• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

Ankara Şubemizde Temsilciler Kurulu

22.09.2017

Ankara  Şubemizin Temsilciler Kurulu toplantısı 22 Eylül Cuma günü Ankara Şubemizde yapıldı. Ankara Şube Başkanımız Şuayip Gül yaptığı açıklamanın tamamı aşagıda yer almaktadır:

Değerli Temsilciler,

Ülkemizde terör saldırılarının yeniden artmaya başladığı ve bu saldırılarla bir kez daha kaos ortamı yaratılmaya çalışıldığı bir dönemde Temsilciler Kurulunu topluyoruz.

Son olarak geçtiğimiz aylarda 15 yaşında gencecik bir evladımız teröristler tarafından Trabzon Maçka'da katledilmiştir. Eren Bülbül'ün katledilmesinden sonra ortaya çıkan tepkiler, halkımızın teröre karşı nasıl birlik olduğunu ve terörün asla amacına ulaşamayacağını göstermektedir.

Yine aynı dönemde çok sayıda askerimiz şehit olmuştur. Saldırılarda hayatını kaybeden şehitlerimize Allahtan rahmet, ailelerine ve halkımıza başsağlığı diliyoruz. Terör saldırılarını lanetliyoruz.

Demokrasiye ve adalete en çok böyle zamanlarda ihtiyaç duyulmaktadır. Terörle mücadele amacıyla ilan edilen OHAL'in giderek bu hedefinden saptığına ve en temel hakların kullanımının engellendiğine tanık olmaktayız. İktidarın çeşitli temsilcilerinden, OHAL uygulamalarının sermayenin çıkarları için sürdürüldüğü yalın açıklamalar arka arkaya gelmektedir.

Nitekim, biri Petrol-İş'in örgütlü olduğu Mefar İlaç'ta olmak üzere OHAL döneminde 5 ayrı grev erteleme kararı verilmiştir. Grev hakkı, emekçilerin en temel haklarının başında gelmektedir. Toplu sözleşme hakkının’da güvencesi durumundadır. Hükümetin bu tavrı, işverenleri cesaretlendirmekte ve toplu sözleşme hakkının kullanımını da engellemektedir.

Benzer engellemelerle, Türkiye Petrolleri'nin bazı faaliyetlerinin TPIC'e devredilmesine karşı düzenlediğimiz eylemlerde de karşılaştık.

OHAL döneminde, iş cinayetlerinin artması da bir tesadüf olarak görülmemelidir. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisinin verilerine göre OHAL’in ilan edildiği günden bu yana 1963 işçi, iş cinayetlerinde yaşamını yitirmiştir. Hükümetin uygulamalarından güç ve cesaret alan işverenler, işyerlerinde yoğun ve esnek çalışmayı yaygınlaştırmaktadır.

Sömürü derinleştirilmekte ve bu durum iş cinayetlerine davetiye çıkarmaktadır.

Yine OHAL döneminde, kamuda ve özel sektörde yüz bini aşkın kişi işten çıkartılmıştır. Bu kişiler arasında Terör örgütü ile uzaktan yakından ilgisi olmayan birçok emekçi bulunmaktadır. Bu uygulamayla, “kurunun yanında yaş da yanar” mantığıyla binlerce kişi haksız yere mağdur edilmiştir.

Emekçilerin hak ve kazanımlarının tehdit altına girmesi ve emek mücadelesine yeni engellemeler getirilmesi asla kabul edilemez. Tüm anti-demokratik uygulamalardan vazgeçilmeli, haksızlıklardan kaynaklı mağduriyetler giderilmeli, grev ertelemelerine son verilmeli, emek mücadelesinin önündeki engeller ve OHAL kaldırılmalıdır.

Değerli temsilciler,

Şubemizin örgütlü olduğu kamu işyerlerinde sözleşmeler, kamu çerçeve protokolü paralelinde imzalanmıştır. Ancak sizlerin de bildiği üzere, örgütlü olduğumuz kamu işyerlerinde, sözleşme zeminini ve kapsamını aşan önemli sorunlarla karşı karşıya bulunmaktayız.

Türkiye Petrolleri'nde saha hizmetlerinin TPIC'e devredilmesi süreci, Resmi Gazete’de yayımlanan 2017/10472 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı uyarınca başka bir aşamaya geçmiş ve ilgili hizmetlerde kullanılacak varlık ve teçhizatlar TPIC'e devredilmiştir.

Petrol-İş olarak bu devre karşı çıktığımızı ve bu devirde ısrar edildiği takdirde üyelerimizin hak kaybı yaşamaması adına kararlı bir tavır geliştireceğimizi gerek eylemliliklerimizle gerek de yaptığımız girişimlerle gösterdik.

