Ankara Şubemizde Temsilciler Kurulu yapıldı

Ankara Şubemizin XXIII. Dönem VI. Olağan Temsilciler Kurulu toplantısı 9 Kasım 2012 tarihinde Cuma günü Ankara Şubemizin toplantı salonunda  yapılmıştır. Ankara Şube Başkanımız Şuayip GÜL'ün açış konuşması;

Temsilciler Kurulumuzun değerli üyeleri,

XXIII. Dönem VI. Olağan Temsilciler Kurulumuzu, ülkemizi bölgesel bir savaşın içerisine itebilecek bir dizi gelişmenin yaşandığı, onlarca askerimizin ve insanlarımızın hayatını yitirdiği, çatışmaların yoğunlaştığı, demokratik ve özgürlükçü olmayan, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun, Onaylandığı bir dönemde yapıyoruz. Özelleştirmelere hız veren hükümet, T.P.A.O ve BOTAŞ da serbestleşmeyi hızlandırmak ve kamu varlığını ortadan kaldırmak için düğmeye basmıştır.
Değerli arkadaşlar;

Cumhuriyetimizin kuruluşunun 89. yıldönümünü kutladığımız bugünlerde, Cumhuriyetin değeri ve önemi her geçen yıl bir kez daha yeniden anlaşılmaktadır.
Ulusumuz, her şeye rağmen Cumhuriyete olan inancını korumayı bilmiştir. 89. yılında Cumhuriyete yönelik saldırıların, Cumhuriyetin değerinin daha iyi anlaşılmasına hizmet ettiği bir kez daha görülmektedir. Ulusumuzun Cumhuriyeti anmada ve yaşatmada engel tanımadığı her aşamada kanıtlanmıştır.

Ülkemizde son saldırılarda yaşamını yitiren asker, polis ve vatandaşlarımızın acısını paylaşırken, şiddetin çözüm olmadığını, bir kez daha vurgulamaktayız.
Komşumuz Suriye'ye yönelik emperyalist kuşatma her geçen gün artmaktadır. Bu kuşatmanın nedeni bellidir. Bölgede ABD karşıtı ve İran yanlısı bir dış politika izleyen, enerji yolları açısından önemli bir konumda olan Suriye, bugün emperyalizmin hedefindedir. “Arap Baharı”nı Suriye'de devam ettirmek isteyen güçler, Rusya, Çin ve İran'ın karşı hamleleriyle, emperyal güç dengelerine çarpmıştır.

Aynı güçlerin şimdi de ülkemizi, Suriye ile bir savaşa sürüklemeye çalıştığı ortadadır.

Bir jetimizin düşürülmesi ve iki pilotumuzun şehit olması, Suriye'den gelen top mermisiyle Akçakale'de 5 vatandaşımızın hayatını kaybetmesi, devamında sınır bölgelerimizde süren şiddetli çatışmalar, komşumuz ile ilişkilerimizi giderek gerginleştirmektedir. Bu olaylardan sonra TBMM'den çıkarılan tezkere ise, barışa değil savaşa hizmet edecektir.

Bu şartlarda, hükümet yangına körükle gitmemeli; sorumlu, bağımsız ve diyalogu öne çıkaran bir dış politika çizgisi izlemelidir. Türkiye, her türlü maceracı politikadan uzak durmalı, komşularımızın iç işlerine karışmamalı ve sağduyulu davranmalıdır.

Değerli arkadaşlar,

Demokratikleşme iddiasıyla gündeme getirilen ve Cumhurbaşkanı tarafından onana, Sendikalar ve Toplu iş sözleşme Kanunu, ülkemizdeki sendikal birikimi ve örgütlülüğü ortadan kaldıracak maddeler içermektedir. Sendikal barajları ve grev yasaklarını koruyan, örgütlenmenin önündeki engelleri ortadan kaldırmayan ve bir bütün olarak ILO normlarının oldukça uzağında olan Sendikalar ve Toplu iş sözleşmesi Kanunu, çalışma barışını bozacak ve birçok sendikayı işlevsizleştirecektir.

