Ankara şubemizin 24. Dönem IV. Temsilciler Kurulu Toplantısı 23 Şubat 2016 tarihinde yapılmıştır. 23.02.2016 Şube Başkanımız Şuayip GÜL'ün konuşması aşağıdaki metinde yer almaktadır.
Temsilciler Kurulunun Değerli Üyeleri,
Ülkemizin birlik ve beraberliğini hedef alan ve bir korku toplumu yaratmayı amaçlayan terör saldırıları, ne yazık ki, tüm hızıyla sürmektedir.
17 Şubat'ta Ankara'da son derece stratejik bir noktada gerçekleştirilen terör saldırısı sonucu 28 askeri personel şehit olmuş, 61 kişi de yaralanmıştır. Şehitlerimize Allahtan rahmet, yakınlarına sabır ve yaralılara acil şifalar diliyoruz. Tüm halkımıza başsağlığı diliyoruz.
Petrol-iş Sendikası Ankara şubesi olarak terör saldırısını kınıyor, saldırının arkasındaki güçleri lanetliyoruz. Terör, hiçbir zaman hedefine ulaşamayacak, halkımız birlik ve beraberliğini sağduyuyla koruyacaktır.
Geride bıraktığımız 2015 yılı; emekçiler açısından beklentilerin karşılanamadığı, zorluk ve sıkıntıların arttığı, çarpık gelir dağılımı nedeniyle yoksullaşmanın yaygınlaştığı, önemli sayıda emekçinin iş bulmaktan ümidini kestiği, işten atılma korkusunun toplumda bir travma yarattığı:
Haklar ve özgürlükler yönünden ise çeşitli baskı ve zorlamalarla karşılaşıldığı, örgütsüzleştirmenin, kuralsızlaştırmanın, hukuksuzlukların yaygınlık kazandığı ve özellikle de, Ortadoğu’da yayılan savaş ikliminden Hükümet marifetiyle ülkemizin de doğrudan etkilendiği bir yıl oldu.
Ne yazık ki, 2015 yılı çatışmalar, savaşlar ve katliamlarla anılacak! Ancak geçtiğimiz yıl elbette ki, yapılan Merkez genel kurulu, direnişlerle ve parça parçada olsa kazanılan zaferlerle de anılacaktır.
Ülkemizde ve yakın coğrafyamızda yaşanan çatışmalar, savaşlar ve savaş tehditleri gibi yığılan sorunlara rağmen, 2016 yılı umutlarımızın diri kalacağı, barışın, kardeşliğin, hukukun, eşitlik ve adaletin kazanacağı bir yıl olacaktır. Buna Ülke olarak çok ihtiyacımız var.
Bizler, emekçiler, üretenler olarak yeni Anayasa hazırlıklarının gündeme geleceği 2016 yılında;
İşsizliğin ortadan kaldırıldığı, Yoksulluk çemberinin kırıldığı
Temel hak ve özgürlüklerin önündeki tüm engellerin kaldırıldığı,
İş cinayetlerinin son bulduğu, yaşam mücadelesi veren çalışanların sorunlarının çözüldüğü ve insanca yaşayabildikleri,
Hukukun üstünlüğünün istisnasız kabul edildiği,
Dil, din, ırk, cinsiyet ve düşüncelerinden dolayı kimsenin yargılanmadığı, ayrımcılığa uğramadığı,
Herkesin sosyal güvenlik sisteminden yararlanabildiği, parasız sağlık ve eğitim olanağına kavuştuğu,
Kimliklerin sorgulanmadığı, demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla işlediği bir ülkede, barışın ve kardeşliğin egemen olduğu, silahların sustuğu, gözyaşlarının sadece sevinçten akıtıldığı,
Doğanın talan edilmediği bir dünya ve ülkede yaşamak istiyoruz!
Değerli temsilciler,
2016 yılında emeğe dönük saldırıların yine gündeme geleceği ortaya çıkmıştır. Yeni hükümetin kurulmasının ardından ilan edilen hükümet programında, Ulusal İstihdam Stratejisi doğrultusunda, kıdem tazminatının fona devredilmesi, kiralık işçilik, istihdamın esnekleştirilmesi gibi konular raftan indirilmiştir.
Kıdem tazminatı, işçi sınıfının ve sendikaların kırmızı çizgisidir. Türk-İş'in son genel kurulunda da teyit edildiği üzere, kıdem tazminatı hakkımıza yönelen her türlü saldırı genel grev nedenidir.
Seçim vaatleri doğrultusunda asgari ücret, 1.300 TL'ye çıkarılmıştır. Asgari ücretin arttırılması yerindedir, ancak bu artışla işverene gelen maliyetin önemli bir kısmını devlet üstlenecektir.
Yani emekçi halkın kaynaklarının bir kısmı işverenlere ayrılmıştır. Asgari ücret düzeyinin 1.300 TL'ye AGİ ile birlikte çıkarılmış olması konunun bir başka boyutudur.
Ayrıca herhangi bir vergi düzenlemesi de yapılmadığından ve yılın son aylarında asgari ücretteki artışın bir kısmı vergiye gideceğinden 1.300 TL'nin de altında kalınacaktır.
