Ankara Şubemizin 24. Dönem VII. Temsilciler Kurulu Toplantısı 10 Şubat Cuma günü Ankara Şubemizin konferans salonunda yapıldı.
Ankara Şube Başkanımız Şuayip Gül’ün yapmış olduğu konuşma aşağıdaki metinde yer almaktadır.
Temsilciler Kurulunun Değerli Üyeleri,
Ülkemiz, 15 Temmuz Darbe Girişimi'nin ardından son derece hassas bir dönemden geçmektedir. Demokrasiye hep birlikte sahip çıkarken, bu hain darbe girişimini bertaraf etmek için birlik ve beraberliğimizi sağlamlaştırdık.
Darbe girişimi ile amaçlarına ulaşamayanlar, ülkemizi bir terör batağı içerisine sürüklemek istemekte ve bombalı saldırılarla bir korku toplumu yaratmaya çalışmaktadır.
2016 yılının Aralık ayında önce İstanbul Beşiktaş, ardından Kayseri ve 2017'nin ilk gününde yine İstanbul Ortaköy’de gerçekleştirilen saldırılarda çok sayıda güvenlik mensubu ve vatandaşımız şehit olmuştur.
Terörü lanetliyor, şehitlerimize Allahtan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır, yaralılara ise acil şifalar diliyoruz.
Terör saldırıları, birlik ve beraberliğimizi bozamayacaktır. Halkımızın, sağduyulu tavrıyla toplumsal barışa sahip çıkacağına inanıyoruz. Terörün geriletilmesi, güvenlik politikalarının yanı sıra demokrasimizin sağlamlaştırılmasından geçmektedir.
Darbe girişiminden sonra terörle mücadele için ilan edilen OHAL ilgili bir uyarı yapmış, OHAL'in halkımızın ve emekçilerin demokratik haklarını kullanmasına yasaklar getirilmesine bahane yapılmaması gerektiğini belirtmiştik. Ne yazık ki, OHAL döneminde birçok işçi eylemi engellenmiştir. Türkiye Petrolleri'nde tasfiye operasyonuna karşı çıkmak için Ankara'da Enerji Bakanlığı önünde yapmak istediğimiz eyleme izin verilmemiştir.
OHAL uygulamalarının, emekçilerin örgütlenme ve hak arama mücadelesine karşı bir fırsata çevrilmesini doğru bulmuyoruz.
Böylesine olağanüstü koşullarda Anayasa değişiklikleri gündeme getirilmiş, Ülkemizin yönetim sisteminde köklü dönüşümler yapılmasını öngören bu değişiklikler, toplumsal mutabakat sağlanmadan Meclis'e intikal etmiş ve 339 milletvekilinin kabul oyu ile Meclis’ten geçmiştir. Cumhurbaşkanına olağanüstü yetkiler veren bu değişikliklerin, OHAL devam ederken referanduma götürülecek olması ise başka sıkıntılar doğuracaktır.
Kuvvetler ayrılığı esasını ortadan kaldıran ve Cumhuriyetimizin temel ilkelerini tartışmaya açan düzenlemelerin, demokrasimizin güçlenmesine hizmet etmeyeceği açıktır.
Değerli temsilciler,
OHAL döneminde emekçilerin kazanılmış haklarına yönelik birçok saldırı gündeme getirilmektedir. Zorunlu BES uygulaması kademeli olarak hayata geçirilmiştir. “Kiralık işçilik” için yönetmelikler yayınlanmıştır. Asgari ücret sadece %7,92'lik cüzi bir oranda artırılmış, emekçiler açlık-yoksulluk sınırının altında yaşamaya mahkum edilmiştir.
Son olarak, Çalışma Bakanı yaptığı açıklamayla, kıdem tazminatında %100 mutabakata ulaşmanın zor olduğunu, %70'e ulaşıldığında düzenlemenin geçirileceğini beyan etmiştir.
Kıdem tazminatında OHAL fırsatçılığına izin verilemez. Sendikaların kırmızı çizgisine yönelik bir düzenlemeye yeltenilirse, milyonlarca işçinin OHAL yasaklarını dinlemeyeceği ve en temel hakkına sahip çıkacağı bilinmelidir. Kıdem tazminatımızda hak kaybına yol açacak bir değişiklik, genel grev nedenidir!
Ekonomide artan kriz sinyalleri, işçiler ve sendikalar için zorlu bir döneme işaret etmektedir. Krizin faturasını yüklenmek istemeyen işverenler, küresel ekonomideki durgunluğun ve döviz fiyatlarının artması ile fabrikalarda da olağanüstü hal ilan etmişlerdir.
