar, bu gidişe dur demek amacıyla bir araya geldiler. Amaçları isteklerini duyurmak, “eşit işe eşit ücret”, “16 saatlik işgününe karşı 10 saatlik işgünü” taleplerinin yerine getirilmesini talep ettiler.
Bunun örgütlenmekten geçtiğini biliyorlardı. Bu nedenle greve çıktılar. Grev boyunca dayanışmanın en güzel örneklerini yaşadılar. Tıpkı DESA Deri’de, NOVAMED’de ve TEKEL’de olduğu gibi. Kadın olarak seslerini duyurmayı başarmışlardı. Ancak bu durum uzun sürmez, kadınlar fabrika sahibinin tarafını tutan güvenlik güçleri tarafından fabrikaya kapatılırlar. Bu sırada çıkan bir yangında ne yazık ki yüzden fazla kadın hayatını kaybeder. Üzerinden yıllar geçmesine rağmen bu olay unutulmaz. 8 Mart, o günün mücadelesi adına 1910 yılından beri emekçi kadınlar günü olarak anılmaktadır. O tarihten günümüze yani tam 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nün ilan edilmesinin üstünden 102 yıl geçmesine rağmen, kadınların haklarında, taleplerinde hala çok şey değişmemiştir.
Biz Petrol- İş Sendikası Ankara şubesi olarak; 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nün, kadınların, eşitlik, bağımsızlık, özgürlük, politik ve ekonomik haksızlıkların giderilmesi, cinsel ayrımcılığın sona erdirilmesi, kadınlara uygulanan her türlü şiddetin önlenmesi, saygın yaşam ve insan onuruna yaraşır çalışma koşullarının sağlanması yolunda verdikleri mücadelenin simgesi olduğuna inanıyoruz.
Kadınların üretime ve yönetime katılma imkânına kavuştukları her ülkede, toplumsal gelişme çabalarında etkin ve çok önemli roller üstlendiğine tanık oluyoruz. Hiçbir ülkenin kadınların emeği ve katkısı olmadan sağlıklı bir şekilde gelişmesinin, kalkınmasının, demokratikleşmesinin mümkün olmadığını düşünüyoruz.
Kadın sorunlarıyla ilgili yapılan araştırmalar, dünyada yoksulluk içinde yaşayan 1.4 milyar insanın yüzde 70'ini kadınların oluşturduğunu ortaya koyuyor. Dünyanın en yoksul işçilerinin yüzde 60'ını (330 milyon) yine kadınlar oluşturuyor. Kadınlar erkeklere göre yüzde 20 ila yüzde 50 arası daha az ücret alıyor. Dünyada açlığın, savaşın, göçün en ağır maliyetini kadınlar ödüyor.
Geleneksel rolleri nedeniyle ne evine, ne de işine ait olamayan kadınların %39'u "tokatlanma, itilme, yumrukla vurulma, boğazının sıkılması, bir yerinin yakılması, silah, bıçak gibi aletlerle tehdit edilme ya da bunların kullanılması" sonucu fiziksel şiddete uğruyor. Başka bir ifadeyle her 10 kadından 4'ü eşi veya birlikte olduğu kişi tarafından fiziksel şiddete maruz kalıyor. Kadınların %23'ü eşlerinin ya da birlikte olduğu kişilerin kendisinin çalışmasına engel ya da işten ayrılmasına neden olduğunu belirtiyor.
Ortaya çıkan tablo yürekleri dağlıyor. Her yıl, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü geldiğinde bu ve buna benzer veriler ortaya çıkarılıyor. Çalışma hayatı ve sosyal yaşamdaki kadın profili gözler önüne seriliyor;
Biz Petrol-İş Sendikası Ankara şubesi olarak;
· Kadınlar için esnek, güvencesiz, geçici ve yarı zamanlı işler değil, düzenli güvenceli ve yüksek ücretle çalışmak istiyoruz.
· Kadın- erkek ayrımı yapılmaksızın 50'den fazla işçinin çalıştığı özel ve kamu işyerlerinde kreş açılmasını istiyoruz.
· Yasada 24 aya kadar çıkarılan doğum sonrası ücretsiz izin hakkını bir hak olarak görmüyoruz. Kadınlar için doğum sonrası iş güvencesi istiyoruz.
· Belli sektörlerde kadınlar için kota hakkı istiyoruz.
· Eşdeğerde işe eşit ücret istiyoruz.
· Kıdem tazminatı hakkının Anayasal güvence altına alınmasını istiyoruz.
· Yeni Anayasa çalışmalarında kadın hakları ön planda tutulmalı. Demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi ve sosyal bir Anayasa istiyoruz.
· Kadınların yaşamın her alanında olduğu gibi sendikalarda da eşit katılım hakkını savunuyor, daha fazla kadını yönetimlerde görmek istiyoruz.
Petrol-İş Sendikası Ankara Şubesi olarak başta Savranoglu Deri, Billur Tuz’da direnişte olan kadın işçiler olmak üzere, evde, işte, sokakta toplumun her alanında uğradıkları ayrımcılıklara karşı sesini yükselten, kendilerine biçilen rollere itiraz eden, yani kısacası “Kırıntı değil, dünyayı istiyoruz” diyen tüm kadınların 8 Mart'ını en içten dileklerimizle kutluyoruz...
Yaşasın kadınların özgürlük mücadelesi!”