Sermayenin dayatmaları nedeniyle emekçiye kaşıkla verilen kepçeyle geri alınmaktadır.
Yine seçim vaatlerinden olan, kamuda asıl işi yapan taşeron, mevsimlik işçilerin kadroya alınması konusunda da henüz Hükümet bir adım atılmış değildir.
Değerli arkadaşlar,
Ankara Şubesi'nin örgütlü olduğu kamu işyerlerinden Türkiye Petrolleri’nin taşeronlaştırma saldırısı sürmektedir. Kamuda taşeron çalışanlara kadro vaatlerinin yapıldığı bir dönemde, kamu işyerlerimizde taşeronlaşmanın artıyor olması büyük bir çelişkidir. Aynı dönemde, kamu petrol şirketimizin halka arz gibi çeşitli yöntemlerle özelleştirilmesi de yine hükümetin gündemindedir.
Diğer kamu işyerimiz BOTAŞ ise uzun süredir yeniden yapılandırma adıyla büyük bir tehdit altındadır. BOTAŞ'ın parçalanması, yapısının ve kamusal niteliğinin zayıflatılması gündemdedir.
Rusya ile yaşanan krizde de görüldüğü üzere, enerji sektörü son derece stratejiktir. Enerjide, bağımsız, sürdürülebilir ve kendine yetebilen bir noktaya gelinmesi, ülke çıkarları açısından hayati bir nitelik arz etmektedir.
Bu nedenle hem Türkiye Petrolleri’nin hem de BOTAŞ'ın değil zayıflatılması, güçlendirilmesi ve entegre hale getirilmesi gerekmektedir.
Örgütlü olduğumuz MKEK Barutsan Roket ve Patlayıcı Fabrikası da aynı çerçevede değerlendirilmeli ve milli savunma açısından önemine binaen bu fabrikaya gerekli yatırımlar yapılmalıdır. Söz konusu yatırımlar, çalışan üyelerimizin çalışma koşulları ve prim yönergesinin düzeltilmesi ve özlük haklarının iyileştirilmesi için de zorunludur.
Konya'da kurulu bulunan işyerimiz Pak-pen'de sözleşme süreci devam etmektedir. Süreçte, 60 günlük süre dolmuştur, 11 Ocak 2016 tarihinde tarafımızdan uyuşmazlık yazısı gönderilmiştir. Arabulucu raporları tarafımızdan tutularak, Bu prosedürler sürerken, işverenle görüşmeler de devam etmektedir.
Yine Konya'da Cihanbeyli'de faaliyet gösteren Pan-plast'ta başladığımız örgütlenme çalışmaları, işverenin sendika ve işçi düşmanı tutumuna karşın sürdürülmektedir. Ekim 2015'te başlayan örgütlenme, işverenin tüm baskı ve yıldırma politikalarına rağmen kararlı bir şekilde devam etmiş, bu kararlılık karşısında fabrika yönetimi işten çıkarmalara başvurarak örgütlenmeyi kırmaya çalışmıştır. Fabrikada, Ankara'da ve hatta konuyu TBMM'ye taşıyarak her türlü eylem ve mücadeleyi verdik.
Bu süreçte yaşanan haksız ve hukuksuz uygulamalara karşı konuyu yargıya taşıdık. Pan-plast'ta mücadeleyi sonuna kadar götüreceğiz ve haklı mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Aynı zamanda Yeni işyerleri örgütlemeye devam edeceğiz.
Örgütlü olduğumuz Mehmetçik Vakfı'ndan Küçük sorunlar yaşanmakta ve çalışan üyelerimize sürekli işveren vekilleri tarafından toplu sözleşme dışında görev tanımı imzalatmaya çalışılmaktadır.
Şube olarak üyelerimizin haklarını korumaya devam edeceğimiz bilinmelidir.
Şubemiz bünyesinde örgütlendiğimiz ikinci akaryakıt dağıtım istasyonu olan Benlioğlu'nda TİS süreci devam etmektedir. TİS prosedürleri uyarınca son olarak arabulucuya başvurulmuş ve ardından arabulucu raporu gelmiştir. Grev yasağı olan bu işyerinde, halen YHK'na başvurulmuş durumdadır.
Alpla plastik işyerimizde Küçük sorunlar yaşanmakta ve çalışan üyelerimize haklarını korumak ve çalışma koşulları düzeltmek için şube olarak elimizden gelen gayreti göstermekteyiz. Bazı üyelerin ücret konusunda düzenleme yapıldı.Petrol-iş’in en köklü şubelerinden biri olan Şubemizin yönetimi, siz değerli temsilcilerimiz ve bütün üyelerimiz, birlik ve beraberlik içinde kenetlendiğimizde aşamayacağımız bir kuvvet olmadığını biliyoruz. Bizler, burada en başta üyelerimizin çıkarlarını savunmak ve ardından bütün emekçilerin hak ve mücadelesini yükseltmek için varız.
Bu duygu ve düşüncelerle, Temsilciler Kurulumuzun verimli geçmesini temenni ediyor, hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
Şuayip GÜL
Petrol-İş Ankara
Şube Başkanı