Üretim yavaşlamakta, işsizlik artmakta ve iflaslar çoğalmaktadır. Bu zorlu dönemde, işçinin haklarının korunacağı, fabrikalarda çarkların döndürüleceği bir ekonomik seferberliğe ihtiyaç vardır. Ülkemizde öncelik, kısır siyasi tartışmalar değil, ekonominin ayağa kaldırılması ve refahın arttırılması olmalıdır.
Değerli arkadaşlar,
Şubemizin örgütlü olduğu Türkiye Petrolleri'nde (TP) bir tasfiye operasyonu yürütülmektedir. Bir süredir “Bütünsel Dönüşüm Programı” adıyla gündemde olan uygulamalar, üç bölge müdürlüğü ve Genel Müdürlüğe bağlı kuyu tamamlama, sondaj, workover faaliyetleri ile jeofizik operasyonların, hukuki açıdan kamu şirketi niteliği olmayan TPIC'e devredilmesi düşünülmektedir.
Devredilecek faaliyetler ile birlikte bu faaliyetleri yürüten istihdamın da TP ile ilişiğinin kesilmesi öngörülmektedir. Özelleştirme politikalarının bir parçası olarak gördüğümüz bu uygulama, büyük bir taşeronlaştırma ve güvencesizleştirme dayatmasıdır.
Petrol-İş Sendikası olarak bu uygulamanın derhal durdurulması ve TP'de özelleştirme politikalarına son verilmesi için girişimlerde bulunmuş, iş bırakma dahil bir dizi eylem yapmıştır. TP'ye sahip çıkmak ve TP'de ilgili birimlerde çalışan üyelerimizin hakkını savunmak için sürdürdüğümüz mücadele sonuna kadar devam edecektir.
Milli petrol şirketimiz TP'nin küçültülmesine izin vermeyeceğiz!
TP'de yeniden yapılanma sürecinin bir benzeri, uzun bir dönemdir BOTAŞ'ta da gündemdedir. BOTAŞ'ın yeniden yapılandırılmasına ilişkin düzenleme, TBMM'ye intikal etmiş ve uygun siyasi koşullarda görüşülmeyi beklemektedir. Sermayenin talepleri doğrultusunda BOTAŞ'ın parçalanması ve özelleştirilmesi hedeflenmektedir. Sendikamız TP'de olduğu gibi BOTAŞ'a ilişkin bu planların karşısında olacak ve BOTAŞ'taki üyelerimizin menfaatlerini sonuna kadar savunacaktır.
Örgütlü olduğumuz diğer kamu işyerimiz MKEK Barutsan Roket ve Patlayıcı Fabrikası'nda, Genel Merkezimiz ile sürdürülen çalışma ile üyelerimizin fiili hizmet süresi zammı kapsamına alınması hedeflenmektedir. Alanında yetkin akademisyenlerle başlatılan çalışma doğrultusunda işyeri ziyaretleri yapılmıştır. Çalışmayla, mevzuat değişikliği yapılması ve üyelerimizin özlük haklarında gelişme sağlanması amaçlanmaktadır. Ayrıca, bu işyerimizde prim yönergesinde üyelerimizin lehine düzenlemeler yapılması için girişimlerimiz devam etmektedir.
Konya'da örgütlü olduğumuz Pak-pen'de, ekonomik kriz ve döviz artışı nedeniyle sıkıntılı bir süreç yaşanmaktadır. Bu zor koşullarda, örgütlülüğümüzün korunması ve üyelerimizin hak kaybı yaşamaması adına bir sendikal tavır geliştiren sendikamız, çalışma barışının bozulmaması için işvereni de sorumlu bir tavır almaya çağırmaktadır.
Mehmetçik Vakfı ile birlikte örgütlü olduğumuz, Benlioğlu'nda ise diğer işyerlerimizde olduğu gibi üyelerimizin haklarının korunması ve geliştirilmesi yönünde faaliyetlerimiz devam etmektedir. Örgütlü olduğumuz bir başka işyeri Alpla Plastik'te ise toplu iş sözleşmesi süreci başlamıştır. Üyelerimizin haklarının korunması ve geliştirilmesi yönünde faaliyetlerimiz devam etmektedir.
Şubemiz adına bu duygu ve düşüncelerle, Temsilciler Kurulumuzun verimli geçmesini temenni ediyorum.