Sendikalar ve Toplu iş sözleşmesi Kanunu, ILO’nun 98, 87, 135 ve 151 sayılı sözleşmelerine, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne, Avrupa Sosyal Şartı’na aykırıdır. işçilerin talepleri ve uluslararası normlar dikkate alınarak yeniden ele alınması gerekmektedir.

 Değerli arkadaşlar;

Hükümet, örgütlü olduğumuz ve kamu varlığının devam ettiği petrol ve doğal gaz özelleştirme ve serbestleşme çalışmalarını gündemine almıştır.

Hazırlıkları süren yeni Petrol Kanunu Tasarısı ve 4646 Sayılı Doğal Gaz Yasası'nda yapılmak istenen değişiklikler, petrol ve doğal gaz sektöründe serbestleşmeyi hızlandıracak hükümler içermekte ve üye işyerlerimiz TPAO ve BOTAŞ'ın zayıflamasına yol açacaktır.

Sendikamız, 1954 yılından bu yana kamu yararına “milli menfaatlerimiz” doğrultusunda faaliyet gösteren milli şirketimiz TPAO'nun petrol sektöründeki varlığının korunmasını istemekte ve gerek yeni Petrol Kanunu gerekse diğer mevzuat değişikliklerinde TPAO'nun varlığının zayıflatılmasına veya özelleştirilmesine yol açacak düzenlemelere karşı olduğunu belirtmektedir.

4646 Sayılı Yasa'daki değişikliklerle ise BOTAŞ'ın üçe bölünmesi ve yeni şirketlerin özelleştirme portföyüne alınması öngörülmektedir. Petrol-İş Ankara Şubesi, doğal gaz zamlarının bu kadar çok tartışıldığı bir dönemde, doğal gaz piyasasına kamunun müdahale aracı olan ve fiyatları sübvanse etme şansı bulunan BOTAŞ'ın değil özelleştirilmek, güçlendirilmesi gerektiğini savunmaktadır. BOTAŞ'ın mevcut yapısının korunarak ulusal petrol şirketimiz TPAO ile birleştirilmesi; petrol/doğal gaz sektöründe dikey entegrasyonun sağlanması açısından büyük bir önem taşımaktadır.

Kamuda örgütlü olduğumuz bir diğer Kuruluşumuz MKE Kurumu Elmadağ Barutsan Roket ve Patlayıcı fabrikasında da ücret dengesizliği, iş sağlığı güvenliği, modernizasyon, istihdam daralması ve yönetsel boşlukların sürekli yaşandığını görüyor taleplerimizi ve irademizi şube olarak Bu yönde ortaya koyuyoruz.

Değerli arkadaşlar,
Ankara şubemizin bünyesine yeni katılan PAK-PEN işçilerini Petrol-iş ailesine katılmalarından dolayı kutluyoruz. PAK-PEN’ de Taslak çalışmaları bitmiş olup, sözleşme süreci için ilk görüşmeler başlamıştır. Yeni örgütlenme yapılan iş yerinde önce kurumsallaşmayı ve üyelerimizin çalışma koşularını düzenleyip, Konya bölgesinde yeni üyeler kazandırarak gücümüze güç katmak olduğunu düşünmekteyiz.

2013-2014 Kamu Toplu İş Sözleşmelerinde aileleri ile birlikte milyonları ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri İçin iş yerlerimizde taslak çalışmaları yapılmıştır. Başta Türk-İş olmak üzere tüm sendikalar, kamu emekçilerinin düşük ücret ve ücret dengesizliği, vede reel kayıplarını iyi analiz edip, sektörel bazda tavan değil varılacak çerçeve anlaşmasının taban olması, işyerine özgü sorun ve talepleri konusunda Sendikalara yetki veren bir protokol olmasını dilemektedir.

 XXIII. Dönem VI Olağan Temsilciler Kurulumuzun, emeğe saldırıların yoğunlaştığı günlerde sendikal mücadelenin ve dayanışmanın yükseltilmesine, katkı koymasını diliyor, Şube Yönetim Kurulu adına saygılar sunuyorum.