Sendikamız,  stratejik kuruluşumuz Türkiye Petrolleri'nin küçültülmesine karşıdır ve ülkemizin ciddi dış tehditler altında olduğu bir süreçte Türkiye Petrolleri'nin entegre yapıya kavuşturulmasını savunmaktadır.

Diğer yandan kuruluşta SGK emekliliğini hak etmiş çalışanların yaşına bakılmaksızın emekli edilmeye başlanması söz konusudur. TP’de bağıtlanan toplu iş sözleşmesinde emeklilikte 55 yaş sınırı belirlenmiştir.

Sözleşmenin ilgili maddesine aykırılık oluşturan bu uygulama, yeni bir hukuksuzluk oluşturacaktır. Birbiriyle bağlantılı bu haksız ve hukuksuz uygulamaları kabul etmiyoruz.

Türkiye Petrolleri'nde temel talebimiz iş güvencesidir. Esnek çalışmayı reddediyoruz. Bu devir, ancak ve ancak TPIC'in bir kamu kuruluşu statüsüne getirilmesiyle mümkün olabilir.

Örgütlü olduğumuz BOTAŞ işyerinde, Türkiye Varlık Fonu'na devrin ardından yeniden yapılandırma çalışmalarının hızlandığı anlaşılmaktadır. Ülkemize büyük bir gelir sağlayan BOTAŞ'ın parçalanması, ülke menfaatlerine aykırılık oluşturacaktır.

Kamu işyerlerinde yeniden yapılandırma çalışmalarının, bu kuruluşlarda özel sektör mantığının hakim kılınması amacıyla gerçekleştirildiğini biliyoruz. Aynı süreçte, bu kuruluşlarda kapsam dışı personelin güvencelerinin kaldırılmak istenmesi de şaşırtıcı değildir.

MKEK Barutsan Roket ve Patlayıcı Fabrikası'nda devam eden sorunların aşılması noktasında Şubemiz çeşitli girişimlerde bulunmayı sürdürmektedir. Fabrikada modernizasyon ve yatırım ihtiyacı tarafımızdan da dile getirilmektedir. Üretimin artması ve fabrikanın olağan çalışmasına dönmesi, sadece biz çalışanlar için değil ülkemiz için de son derece önemli olacaktır.

İzlenecek politika ve uygulamalarla, üyelerimizin maddi ve sosyal haklarının güvenceye alınmasını, işçi sağlığı ve iş güvenliği, Prim sorunlarının giderilmesini ve çalışma barışının gereklerinin yerine getirilmesini istiyoruz.

Örgütlü olduğumuz özel sektör işyerlerinden Alpla'da sözleşme imzalanırken, Pak-pen ve Mehmetçik Vakfı'nda önümüzdeki dönemde yeni sözleşme süreci başlayacaktır. Bu sözleşme süreçlerinin işyerlerinde yaşanan sorunların aşılmasına katkı sağlayacağına inanıyoruz.

Pak-pen'de ekonomik sıkıntılar nedeniyle ortaya çıkan sorunların aşılması noktasında üyelerimiz gereken fedakarlığı yapmıştır. 

Petrol-iş Sendikası olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlığına önümüzdeki dönem 2017-2018 yılı için yetki isteyerek TİS Sürecini başlattık, ama işveren yetkiye ihtiraz etti, Petrol-iş Sendikası olarak böyle bir tavrı doğru bulmuyoruz. Bu davranış işçinin TİS Hakkını ihlal etmek demektir.

İşveren sendika ve işçi karşıtı tavrını bırakmalı, işçiyi tehdit etmekten vazgeçmelidir!

Yetki ihtirazını biran önce mahkemeden çekerek, İşyerinde normal çalışma koşullarına dönülmesi yönündeki umutla bekliyoruz.

Aksi halde, Pak-pen işçisi her türlü meşru ve yasal hakkını kullanarak işverenin bu haksız tutumuna karşı tepkisini gösterecektir.

Şube Başkan Yardımcısı arkadaşımız Sabri Polat 21 Haziran 2017 tarihinde şube binasından çıkarken alçak bir saldırıya uğramıştır. Bu saldırıyı şiddetle kınıyor, Temsilciler Kurulu olarak arkadaşımız Sabri Polat’a geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Saldırının failinin cezalandırılması için idari ve hukuki süreçlerin takipçisi olacağımızı belirtiyoruz.

Ayrıca Uzun yıllar Türkiye Petrolleri işyerimizde Temsilcilik görevi yapan Mehmet Yıldırım ani kalp krizi nedeni ile vefat etmiştir.  Kendisine Allahtan rahmet, yakınlarına ve ailesine başsağlığı diliyoruz.

Şubemiz adına bu duygu ve düşüncelerle, Temsilciler Kurulumuzun verimli geçmesini temenni ediyorum.